ÖNÜMÜZDEKİ TEHLİKE: AKDENİZ MEYVE SİNEĞİ

GÜNDEM 03.04.2024 - 17:05, Güncelleme: 03.04.2024 - 17:58 1950 kez okundu.
 

ÖNÜMÜZDEKİ TEHLİKE: AKDENİZ MEYVE SİNEĞİ

“Egemen Gazetesi Yazı İşleri Kadrosu, TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası (ZMO) Adana Şube Başkanı Ahencan Tayakısı'yı ziyaret etti. Görüşmede, ülkemizdeki tarımsal zorluklar ve çiftçilerin yaşadığı sorunlar ele alındı."
Akdeniz Meyve Sineği, Turunçgil Psyllidi, Kuraklık ve İklim Değişikliği! ZMO Adana Şube Başkanı Tayakısı'nın Uyarılarıyla Tarım Sektörü Alarmda! TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası (ZMO) Adana Şube Başkanı Ahencan Tayakısı, tarım sektörünü tehdit eden Akdeniz meyve sineği sorununa dikkat çekti: Tayakısı, "2024 yılı mahsulüne en büyük darbenin bu zararlı böcekten geleceğini öngörüyoruz" diyerek konuya ilişkin endişelerini dile getirdi. Tarım sezonunun başladığı Şubat ayından itibaren Adana'da tarım faaliyetlerinin yoğunlaştığını belirten Tayakısı, Akdeniz meyve sineğinin özellikle Turfanda meyve, kayısı, erik ve şeftali gibi ürünlerle başlayarak, açık tarla domatesi ve narenciye gibi mahsullere zarar verdiğini vurguluyor. Geçmiş sezonlarda narenciye mahsullerinin dalında kalmasıyla sineğin yaşaması için ideal bir ortam oluşturduğunu belirten Tayakısı, bunun büyük bir risk taşıdığını ifade etti.  “ZİRAAT MÜHENDİSLERİ SÜRECE DÂHİL EDİLMELİ”  Tayakısı, Akdeniz meyve sineği ile mücadele konusunda entegre bir yaklaşımın önemine vurgu yaptı. "Tarım İl Müdürlüğü ve Büyükşehir Belediyesi gibi kurumlarla işbirliği içinde olunması gerekiyor" diyen Tayakısı, Ziraat Mühendisleri Odası'nın da sürece dahil edilmesi gerektiğini ifade etti. Ancak geçmişte bu konuda yeterli dikkatin gösterilmediğini belirten Tayakısı, Ziraat Mühendisleri Odası'nın rolünün önemine dikkat çekti ve sürekli hatırlatma gerekliliğini vurguladı. Akdeniz meyve sineği ile mücadelede kısmi dal uygulaması önerilse de yeterli başarı sağlanamadığını ifade eden Tayakısı, erken uyarı sistemlerinin ve tuzakların kullanımının da önemine işaret etti.  “ENTEGRE BİR YAKLAŞIMLA SORUN ÇÖZÜLEBİLİR” Tayakısı, Kimyasal mücadelede ise mevcut ruhsatlı ilaçların etkisinin azalması ve yeni jenerasyon ilaçların gerekliliği konusunda siyasilerin çalışması gerektiğini belirtti. Organik gübrelerin toprak sağlığına katkı sağlayabileceğini, ancak asidik özelliklerinin dengede tutulması gerektiğini de vurguladı. Tayakısı, Akdeniz meyve sineğiyle mücadelenin zorluğuna rağmen entegre bir yaklaşımla sorunun üstesinden gelinebileceğine inandıklarını kaydetti. Tayakısı, bu konuda siyasilerin ve ilgili kurumların daha fazla çalışması gerektiğini dile getirdi. Aksi takdirde, tarım sektörünün büyük zararlarla karşı karşıya kalabileceğini ifade etti. BÜYÜK TEHLİKE: "TURUNÇGİL PSYLLİDİ"​  ZMO Adana Şube Başkanı Ahencan Tayakısı, tarım sektörünü tehdit eden "Turunçgil Psyllidi" hastalığına dikkat çekti. Tayakısı, bu hastalığın ülkemizde bulunmamasına rağmen