KADINLARIN YAŞAMI İÇİN ADIM ATACAK MISINIZ?

Kadın Dernekleri "En Az Üç Çocuk" Diyen İktidara Sert Tepki Gösterdi: "Üç Çocuktan Önce Kadınların Can Güvenliğini Sağlayın!"

Kadın dernekleri, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “üç çocuk” çağrısına sert tepki gösterdi: “Kadınlar, doğurdukları çocuklarla birlikte aile içi şiddetin kurbanı oluyor. Kadınların yaşaması için ne yapıyorsunuz?”dedi. EKONOMİK KRİZDE ÜÇ ÇOCUK ÇAĞRISI! Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 2025 yılı “Aile Yılı” tanıtım programında aile politikalarını açıkladı. Doğum yardımlarını artıracaklarını ve aileyi destekleyecek yeni düzenlemeler yapacaklarını duyurdu. Ancak Erdoğan’ın “En az üç çocuk” çağrısı, kadın hakları savunucuları ve derneklerden sert tepki aldı. “İlk çocuk için 5 bin lira, ikinci ve üçüncü çocuk için ek yardımlar yapılacak” müjdesi ekonomik kriz ve artan yoksulluk gerçeğiyle çatışıyor. Erdoğan, “İlk anne olma yaşı 29’u geçti, bu alarm verici bir durum. En az üç çocuk çağrımızın haklılığı bir kez daha ortaya çıktı” ifadelerini kullandı. Ancak kadın dernekleri, bu yaklaşımı “temel sorunları görmezden gelen” bir politika olarak nitelendirdi. AİLE İÇİ ŞİDDET, AÇLIK VE YOKSULLUK ÇÖZÜLMEDEN ÇOCUK ÇAĞRISI OLMAZ 29 Ekim Kadınları Derneği Başkanı Avukat Şenal Sarıhan, yaptığı açıklamada, “Bir ailenin sağlıklı olabilmesi için önce demokratik bir yapı oluşturulması gerekir. Ancak açlık ve yoksullukla mücadele eden bireyler, aile içinde bile huzur bulamıyor” dedi. Sarıhan, “Aile içindeki şiddet ve cinayetlerin artması, sosyal devlet anlayışının yitirilmesinin açık bir göstergesidir. Kadınlar, şiddetin pençesinde. Çocuk sayısına odaklanmak yerine, ailelerin ekonomik ve sosyal koşullarını iyileştirin” ifadelerini kullandı. ‘DOĞURDUKLARI ÇOCUKLARLA BİRLİKTE ÖLÜYORLAR!’ Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu, Erdoğan’a seslenerek çarpıcı bir mesaj yayımladı: “Kadınlar artık yalnızca eş veya anne olarak görülüyor. Aile dediğiniz yapı içinde, reis ilan ettiğiniz erkekler tarafından öldürülüyorlar. Kadınları koruyacak olan 6284 sayılı kanundur, ‘aile politikaları’ değil!” Platform, şiddet gören kadınların güvenliğini sağlayacak mekanizmaların eksik olduğunu ve kadınların yaşam hakkının hiçe sayıldığını belirtti. ANAYASANIN ‘EŞİTLİK’ KURALINA NE OLDU? Avukat Nazan Moroğlu ise iktidarın aile politikalarını eleştirerek şu ifadeleri kullandı: “Anayasa’nın 41. maddesi, ailenin eşler arası eşitlik temelinde kurulduğunu söyler. Ancak iktidarın açıklamalarında bu eşitlik yok sayılıyor. Kadını yalnızca anne ve eş olarak gören bakış açısı, bireysel hakları yok saymaktır.” Moroğlu, kadınların kamusal ve özel alanda yaşadığı cinsiyetçi uygulamaların meşrulaştırıldığını belirterek laik, bilimsel ve kamusal eğitimin güçlendirilmesi gerektiğini vurguladı. ESNEK ÇALIŞMA MODELİ MÜJDE Mİ, TUZAK MI? Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, esnek çalışma modelinin ayrıntılarını yakında paylaşacaklarını duyurdu. Ancak bu model, kadınların ev içi bakım yükünü artıracağı ve ekonomik bağımsızlıklarını daha da zorlaştıracağı gerekçesiyle eleştirildi. Kadın dernekleri, esnek çalışma düzeninin kadınları daha fazla sömürüye açık hale getireceğini ve toplumsal cinsiyet eşitsizliğini derinleştireceğini ifade etti. SONUÇ: TEMEL SORUNLAR ÇÖZÜLMEDEN ‘AİLE YILI’ TARTIŞMALI Kadın dernekleri, “Kadınların yaşaması, ekonomik krizden çıkması ve şiddetten korunması için politikalar üretilmeli. Aile içi şiddet ve yoksulluğun çözülmediği bir ortamda, doğum yardımları ile toplumun refahı artmaz” diyerek iktidara çağrıda bulundu. Sorular net: Kadınların hakları ve hayatları için ne yapacaksınız?