Meme kanserinde erken teşhis hayati önem taşıyor

SAĞLIK-YAŞAM 05.10.2025 - 14:00, Güncelleme: 05.10.2025 - 14:22 195 kez okundu.
 

Meme kanserinde erken teşhis hayati önem taşıyor

Dünya Sağlık Örgütü Uluslararası Kanser Araştırmaları Ajansı’nın verilerine göre, dünyada her yıl yaklaşık 2 milyon 200 bin kadına meme kanseri teşhisi konulduğu, bu hastalığın kadınlarda yeni tanı konulan tüm kanserlerin yüzde 23,8’ini oluşturarak birinci sırada yer aldığı belirtildi
. Ülkemizde de yılda yaklaşık 27 bin kadına meme kanseri tanısı konulduğu ve her 18 kadından birinin yaşamı boyunca bu hastalığı yakalanma riski taşıdığı vurgulandı. “1-31 Ekim Meme Kanseri Farkındalık Ayı” nedeniyle Adana İl Sağlık Müdürlüğü’nün internet sitesinde meme kanseriyle ilgili uyarıcı bilgilere yer verildi. Meme Kanseri Hakkında Temel Bilgiler “Meme kanseri, dünyada ve ülkemizde kadınlarda en sık görülen kanser türüdür. Genellikle memedeki süt salgılayan bezlerde (lobüller) veya süt taşıyan kanallarda (duktuslar) başlar. Daha nadir olarak meme dokusundaki yağ veya bağ dokusunda da gelişebilir. Dünya Sağlık Örgütü Uluslararası Kanser Araştırmaları Ajansı verilerine göre her yıl yaklaşık 2,3 milyon kadına meme kanseri teşhisi konmaktadır. Bu hastalık, kadınlarda yeni tanı konulan tüm kanserlerin yüzde 23,8’ini oluşturarak birinci sırada yer almaktadır. Ülkemizde ise yılda yaklaşık 27 bin kadına meme kanseri tanısı konmakta ve her 18 kadından biri, yaşamı boyunca bu hastalığa yakalanma riski taşımaktadır. Bu nedenle meme kanseri, erken teşhis ve bilinçlendirme yoluyla etkili bir şekilde mücadele edilmesi gereken önemli bir halk sağlığı sorunudur. Meme Kanserinin Belirtileri Nelerdir? Erken dönemde meme kanseri genellikle belirti vermez. Bu nedenle tarama büyük önem taşır. Meme kanserinin en sık rastlanan belirtisi; memede ağrısız, zamanla büyüyen bir yumrunun (kitlenin) ele gelmesi, hissedilmesidir. Ayrıca ele gelen kitle olsa da olmasa da aşağıdaki belirtiler meme kanserinin habercisi olabilir: Memede ele gelen kitle, Memenin şeklinde/boyutunda değişiklik, Meme cildinde portakal kabuğu görünümü, Meme ucundan gelen kanlı akıntı, Meme ucu veya derisinde çekilme, Memede kızarıklık, kalınlaşma, Meme ucunda içe çöküntü, kabuklanma, Koltuk altında veya köprücük kemiği çevresinde şişlik veya kitle. Bu tür belirtilerin varlığında vakit kaybetmeden bir sağlık kuruluşuna başvurulmalıdır. Meme Kanseri Risk Faktörleri Meme kanseri, genetik yatkınlık ve çevresel faktörlerin birleşimiyle ortaya çıkabilir. Meme kanserine neden olan risk faktörleri aşağıda sıralanmıştır: • Tütün ve tütün ürünleri kullanmak • Hiç doğum yapmamış veya geç doğum yapmış olmak • Hiç bebek emzirmemiş olmak • Menopoz sonrası iki yıldan uzun süreyle hormon ilacı kullanmak (HRT) • Hareketsiz bir yaşam sürmek • Fazla kilolu ya da şişman olmak • Alkol kullanmak • Yoğun meme dokusuna sahip olmak • Erken adet görmek ve geç menapoza girmek • BRCA1, BRCA2 gibi belirli genlere sahip olmak • Göğüs kafesi bölgesine radyoterapi almış olmak. Sağlıklı yaşam alışkanlıkları geliştirerek bu risk faktörlerinin çoğu azaltılabilir. Özellikle düzenli fiziksel aktiviteler yaparak, dengeli beslenerek, tütün ve alkolden uzak durarak, ideal kiloyu koruyarak ve stresi kontrol altında tutarak meme kanseri riski azaltılabilir. Meme Kanserinde Erken Teşhisin Önemi Meme kanseri ile mücadelede en etkili strateji, hastalığı erken evrede yakalamaktır. Erken teşhis edilen vakalarda tedaviye yanıt oranı çok daha yüksek olduğundan, bu yaklaşım hayat kurtarıcı bir önlem olarak öne çıkmaktadır. Bu bilinçle Sağlık Bakanlığımız, ülke çapında yürütülen kanser tarama programlarıyla meme kanseri farkındalığını artırmayı ve erken tanı oranlarını yükseltmeyi hedeflemektedir. Son yıllarda yapılan çalışmalar ve istatistikler, bu programların etkinliğini açıkça göstermektedir. Ulusal kanser verilerine göre, yeni