“KAYYIM, EŞ BAŞKANLIK SİSTEMİNE YAPILMIŞ BİR DARBE”

GÜNDEM 13.11.2024 - 12:54, Güncelleme: 13.11.2024 - 13:20 1837 kez okundu.
 

“KAYYIM, EŞ BAŞKANLIK SİSTEMİNE YAPILMIŞ BİR DARBE”

Adana'da "Kayyım Gölgesinde Kadınların Demokrasi Mücadelesi" Paneli Yoğun Katılımla Gerçekleşti
  KADINLARDAN KAYYIM REJİMİNE TEPKİ: “SEÇME-SEÇİLME HAKKIMIZI TANIMAYAN BU YÖNETİMİ KABUL ETMİYORUZ” Adana’da Demokrasi İçin Kadınlar Oluşumu tarafından düzenlenen “Kayyım Gölgesinde Kadınların Demokrasi Mücadelesi” başlıklı panelde, kayyım yönetimlerinin kadınların demokratik hakları üzerindeki baskıcı etkileri masaya yatırıldı. Av. Funda Buyruk’un moderatörlüğünü üstlendiği panele, Halkların Eşitlik ve  Demokratik Partisi (DEM) MYK Üyesi Yüksel Mutlu, Av. Kübra Özbiçer ve Gazeteci-Yazar Hacer Foggo konuşmacı olarak katıldı. Panelde, kayyım uygulamalarının yalnızca bir siyasi müdahale değil, kadınların toplumsal kazanımlarını hedef alan bir darbe olduğu vurgulandı.   Açılış konuşmasını Demokrasi İçin Kadınlar Oluşumu adına yapan Av. Funda Buyruk, kayyım uygulamalarının halk iradesini hiçe sayarak yerel yönetimlere darbe vurduğunu ifade etti. Buyruk, kayyım yönetimlerinin kadınların sosyal ve siyasal hayatta temsil edilmelerini engellediğini belirterek, “Kayyımın aynı zamanda eş başkanlık sistemine yapılan bir darbe olduğunu” söyledi. Buyruk, kadınların ekonomik, fiziksel ve psikolojik şiddetle baş başa bırakıldığını, sosyal yardımların kısıtlandığını vurgulayarak kayyım politikalarının kadın düşmanı bir yapı taşıdığını ifade etti. “Kayyım yönetimini kabul etmiyoruz,” dedi. KÜBRA ÖZBİÇER: “KAYYIMLAR, HALKIN KARAR ALMA MEKANİZMALARINA KATILIMINI ZEDELİYOR” Panelde konuşan Av. Kübra Özbiçer, kayyım rejimlerinin hukuki ve toplumsal sonuçlarını anlattı. Özbiçer, anayasal bir hak olan seçme-seçilme hakkının yok sayılmasının, demokrasiye vurulmuş ağır bir darbe olduğunu belirtti. Kayyımların yerel yönetimlerdeki kadınların ekonomik ve sosyal hayatlarına büyük zarar verdiğini, kadınların kamusal alanda daha fazla var olmasını önlemek amacı taşıdığını belirtti. Özellikle kadınların ekonomik özgürlüklerine darbe vurulduğunu anlatan Özbiçer, Hakkari’de kadınların maden ruhsatları yüzünden tarım ve hayvancılıktan uzaklaştırılarak eve kapandıklarını, Diyarbakır’daki bir kadın öğrenci yurdunun polis misafirhanesine çevrildiğini örnek verdi. Özbiçer, “Kayyımlar, kadınların eğitim ve kamusal alanda var olma haklarını baltalıyor” ifadelerini kullandı. KADINLARIN YEREL YÖNETİMLERDEKİ TEMSİLİ AZALDI, SOSYAL YARDIMLAR YÜZDE 60 DÜŞTÜ Kayyım atamalarıyla belediyelerin kadın politikaları birimlerinin işlevsiz hale getirildiğine dikkat çeken Özbiçer, “Kadınların yerel yönetimlerdeki temsilini kayyımlar zayıflattı. Sosyal yardımlar yüzde 60 oranında azaldı, bu durumdan en çok kadınlar ve çocuklar etkilendi,” dedi. Kayyım rejiminin, toplumsal cinsiyet eşitliğini ortadan kaldırmayı amaçladığını belirten Özbiçer, yerel yönetimlerin toplumsal politikalarının kadınların ihtiyaçlarını göz ardı ettiğini söyledi. YÜKSEL MUTLU: “DEMOKRASİ YERELDEN VE KADINLARIN KATILIMIYLA BAŞLAR” DEM Parti MYK Üyesi ve eski Akdeniz Belediyesi Eş Başkanı Yüksel Mutlu ise, kayyım yönetimlerinin kadınların iradesini ve demokrasiye katılımını hedef aldığını belirtti. 2016’da görevden alınarak yerine kayyım atandığını hatırlatan Mutlu, kadınların örgütlü çabalarının demokratik mücadelede hayati bir öneme sahip olduğunu vurguladı. Mutlu, “Yerel farklılıkları kabul eden, katılımcı ve şeffaf bir yönetim anlayışına ihtiyacımız var,” diyerek kadınların siyasette daha fazla yer almasının, erkek egemen sistemi zayıflatacağını belirtti. Mutlu, belediye başkanlığı döneminde kadınlar için açtıkları sığınma evleri, danışma merkezleri gibi hizmetlerin kayyım yönetimince işlevsiz bırakıldığını ifade ederek “Kadınların temel haklarını hedef alan bu uygulamalar demokrasiye yapılan bir gasptır,” dedi. HACER FOGGO: “YOKSULLUK YEREL YÖNETİMLERİN GÖRMEMEZLİKTEN GELECEĞİ BİR SORUN DEĞİL” Panelin son konuşmacısı Gazeteci-Yazar Hacer Foggo, yoksulluğun toplumsal yaşam üzerindeki yıkıcı etkilerine değindi. Özellikle kadın ve çocukların ihtiyaçlarına yönelik sosyal hizmetlerin yetersizliğinden bahseden Foggo, yerel yönetimlerin yoksulluğu göz ardı etmemesi gerektiğini ifade etti. Türkiye’de yoksulluğun derinleştiğini söyleyen Foggo, “Bugün burada oturan birçok insanın yoksulluk sınırının altında yaşadığını düşünüyorum. Asgari ücretle geçinenler bile açlık sınırının altında,” dedi. Foggo, yoksul mahallelerde sosyal hizmetlerin eksikliği yüzünden kadınların çocuklarını bırakabilecekleri bir merkez bile bulamadığını belirterek “Kadınların kendilerini güvende hissedecekleri mekanlar ve çocukları için kreş gibi olanaklar sağlanmalı,” dedi. “YOKSULLUK SADECE KRİZLERDE GÜNDEME GELMEMELİ” Foggo, yoksulluğun toplumsal kriz anlarında geçici bir sorunmuş gibi ele alınmasını eleştirerek “Yoksul aileler sadece trajedilerle gündeme geliyor. Kamu kurumları, bu insanlar hayatta kalmaya çalışırken harekete geçmeli,” dedi. Foggo, toplumsal projelerin gerçek ihtiyaçlara uygun şekilde yapılması gerektiğini ve yoksulluğun siyasi malzeme haline getirilmemesi gerektiğini vurguladı. KADINLAR: “DEMOKRASİYE GİDEN YOL KADINLARIN ÖRGÜTLÜ MÜCADELESİNDEN GEÇİYOR” Panelin sonunda, kadınların demokratik hakları için örgütlü mücadelelerinin önemine değinildi. Demokrasi İçin Kadınlar Oluşumu, kadınların haklarına sahip çıkması ve yerel yönetimlerde etkin bir şekilde temsil edilmesi gerektiğinin altını çizdi.
Adana'da "Kayyım Gölgesinde Kadınların Demokrasi Mücadelesi" Paneli Yoğun Katılımla Gerçekleşti