yakın ülkelerde görüldüğünü belirterek, alınacak acil önlemlerin önemine vurgu yaptı. Türkiye'nin önemli narenciye bölgelerinden Çukurova'nın, bu hastalıkla karşı karşıya kalması durumunda ciddi zararlarla karşılaşabileceğini dile getirdi. Turunçgil Psyllidi'nin Türkiye'de henüz görülmediğini ancak Kıbrıs gibi yakın bir ülkede tespit edildiğini aktaran Tayakısı, Ziraat Mühendisleri Odası olarak konuya ilk olarak 2022 yılında dikkat çektiklerini ancak yeterli önlemlerin alınmadığını belirtiyor.    “İTHAL YOLUYLA KIBRIS’TAN TÜRKİYE'YE BULAŞABİLİR”  Tayakısı, "2022 yılında Güney Kıbrıs'ta bu zararlı görülürken, Kuzey Kıbrıs'ta bulunmuyordu. Ancak 2024 yılında Kuzey Kıbrıs'ta da tespit edildi. Bu durum, Türkiye'ye narenciye ve enginar gibi ürünlerin Kıbrıs'tan ithal edilmesiyle olası bir riskin büyüdüğünü gösteriyor" diyor. Tayakısı, Turunçgil Psyllidi'nin sadece zararlı bir böcek olmadığını, aynı zamanda "yeşillenme" olarak bilinen bir hastalığı da taşıdığını belirtiyor. Bu hastalığın ağaçları öldürdüğünü vurgulayan Tayakısı, ancak Turunçgil Psyllidi'nin sadece hastalığın bulaşmasını sağladığını, doğrudan ağaçları öldürmediğini ifade ediyor. “TÜRKİYE'YE SIÇRAMAMASI İÇİN ÇABA HARCANIYOR” Turunçgil Psyllidi ile mücadelede en etkili yöntemin karantina tedbirleri almak olduğunu söyleyen Tayakısı, zararlı ve hastalıklı ülkelerden mümkün olduğunca üretim materyali getirilmemesi gerektiğini vurguluyor. Türkiye'ye Kıbrıs'tan gelen narenciyelerin, bu zararlı böcek ve hastalıkla bulaşık ağaçlardan gelmesi durumunda tehlikenin daha da büyüyeceğine dikkat çekiyor. Tarım Bakanlığı'nın bu konuda çalışmalar yürüttüğünü belirten Tayakısı, Kıbrıs'ta başlatılan mücadele çalışmalarının Türkiye'ye sıçramaması için çaba harcandığını ifade ediyor. Ancak bu süreçte, Türkiye'nin alabileceği önlemlerin de değerlendirilmesi gerektiğini söylüyor. “ÜRÜNLER İŞLENMİŞ OLARAK GELMELİ”  Ziraat Mühendisleri Odası olarak, Kıbrıs'tan Türkiye'ye narenciye ve enginar ithalatının yasaklanması gerektiği görüşünü dile getirdiklerini belirten Tayakısı, bu konuda Tarım Bakanlığı'nı bilgilendirerek gerekli adımların atılmasını talep edeceklerini ifade ediyor. Tayakısı, konuyla ilgili olarak Tarım İl Müdürlüğü'nün biyolojik mücadeleler konusunda araştırmalar yaptığını ve insan sağlığına zarar vermeyen fumigasyon işlemlerinin yapıldığını belirtiyor. Ancak Türkiye'de görülmeyen bir zararlıyla mücadelenin nasıl yapılacağı konusunda deneme-yanılma yönteminin uygulanacağını ifade ediyor. Turunçgil Psyllidi'nin işlenmiş ürünlerde yumurta ve larvalarının bulunmayacağını ancak taze meyve ve sebzelerde riskin devam ettiğini belirten Tayakısı, bu nedenle Kıbrıs'tan ithal edilecek ürünlerin işlenmiş olarak gelmesini talep ediyor. "KURAKLIK TEHLİKESİ TARIMA GÖLGE DÜŞÜRÜYOR" Adana'da tarımın önemli temsilcilerinden olan ZMO Adana Şube Başkanı Ahencan Tayakısı, kuraklık tehdidinin tarım sektörünü ciddi şekilde etkilediğine dikkat çekti. Tayakısı, iklim