tanı alan meme kanserlerinin yüzde 42,9’u lokalize, yani sadece meme ile sınırlı iken, yüzde 12,5’i uzak organlara yayılmış durumdadır. Bu durum, erken tanının ve düzenli taramaların önemini bir kez daha ortaya koymaktadır. Meme Kanserinde Erken Teşhis ve Ücretsiz Tarama Hizmetleri Meme kanseriyle mücadelede en etkili strateji, erken teşhistir. Erken teşhis edilen meme kanseri vakalarının tedaviye yanıt verme oranı çok daha yüksektir. Bu nedenle ülkemizde Ulusal Kanser Kontrol Programı kapsamında Toplum Sağlığı Merkezleri (TSM), Sağlıklı Hayat Merkezleri (SHM), Kanser Erken Teşhis, Tarama ve Eğitim Merkezleri (KETEM), Aile Sağlığı Merkezleri (ASM) ve Mobil Kanser Tarama Araçları aracılığıyla, birinci basamak sağlık kuruluşlarında ücretsiz olarak kanser taramaları yapılmaktadır. Ulusal Meme Kanseri Tarama Standartları: • 20 yaşından itibaren: Ayda bir kendi kendine meme muayenesi yapılmalı • 20-39 yaş arasında: İki yılda bir klinik meme muayenesi yaptırılmalı • 40-69 yaş arası kadınlar: Yılda bir klinik meme muayenesi yaptırılmalı ve iki yılda bir mamografi çektirilmelidir. Meme Kanserinde Tedavi Seçenekleri Nelerdir? Meme kanseri, her hastada farklı özellikler gösterebilir. Bu nedenle tedavi planı, hastanın yaşına, kanserin evresine, genetik özelliklerine ve diğer sağlık durumlarına göre kişiye özel olarak belirlenir. Başlıca tedavi yöntemleri: Cerrahi müdahale Kemoterapi (ilaç tedavisi) Radyoterapi (ışın tedavisi) Hormon tedavileri Hedefe yönelik ve immünoterapiler. Erken tanı konulan hastalarda sağ kalım oranı yüzde 90’a kadar çıkabilmektedir. Bu da tarama ve farkındalık çalışmalarının ne denli önemli olduğunu ortaya koymaktadır. Meme kanseriyle mücadelenin en önemli adımı; bilinçli bir toplum oluşturmak ve kadınları erken tanı konusunda teşvik etmektir. Ekim ayı boyunca yürütülen farkındalık kampanyaları, kadınları tarama programlarına yönlendirmek ve risk faktörleri hakkında bilgi vermek açısından büyük önem taşımaktadır”
Dünya Sağlık Örgütü Uluslararası Kanser Araştırmaları Ajansı’nın verilerine göre, dünyada her yıl yaklaşık 2 milyon 200 bin kadına meme kanseri teşhisi konulduğu, bu hastalığın kadınlarda yeni tanı konulan tüm kanserlerin yüzde 23,8’ini oluşturarak birinci sırada yer aldığı belirtildi
. Ülkemizde de yılda yaklaşık 27 bin kadına meme kanseri tanısı konulduğu ve her 18 kadından birinin yaşamı boyunca bu hastalığı yakalanma riski taşıdığı vurgulandı. “1-31 Ekim Meme Kanseri Farkındalık Ayı” nedeniyle Adana İl Sağlık Müdürlüğü’nün internet sitesinde meme kanseriyle ilgili uyarıcı bilgilere yer verildi. Meme Kanseri Hakkında Temel Bilgiler “Meme kanseri, dünyada ve ülkemizde kadınlarda en sık görülen kanser türüdür. Genellikle memedeki süt salgılayan bezlerde (lobüller) veya süt taşıyan kanallarda (duktuslar) başlar. Daha nadir olarak meme dokusundaki yağ veya bağ dokusunda da gelişebilir. Dünya Sağlık Örgütü Uluslararası Kanser Araştırmaları Ajansı verilerine göre her yıl yaklaşık 2,3 milyon kadına meme kanseri teşhisi konmaktadır. Bu hastalık, kadınlarda yeni tanı konulan tüm kanserlerin yüzde 23,8’ini oluşturarak birinci sırada yer almaktadır. Ülkemizde ise yılda yaklaşık 27 bin kadına meme kanseri tanısı konmakta ve her 18 kadından biri, yaşamı boyunca bu hastalığa yakalanma riski taşımaktadır. Bu nedenle meme kanseri, erken teşhis ve bilinçlendirme yoluyla etkili bir şekilde mücadele edilmesi gereken önemli bir halk sağlığı sorunudur. Meme Kanserinin Belirtileri Nelerdir? Erken dönemde meme kanseri genellikle belirti vermez. Bu nedenle tarama büyük önem taşır. Meme kanserinin en sık rastlanan belirtisi; memede ağrısız, zamanla büyüyen bir yumrunun (kitlenin) ele gelmesi, hissedilmesidir. Ayrıca ele gelen kitle olsa da olmasa da aşağıdaki belirtiler meme kanserinin habercisi olabilir: Memede ele gelen kitle, Memenin şeklinde/boyutunda değişiklik, Meme cildinde portakal