 

KADINLARDAN KAYYIM REJİMİNE TEPKİ: “SEÇME-SEÇİLME HAKKIMIZI TANIMAYAN BU YÖNETİMİ KABUL ETMİYORUZ”

Adana’da Demokrasi İçin Kadınlar Oluşumu tarafından düzenlenen “Kayyım Gölgesinde Kadınların Demokrasi Mücadelesi” başlıklı panelde, kayyım yönetimlerinin kadınların demokratik hakları üzerindeki baskıcı etkileri masaya yatırıldı. Av. Funda Buyruk’un moderatörlüğünü üstlendiği panele, Halkların Eşitlik ve  Demokratik Partisi (DEM) MYK Üyesi Yüksel Mutlu, Av. Kübra Özbiçer ve Gazeteci-Yazar Hacer Foggo konuşmacı olarak katıldı. Panelde, kayyım uygulamalarının yalnızca bir siyasi müdahale değil, kadınların toplumsal kazanımlarını hedef alan bir darbe olduğu vurgulandı.

 

Açılış konuşmasını Demokrasi İçin Kadınlar Oluşumu adına yapan Av. Funda Buyruk, kayyım uygulamalarının halk iradesini hiçe sayarak yerel yönetimlere darbe vurduğunu ifade etti. Buyruk, kayyım yönetimlerinin kadınların sosyal ve siyasal hayatta temsil edilmelerini engellediğini belirterek, “Kayyımın aynı zamanda eş başkanlık sistemine yapılan bir darbe olduğunu” söyledi. Buyruk, kadınların ekonomik, fiziksel ve psikolojik şiddetle baş başa bırakıldığını, sosyal yardımların kısıtlandığını vurgulayarak kayyım politikalarının kadın düşmanı bir yapı taşıdığını ifade etti. “Kayyım yönetimini kabul etmiyoruz,” dedi.

KÜBRA ÖZBİÇER: “KAYYIMLAR, HALKIN KARAR ALMA MEKANİZMALARINA KATILIMINI ZEDELİYOR”

Panelde konuşan Av. Kübra Özbiçer, kayyım rejimlerinin hukuki ve toplumsal sonuçlarını anlattı. Özbiçer, anayasal bir hak olan seçme-seçilme hakkının yok sayılmasının, demokrasiye vurulmuş ağır bir darbe olduğunu belirtti. Kayyımların yerel yönetimlerdeki kadınların ekonomik ve sosyal hayatlarına büyük zarar verdiğini, kadınların kamusal alanda daha fazla var olmasını önlemek amacı taşıdığını belirtti.