dengesizliğinin tarımı olumsuz etkilediğini ve kuraklığın en büyük tehlike olduğunu belirtti. Tayakısı, "Su olmadan üretim yapılamaz. Susuzluğa dayanıklı çeşitlerin ıslah edilmesi gerekiyor. Susuzluğa dayanıklı ürünlerin tercih edilmesi önemlidir. Bölgemiz Mısır narenciye üretim bölgesi olmasına rağmen, susuzluğa dayanıklı ürünlerin geliştirilmesi gerekiyor. Ayrıca, suyun dengeli kullanılması için vahşi sulamadan vazgeçilmeli ve basınçlı sulama gibi modern sulama yöntemlerine geçilmelidir”  şeklinde konuştu. "İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ TEHLİKESİ" İklim değişikliğinin tarımı nasıl etkilediğine de değinen Tayakısı, uzmanların önümüzdeki yıllarda daha fazla sıcaklık artışı beklediğini ve bu durumun iklim dengesini tamamen bozacağını vurguladı. Özellikle Adana'da yaşanan sıcaklık artışlarının narenciye gibi tarımsal ürünler üzerinde olumsuz etkileri olduğunu belirten Tayakısı, aşırı sıcakların meyve dökümlerine ve rekolte kaybına neden olduğunu ifade etti. Ayrıca, ilkbahar geç donlarının yaşandığını ve çiçeklerin donma riskiyle karşı karşıya kaldığını dile getirdi. "TARIMDA KÜÇÜLME ENDİŞESİ" Tayakısı, tarım arazilerinin imara açılması ve tarımdan vazgeçilmesiyle ilgili de endişelerini dile getirdi. Türkiye'de tarım yapan çiftçi sayısının azaldığını ve tarımdan vazgeçen çiftçilerin arazilerini inşaat alanlarına dönüştürdüğünü belirten Tayakısı, bu durumun tarımsal ürünlerde dışa bağımlılığı artırdığını ve tarım sektöründe küçülmeye neden olduğunu ifade etti. ZMO Adana Şube Başkanı Ahencan Tayakısı'nın uyarıları, tarım sektörünün karşı karşıya olduğu zorlukları ve çözüm önerilerini gündeme taşıyor. Kuraklık, iklim değişikliği ve tarımsal alanların imara açılması gibi sorunların çözümü için alınması gereken önlemlere dikkat çekiyor. “ADANA ÇİFTÇİSİ ALTERNATİF ÜRÜN ARAYIŞINDA” Adana'nın tarım potansiyelini değerlendiren TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası (ZMO) Adana Şube Başkanı Ahencan Tayakısı, Adana çiftçisinin alternatif ürün arayışı içinde olduğunu belirtti. Tayakısı, "Adana'da pamuğu bitirdik, tarlalarda yıllardır buğday ve mısır ekiliyor. Daha ucuz olduğu için dışarıdan pamuk almayı tercih ettiler. Doğru, dünya piyasasında pamuk daha ucuz, ancak bu durumun sebebi tamamen devletlerinin çiftçilerini desteklemesinden kaynaklanıyor. Türkiye Cumhuriyeti çiftçisini destekliyor, ancak yeterli desteklemeler yok. Destekleme programları ekim-dikim tarihinden önce açıklanmalı. Tarım Bakanlığı hangi ürüne ne destek vereceğini önceden açıklarsa üretim desenini planlamış oluruz. Bu şekilde çiftçilerimiz daha bilinçli ürün seçimi yapabilir " diye konuştu. "ÇİFTÇİLERİN SORUNLARINI DİLE GETİRMELİYİZ" Ahencan Tayakısı, Ziraat Mühendisleri Odası'nın tarım sektörünün önemli bir paydaşı olduğunu vurgulayarak, çiftçilerin yaşadığı zorluklara dikkat çekti. Tayakısı, Ziraat Odaları’nın çiftçilerin sorunlarını gündeme getirmesi gerektiğini belirtirken, odaların bu