kabuğu görünümü, Meme ucundan gelen kanlı akıntı, Meme ucu veya derisinde çekilme, Memede kızarıklık, kalınlaşma, Meme ucunda içe çöküntü, kabuklanma, Koltuk altında veya köprücük kemiği çevresinde şişlik veya kitle. Bu tür belirtilerin varlığında vakit kaybetmeden bir sağlık kuruluşuna başvurulmalıdır. Meme Kanseri Risk Faktörleri Meme kanseri, genetik yatkınlık ve çevresel faktörlerin birleşimiyle ortaya çıkabilir. Meme kanserine neden olan risk faktörleri aşağıda sıralanmıştır: • Tütün ve tütün ürünleri kullanmak • Hiç doğum yapmamış veya geç doğum yapmış olmak • Hiç bebek emzirmemiş olmak • Menopoz sonrası iki yıldan uzun süreyle hormon ilacı kullanmak (HRT) • Hareketsiz bir yaşam sürmek • Fazla kilolu ya da şişman olmak • Alkol kullanmak • Yoğun meme dokusuna sahip olmak • Erken adet görmek ve geç menapoza girmek • BRCA1, BRCA2 gibi belirli genlere sahip olmak • Göğüs kafesi bölgesine radyoterapi almış olmak. Sağlıklı yaşam alışkanlıkları geliştirerek bu risk faktörlerinin çoğu azaltılabilir. Özellikle düzenli fiziksel aktiviteler yaparak, dengeli beslenerek, tütün ve alkolden uzak durarak, ideal kiloyu koruyarak ve stresi kontrol altında tutarak meme kanseri riski azaltılabilir. Meme Kanserinde Erken Teşhisin Önemi Meme kanseri ile mücadelede en etkili strateji, hastalığı erken evrede yakalamaktır. Erken teşhis edilen vakalarda tedaviye yanıt oranı çok daha yüksek olduğundan, bu yaklaşım hayat kurtarıcı bir önlem olarak öne çıkmaktadır. Bu bilinçle Sağlık Bakanlığımız, ülke çapında yürütülen kanser tarama programlarıyla meme kanseri farkındalığını artırmayı ve erken tanı oranlarını yükseltmeyi hedeflemektedir. Son yıllarda yapılan çalışmalar ve istatistikler, bu programların etkinliğini açıkça göstermektedir. Ulusal kanser verilerine göre, yeni tanı alan meme kanserlerinin yüzde 42,9’u lokalize, yani sadece meme ile sınırlı iken, yüzde 12,5’i uzak organlara yayılmış durumdadır. Bu durum, erken tanının ve düzenli taramaların önemini bir kez daha ortaya koymaktadır. Meme Kanserinde Erken Teşhis ve Ücretsiz Tarama Hizmetleri Meme kanseriyle mücadelede en etkili strateji, erken teşhistir. Erken teşhis edilen meme kanseri vakalarının tedaviye yanıt verme oranı çok daha yüksektir. Bu nedenle ülkemizde Ulusal Kanser Kontrol Programı kapsamında Toplum Sağlığı Merkezleri (TSM), Sağlıklı Hayat Merkezleri (SHM), Kanser Erken Teşhis, Tarama ve Eğitim Merkezleri (KETEM), Aile Sağlığı Merkezleri (ASM) ve Mobil Kanser Tarama Araçları aracılığıyla, birinci basamak sağlık kuruluşlarında ücretsiz olarak kanser taramaları yapılmaktadır. Ulusal Meme Kanseri Tarama Standartları: • 20 yaşından itibaren: Ayda bir kendi kendine meme muayenesi yapılmalı • 20-39 yaş arasında: İki yılda bir klinik meme muayenesi yaptırılmalı • 40-69 yaş arası kadınlar: Yılda bir klinik meme muayenesi yaptırılmalı ve iki yılda bir mamografi çektirilmelidir. Meme Kanserinde Tedavi Seçenekleri Nelerdir? Meme kanseri, her hastada farklı özellikler gösterebilir. Bu nedenle tedavi planı, hastanın yaşına, kanserin evresine, genetik özelliklerine ve diğer sağlık durumlarına göre kişiye özel olarak belirlenir. Başlıca tedavi yöntemleri: Cerrahi müdahale Kemoterapi (ilaç tedavisi) Radyoterapi (ışın tedavisi) Hormon tedavileri Hedefe yönelik ve immünoterapiler. Erken tanı konulan hastalarda sağ kalım oranı yüzde 90’a kadar çıkabilmektedir. Bu da tarama ve farkındalık çalışmalarının ne denli önemli olduğunu ortaya koymaktadır. Meme kanseriyle mücadelenin en önemli adımı; bilinçli bir toplum oluşturmak ve kadınları erken tanı konusunda teşvik etmektir. Ekim ayı boyunca yürütülen farkındalık kampanyaları, kadınları tarama programlarına yönlendirmek ve risk faktörleri hakkında bilgi vermek açısından büyük önem taşımaktadır”
Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve egemengzt.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.