Özellikle kadınların ekonomik özgürlüklerine darbe vurulduğunu anlatan Özbiçer, Hakkari’de kadınların maden ruhsatları yüzünden tarım ve hayvancılıktan uzaklaştırılarak eve kapandıklarını, Diyarbakır’daki bir kadın öğrenci yurdunun polis misafirhanesine çevrildiğini örnek verdi. Özbiçer, “Kayyımlar, kadınların eğitim ve kamusal alanda var olma haklarını baltalıyor” ifadelerini kullandı.

KADINLARIN YEREL YÖNETİMLERDEKİ TEMSİLİ AZALDI, SOSYAL YARDIMLAR YÜZDE 60 DÜŞTÜ

Kayyım atamalarıyla belediyelerin kadın politikaları birimlerinin işlevsiz hale getirildiğine dikkat çeken Özbiçer, “Kadınların yerel yönetimlerdeki temsilini kayyımlar zayıflattı. Sosyal yardımlar yüzde 60 oranında azaldı, bu durumdan en çok kadınlar ve çocuklar etkilendi,” dedi. Kayyım rejiminin, toplumsal cinsiyet eşitliğini ortadan kaldırmayı amaçladığını belirten Özbiçer, yerel yönetimlerin toplumsal politikalarının kadınların ihtiyaçlarını göz ardı ettiğini söyledi.

YÜKSEL MUTLU: “DEMOKRASİ YERELDEN VE KADINLARIN KATILIMIYLA BAŞLAR”

DEM Parti MYK Üyesi ve eski Akdeniz Belediyesi Eş Başkanı Yüksel Mutlu ise, kayyım yönetimlerinin kadınların iradesini ve demokrasiye katılımını hedef aldığını belirtti. 2016’da görevden alınarak yerine kayyım atandığını hatırlatan Mutlu, kadınların örgütlü çabalarının demokratik mücadelede hayati bir öneme sahip olduğunu vurguladı. Mutlu, “Yerel farklılıkları kabul eden, katılımcı ve şeffaf bir yönetim anlayışına ihtiyacımız var,” diyerek kadınların siyasette daha fazla yer almasının, erkek egemen sistemi zayıflatacağını belirtti.

Mutlu, belediye başkanlığı döneminde kadınlar için açtıkları sığınma evleri, danışma merkezleri gibi hizmetlerin kayyım yönetimince işlevsiz bırakıldığını ifade ederek “Kadınların temel haklarını hedef alan bu uygulamalar demokrasiye yapılan bir gasptır,” dedi.

HACER FOGGO: “YOKSULLUK YEREL YÖNETİMLERİN GÖRMEMEZLİKTEN GELECEĞİ BİR SORUN DEĞİL”

Panelin son konuşmacısı Gazeteci-Yazar Hacer Foggo, yoksulluğun toplumsal yaşam üzerindeki yıkıcı etkilerine değindi. Özellikle kadın ve çocukların ihtiyaçlarına yönelik sosyal hizmetlerin yetersizliğinden bahseden Foggo, yerel yönetimlerin yoksulluğu göz ardı etmemesi gerektiğini ifade etti.

Türkiye’de yoksulluğun derinleştiğini söyleyen Foggo, “Bugün burada oturan birçok insanın yoksulluk sınırının altında yaşadığını düşünüyorum. Asgari ücretle geçinenler bile açlık sınırının altında,” dedi. Foggo, yoksul mahallelerde sosyal hizmetlerin eksikliği yüzünden kadınların çocuklarını bırakabilecekleri bir merkez bile bulamadığını belirterek “Kadınların kendilerini güvende hissedecekleri mekanlar ve çocukları için kreş gibi olanaklar sağlanmalı,” dedi.

“YOKSULLUK SADECE KRİZLERDE GÜNDEME GELMEMELİ”

Foggo, yoksulluğun toplumsal kriz anlarında geçici bir sorunmuş gibi ele alınmasını eleştirerek “Yoksul aileler sadece trajedilerle gündeme geliyor. Kamu kurumları, bu insanlar hayatta kalmaya çalışırken harekete geçmeli,” dedi. Foggo, toplumsal projelerin gerçek ihtiyaçlara uygun şekilde yapılması gerektiğini ve yoksulluğun siyasi malzeme haline getirilmemesi gerektiğini vurguladı.

KADINLAR: “DEMOKRASİYE GİDEN YOL KADINLARIN ÖRGÜTLÜ MÜCADELESİNDEN GEÇİYOR”

Panelin sonunda, kadınların demokratik hakları için örgütlü mücadelelerinin önemine değinildi. Demokrasi İçin Kadınlar Oluşumu, kadınların haklarına sahip çıkması ve yerel yönetimlerde etkin bir şekilde temsil edilmesi gerektiğinin altını çizdi.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve egemengzt.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.