konuda daha aktif olması gerektiğine işaret etti."Ziraat Mühendisleri olarak asıl amacımız kendi meslek etiğimiz çerçevesinde çalışmalar yapmak ve tarımın gelişmesine katkıda bulunmaktır" diyen Tayakısı, ancak son dönemde tarımla uğraşan çiftçilerin sorunlarıyla daha fazla ilgilenmek zorunda kaldıklarını ifade etti. Taban fiyat açıklamalarından ürün maliyetlerine kadar çeşitli konularda çiftçilerin sesi olmak zorunda kaldıklarını belirtti. “ZİRAAT ODALARI SESSİZ KALIYOR” Tayakısı, Ziraat Mühendisleri Odası olarak çiftçilerin sorunlarını ele almalarının önemine dikkat çekti. Tayakısı, Adana’da  bulunan 4 Ziraat Odası'nın sessiz kaldığına dikkat çekerek, çiftçilerin yanında olmaları gerektiğini ifade etti. Avrupa'da yaşanan mazot fiyatlarındaki artışların çiftçileri ayaklandırdığını ancak Türkiye'de benzer bir durumun yaşanmadığını belirten Tayakısı, Türkiye'nin tarım sektöründe beklediği desteği henüz alamadığını söyledi. Tayakısı'nın ifadeleri, tarım sektöründeki sorunlara dikkat çekerek çözüm için daha fazla çaba sarf edilmesi gerektiğini vurguluyor. “ÇİFTÇİ YİNE KAN AĞLIYOR”  TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası (ZMO) Adana Şube Başkanı Ahencan Tayakısı, Çukurova'nın dünyada en verimli ovalardan biri olduğunu vurgulayarak, bölgenin her türlü tarım ürününün yetişebildiğini belirtti. Ancak, Adana çiftçisinin ve Türk çiftçisinin genel olarak yaşadığı sorunlara dikkat çekti. Tayakısı, "Çiftçilerimiz, topraklarını satmaya başladı, hayvanlarını satıyor, hayvanlarını kesip ete çeviriyor, süt üretimi azaldı çünkü yem fiyatları arttı. Hayvan üreticileri masraflarını karşılayamıyor, dolayısıyla hayvancılıktan vazgeçiyorlar. Toprak çiftçileri ise ürettikleri ürünleri satıp para kazanamadıkları için borç batağında ve topraklarını satıyorlar. Tarımımız küçülüyor, bunun önüne geçmek için devletin çiftçilerini desteklemesi gerekiyor" şeklinde konuştu. "SİSTEM DEĞİŞİKLİĞİ İHTİYACI" Tayakısı, çiftçilerin sorunlarına çözüm bulunması gerektiğini belirterek, devletin acilen harekete geçmesi ve çiftçilere %100 destek sağlaması gerektiğini vurguladı. Ayrıca, tarım politikalarında değişikliklerin yapılması ve çiftçilerin maliyetlerini karşılayabilecekleri desteklemelerin sağlanması gerektiğini ifade etti. Tayakısı, "Çiftçilerimizin yaşadığı sorunları çözmek için sistemde değişiklik yapılmalı, devlet çiftçilerini desteklemeli ve tarım politikaları gözden geçirilmelidir." şeklinde uyarıda bulundu. TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası (ZMO) Adana Şube Başkanı Ahencan Tayakısı'nın çiftçilerin karşılaştığı zorlukları dile getirerek çözüm önerileri sunması, tarım sektöründeki sorunlara dikkat çekiyor ve çiftçilerin sesini duyurmayı amaçlıyor.
“Egemen Gazetesi Yazı İşleri Kadrosu, TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası (ZMO) Adana Şube Başkanı Ahencan Tayakısı'yı ziyaret etti. Görüşmede, ülkemizdeki tarımsal zorluklar ve çiftçilerin yaşadığı sorunlar ele alındı."

