Fizyoloji herkesin bildiği gibi Tıpta bir uzmanlık alanı; canlıların fiziksel ve biyokimyasal fonksiyonlarını ve bunların işleyiş biçimlerini inceleyen bir bilim dalı... Fakat, şükrün de fizyolojisi varmış. Şükretmenin önemini elbette ki biliyoruz. Fakat neye ne kadar iyi geldiğinin bilimsel kanıtlarından haberimiz olduğunu düşünmüyorum. Maneviyatımızı güçlendirdiğini, ibadetin bir parçası olduğunu biliyoruz. Çocukluktan öğretti büyüklerimiz bize; her ne durumda olursak olalım şükretmek gerektiğini...  Neden bu kadar önemli olmasının bilimsel kanıtı yoktu o zamanlar elbette... İşin içine bilim de girince insan daha bir tatminkar oluyor sanki. Prof. Dr. Sinan Canan, ‘şükür zihnin en önemli spa aracıdır, şükür denilen zihinsel durum bizim bütün mekanizmamızı etkileyen küresel bir etkiye sahip’ diyor. Bedenimiz üzerinde inanılmaz bir etkiye sahip, buna da şükrün fizyolojisi deniliyormuş... Gelgelim ki; yaşadığı hayat için şükür eden kaç kişi var acaba? Fars şairi ve İslam alimi olan Sadi Şirazi'nin bir eserinde bahsettiği bir şey var;  her nefes için iki şükür lazım diyor, nefes aldığında canını tazeliyor, nefesi verdiğinde ruhunu hafifletiyor diyor Sadi Şirazi... Bir düşünmek lazım günde kaç kez nefes alıp veriyoruz. Bu nedenle hayatımızdaki eksileri bir yana koyalım, artıları görmeye başlayalım, bunun farkındalığını kendimize öğretelim ve bu artılar için müteşekkür olalım. Bu teşekkür ve şükür ağzınla söylenen gibi değil, tamamen tüm ruh halinle hücrelerine kadar hissettiğin şükran duygusuyla alakalı bir şükür olsun ki; bedenin ve ruhun temizlensin, tazelensin.