Hakan Denizli’nin
sürekli anlattığı
bir olay vardır:
Kaza yaptım, aracım
orta refüje çıktı,
iki kaldırım taşı
kırıldığı için devlet
benden bunun
bedelini istedi.
Devlet bu, ister mi, ister.
Ancak ne hikmetse
kaldırım taşında
karşımıza çıkan
“Devlet Baba”,
devletin malını
har vurup harman savuran,
65 milyon avroya
metrobüs alıp çürüten,
katlı otopark satın alıp
kullanmayan,
milyonları ‘temiz çevre’ deyip
toprağa gömen
(yeraltına alınan
çöp konteynırları)
sonra -olmadı- vazgeçilen
projeler için kimseden
hesap sormaz!
Ya bu millete,
yazık değil mi?
Harcadığınız paralar,
babanızın cebinden
çıkmıyor!
Bunun adına “görevi kötüye
kullanmak” denmezse ne denir,
biri anlatsa da dinlesek…
**
Tosun-cuk
Çiftlik Bank
dolandırıcısı
ne demiş
biliyor musunuz?
“El konulan mallarımı verin,
müşterilerimin zararlarını ödeyeyim.”
Çocuk haklı (!)
Ne demiş Arşimet;
Bana bir dayanak noktası ve
yeterli uzunlukta
bir kaldıraç verin,
dünyayı yerinden oynatayım.
Çocuk, ülkeyi yerinden oynatmak istiyor.
Ne duruyorsunuz,
bir kaldıraç verin!
**
Kiracı
Ev kiraları,
gerçekten Emlakçılar
Odası Başkanı Ülkü Uçar’ın dediği
gibi anormal arttı.
Peki bu artışta suç kimde?
Tabi ki doların ve avronun (!)
Onlar bu kadar
artmasaydı; ev kiraları da
artmayacaktı belki…
Burada ters bir orantı
var aslına bakarsanız.
Alım gücü düşüyor, ancak ne
hikmetse ev kiraları yükseliyor!...
Gerçi hükümet; ücretlerde
ciddi iyileştirmeler de yapmıştı…
Her neyse, ev kiraları böyle,
semt pazarları ne alemde!
SORULAR
- Adana’da yüzyüze başlanan eğitimde, öğrencilerin dikkatlerini toplamada güçlükler yaşayabileceklerini biliyor musunuz?
- Adana’da yeni seralara rağmen muz fiyatlarının neden yükseldiğini biliyor musunuz?
- Adana’da Et-Balık denilen işyerlerinin Et ve Süt Kurumu ile irtibatlı olmadıklarını biliyor musunuz?
- Adana’da zabıta ekiplerinin işgaller konusunda neden bir çalışma yapmadıklarını biliyor musunuz?
- Adana’da şehir merkezinde neden hafta sonları ciddi bir temizlik çalışması yapılmadığını biliyor musunuz?