Akdeniz Meyve Sineği, Turunçgil Psyllidi, Kuraklık ve İklim Değişikliği! ZMO Adana Şube Başkanı Tayakısı'nın Uyarılarıyla Tarım Sektörü Alarmda!

TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası (ZMO) Adana Şube Başkanı Ahencan Tayakısı, tarım sektörünü tehdit eden Akdeniz meyve sineği sorununa dikkat çekti: Tayakısı, "2024 yılı mahsulüne en büyük darbenin bu zararlı böcekten geleceğini öngörüyoruz" diyerek konuya ilişkin endişelerini dile getirdi. Tarım sezonunun başladığı Şubat ayından itibaren Adana'da tarım faaliyetlerinin yoğunlaştığını belirten Tayakısı, Akdeniz meyve sineğinin özellikle Turfanda meyve, kayısı, erik ve şeftali gibi ürünlerle başlayarak, açık tarla domatesi ve narenciye gibi mahsullere zarar verdiğini vurguluyor. Geçmiş sezonlarda narenciye mahsullerinin dalında kalmasıyla sineğin yaşaması için ideal bir ortam oluşturduğunu belirten Tayakısı, bunun büyük bir risk taşıdığını ifade etti.

 “ZİRAAT MÜHENDİSLERİ SÜRECE DÂHİL EDİLMELİ” 

Tayakısı, Akdeniz meyve sineği ile mücadele konusunda entegre bir yaklaşımın önemine vurgu yaptı. "Tarım İl Müdürlüğü ve Büyükşehir Belediyesi gibi kurumlarla işbirliği içinde olunması gerekiyor" diyen Tayakısı, Ziraat Mühendisleri Odası'nın da sürece dahil edilmesi gerektiğini ifade etti. Ancak geçmişte bu konuda yeterli dikkatin gösterilmediğini belirten Tayakısı, Ziraat Mühendisleri Odası'nın rolünün önemine dikkat çekti ve sürekli hatırlatma gerekliliğini vurguladı. Akdeniz meyve sineği ile mücadelede kısmi dal uygulaması önerilse de yeterli başarı sağlanamadığını ifade eden Tayakısı, erken uyarı sistemlerinin ve tuzakların kullanımının da önemine işaret etti. 

“ENTEGRE BİR YAKLAŞIMLA SORUN ÇÖZÜLEBİLİR”

Tayakısı, Kimyasal mücadelede ise mevcut ruhsatlı ilaçların etkisinin azalması ve yeni jenerasyon ilaçların gerekliliği konusunda siyasilerin çalışması gerektiğini belirtti. Organik gübrelerin toprak sağlığına katkı sağlayabileceğini, ancak asidik özelliklerinin dengede tutulması gerektiğini de vurguladı. Tayakısı, Akdeniz meyve sineğiyle mücadelenin zorluğuna rağmen entegre bir yaklaşımla sorunun üstesinden gelinebileceğine inandıklarını kaydetti. Tayakısı, bu konuda siyasilerin ve ilgili kurumların daha fazla çalışması gerektiğini dile getirdi. Aksi takdirde, tarım sektörünün büyük zararlarla karşı karşıya kalabileceğini ifade etti.

BÜYÜK TEHLİKE: "TURUNÇGİL PSYLLİDİ"​

 ZMO Adana Şube Başkanı Ahencan Tayakısı, tarım sektörünü tehdit eden "Turunçgil Psyllidi" hastalığına dikkat çekti. Tayakısı, bu hastalığın ülkemizde bulunmamasına rağmen yakın ülkelerde görüldüğünü belirterek, alınacak acil önlemlerin önemine vurgu yaptı. Türkiye'nin önemli narenciye bölgelerinden Çukurova'nın, bu hastalıkla karşı karşıya kalması durumunda ciddi zararlarla karşılaşabileceğini dile getirdi. Turunçgil Psyllidi'nin Türkiye'de henüz görülmediğini ancak Kıbrıs gibi yakın bir ülkede tespit edildiğini aktaran Tayakısı, Ziraat Mühendisleri Odası olarak konuya ilk olarak 2022 yılında dikkat çektiklerini ancak yeterli önlemlerin alınmadığını belirtiyor. 

 

“İTHAL YOLUYLA KIBRIS’TAN TÜRKİYE'YE BULAŞABİLİR” 

Tayakısı, "2022 yılında Güney Kıbrıs'ta bu zararlı görülürken, Kuzey Kıbrıs'ta bulunmuyordu. Ancak 2024 yılında Kuzey Kıbrıs'ta da tespit edildi. Bu durum, Türkiye'ye narenciye ve enginar gibi ürünlerin Kıbrıs'tan ithal edilmesiyle olası bir riskin büyüdüğünü gösteriyor" diyor. Tayakısı, Turunçgil Psyllidi'nin sadece zararlı bir böcek olmadığını, aynı zamanda "yeşillenme" olarak bilinen bir hastalığı da taşıdığını belirtiyor. Bu hastalığın ağaçları öldürdüğünü vurgulayan Tayakısı, ancak Turunçgil Psyllidi'nin sadece hastalığın bulaşmasını sağladığını, doğrudan ağaçları öldürmediğini ifade ediyor.

“TÜRKİYE'YE SIÇRAMAMASI İÇİN ÇABA HARCANIYOR”

Turunçgil Psyllidi ile mücadelede en etkili yöntemin karantina tedbirleri almak olduğunu söyleyen Tayakısı, zararlı ve hastalıklı ülkelerden mümkün olduğunca üretim materyali getirilmemesi gerektiğini vurguluyor. Türkiye'ye Kıbrıs'tan gelen narenciyelerin, bu zararlı böcek ve hastalıkla bulaşık ağaçlardan gelmesi durumunda tehlikenin daha da büyüyeceğine dikkat çekiyor. Tarım Bakanlığı'nın bu konuda çalışmalar yürüttüğünü belirten Tayakısı, Kıbrıs'ta başlatılan mücadele çalışmalarının Türkiye'ye sıçramaması için çaba harcandığını ifade ediyor. Ancak bu süreçte, Türkiye'nin alabileceği önlemlerin de değerlendirilmesi gerektiğini söylüyor.

“ÜRÜNLER İŞLENMİŞ OLARAK GELMELİ”

 Ziraat Mühendisleri Odası olarak, Kıbrıs'tan Türkiye'ye narenciye ve enginar ithalatının yasaklanması gerektiği görüşünü dile getirdiklerini belirten Tayakısı, bu konuda Tarım Bakanlığı'nı bilgilendirerek gerekli adımların atılmasını talep edeceklerini ifade ediyor. Tayakısı, konuyla ilgili olarak Tarım İl Müdürlüğü'nün biyolojik mücadeleler konusunda araştırmalar yaptığını ve insan sağlığına zarar vermeyen fumigasyon işlemlerinin yapıldığını belirtiyor. Ancak Türkiye'de görülmeyen bir zararlıyla mücadelenin nasıl yapılacağı konusunda deneme-yanılma yönteminin uygulanacağını ifade ediyor. Turunçgil Psyllidi'nin işlenmiş ürünlerde yumurta ve larvalarının bulunmayacağını ancak taze meyve ve sebzelerde riskin devam ettiğini belirten Tayakısı, bu nedenle Kıbrıs'tan ithal edilecek ürünlerin işlenmiş olarak gelmesini talep ediyor.

"KURAKLIK TEHLİKESİ TARIMA GÖLGE DÜŞÜRÜYOR"

Adana'da tarımın önemli temsilcilerinden olan ZMO Adana Şube Başkanı Ahencan Tayakısı, kuraklık tehdidinin tarım sektörünü ciddi şekilde etkilediğine dikkat çekti. Tayakısı, iklim dengesizliğinin tarımı olumsuz etkilediğini ve kuraklığın en büyük tehlike olduğunu belirtti. Tayakısı, "Su olmadan üretim yapılamaz. Susuzluğa dayanıklı çeşitlerin ıslah edilmesi gerekiyor. Susuzluğa dayanıklı ürünlerin tercih edilmesi önemlidir. Bölgemiz Mısır narenciye üretim bölgesi olmasına rağmen, susuzluğa dayanıklı ürünlerin geliştirilmesi gerekiyor. Ayrıca, suyun dengeli kullanılması için vahşi sulamadan vazgeçilmeli ve basınçlı sulama gibi modern sulama yöntemlerine geçilmelidir”  şeklinde konuştu.

"İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ TEHLİKESİ"

İklim değişikliğinin tarımı nasıl etkilediğine de değinen Tayakısı, uzmanların önümüzdeki yıllarda daha fazla sıcaklık artışı beklediğini ve bu durumun iklim dengesini tamamen bozacağını vurguladı. Özellikle Adana'da yaşanan sıcaklık artışlarının narenciye gibi tarımsal ürünler üzerinde olumsuz etkileri olduğunu belirten Tayakısı, aşırı sıcakların meyve dökümlerine ve rekolte kaybına neden olduğunu ifade etti. Ayrıca, ilkbahar geç donlarının yaşandığını ve çiçeklerin donma riskiyle karşı karşıya kaldığını dile getirdi.

"TARIMDA KÜÇÜLME ENDİŞESİ"

Tayakısı, tarım arazilerinin imara açılması ve tarımdan vazgeçilmesiyle ilgili de endişelerini dile getirdi. Türkiye'de tarım yapan çiftçi sayısının azaldığını ve tarımdan vazgeçen çiftçilerin arazilerini inşaat alanlarına dönüştürdüğünü belirten Tayakısı, bu durumun tarımsal ürünlerde dışa bağımlılığı artırdığını ve tarım sektöründe küçülmeye neden olduğunu ifade etti. ZMO Adana Şube Başkanı Ahencan Tayakısı'nın uyarıları, tarım sektörünün karşı karşıya olduğu zorlukları ve çözüm önerilerini gündeme taşıyor. Kuraklık, iklim değişikliği ve tarımsal alanların imara açılması gibi sorunların çözümü için alınması gereken önlemlere dikkat çekiyor.

“ADANA ÇİFTÇİSİ ALTERNATİF ÜRÜN ARAYIŞINDA”

Adana'nın tarım potansiyelini değerlendiren TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası (ZMO) Adana Şube Başkanı Ahencan Tayakısı, Adana çiftçisinin alternatif ürün arayışı içinde olduğunu belirtti. Tayakısı, "Adana'da pamuğu bitirdik, tarlalarda yıllardır buğday ve mısır ekiliyor. Daha ucuz olduğu için dışarıdan pamuk almayı tercih ettiler. Doğru, dünya piyasasında pamuk daha ucuz, ancak bu durumun sebebi tamamen devletlerinin çiftçilerini desteklemesinden kaynaklanıyor. Türkiye Cumhuriyeti çiftçisini destekliyor, ancak yeterli desteklemeler yok. Destekleme programları ekim-dikim tarihinden önce açıklanmalı. Tarım Bakanlığı hangi ürüne ne destek vereceğini önceden açıklarsa üretim desenini planlamış oluruz. Bu şekilde çiftçilerimiz daha bilinçli ürün seçimi yapabilir " diye konuştu.

"ÇİFTÇİLERİN SORUNLARINI DİLE GETİRMELİYİZ"

Ahencan Tayakısı, Ziraat Mühendisleri Odası'nın tarım sektörünün önemli bir paydaşı olduğunu vurgulayarak, çiftçilerin yaşadığı zorluklara dikkat çekti. Tayakısı, Ziraat Odaları’nın çiftçilerin sorunlarını gündeme getirmesi gerektiğini belirtirken, odaların bu konuda daha aktif olması gerektiğine işaret etti."Ziraat Mühendisleri olarak asıl amacımız kendi meslek etiğimiz çerçevesinde çalışmalar yapmak ve tarımın gelişmesine katkıda bulunmaktır" diyen Tayakısı, ancak son dönemde tarımla uğraşan çiftçilerin sorunlarıyla daha fazla ilgilenmek zorunda kaldıklarını ifade etti. Taban fiyat açıklamalarından ürün maliyetlerine kadar çeşitli konularda çiftçilerin sesi olmak zorunda kaldıklarını belirtti.

“ZİRAAT ODALARI SESSİZ KALIYOR”

Tayakısı, Ziraat Mühendisleri Odası olarak çiftçilerin sorunlarını ele almalarının önemine dikkat çekti. Tayakısı, Adana’da  bulunan 4 Ziraat Odası'nın sessiz kaldığına dikkat çekerek, çiftçilerin yanında olmaları gerektiğini ifade etti. Avrupa'da yaşanan mazot fiyatlarındaki artışların çiftçileri ayaklandırdığını ancak Türkiye'de benzer bir durumun yaşanmadığını belirten Tayakısı, Türkiye'nin tarım sektöründe beklediği desteği henüz alamadığını söyledi. Tayakısı'nın ifadeleri, tarım sektöründeki sorunlara dikkat çekerek çözüm için daha fazla çaba sarf edilmesi gerektiğini vurguluyor.

“ÇİFTÇİ YİNE KAN AĞLIYOR” 

TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası (ZMO) Adana Şube Başkanı Ahencan Tayakısı, Çukurova'nın dünyada en verimli ovalardan biri olduğunu vurgulayarak, bölgenin her türlü tarım ürününün yetişebildiğini belirtti. Ancak, Adana çiftçisinin ve Türk çiftçisinin genel olarak yaşadığı sorunlara dikkat çekti. Tayakısı, "Çiftçilerimiz, topraklarını satmaya başladı, hayvanlarını satıyor, hayvanlarını kesip ete çeviriyor, süt üretimi azaldı çünkü yem fiyatları arttı. Hayvan üreticileri masraflarını karşılayamıyor, dolayısıyla hayvancılıktan vazgeçiyorlar. Toprak çiftçileri ise ürettikleri ürünleri satıp para kazanamadıkları için borç batağında ve topraklarını satıyorlar. Tarımımız küçülüyor, bunun önüne geçmek için devletin çiftçilerini desteklemesi gerekiyor" şeklinde konuştu.

"SİSTEM DEĞİŞİKLİĞİ İHTİYACI"

Tayakısı, çiftçilerin sorunlarına çözüm bulunması gerektiğini belirterek, devletin acilen harekete geçmesi ve çiftçilere %100 destek sağlaması gerektiğini vurguladı. Ayrıca, tarım politikalarında değişikliklerin yapılması ve çiftçilerin maliyetlerini karşılayabilecekleri desteklemelerin sağlanması gerektiğini ifade etti. Tayakısı, "Çiftçilerimizin yaşadığı sorunları çözmek için sistemde değişiklik yapılmalı, devlet çiftçilerini desteklemeli ve tarım politikaları gözden geçirilmelidir." şeklinde uyarıda bulundu. TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası (ZMO) Adana Şube Başkanı Ahencan Tayakısı'nın çiftçilerin karşılaştığı zorlukları dile getirerek çözüm önerileri sunması, tarım sektöründeki sorunlara dikkat çekiyor ve çiftçilerin sesini duyurmayı amaçlıyor.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve egemengzt.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.