Son günlerde Türkiye gündeminde büyük yankı uyandıran bir konu, Hayvanları Koruma Kanunu'nda yapılmak istenen değişiklikler ve özellikle ötenazi yetkisi tartışmaları oldu. TBMM'ye sunulan kanun teklifi, belediyelere kuduz, bulaşıcı hastalıklar veya tedavi edilemeyen sağlık sorunları bulunan hayvanların ötenazi edilmesine izin veriyor.
Ancak bu teklif, Veteriner Hekimler Derneği Başkanı Dr. Gülay Ertürk başta olmak üzere, pek çok kesimden şiddetli eleştirileri beraberinde getirdi. Ertürk, yasanın uygulanabilirliği konusunda ciddi endişeler taşıdığını belirterek, "Ötenazi yapacak hekim bulamayacaklar!" diyerek, bu tür bir uygulamanın pratikte zorluklarla karşılaşacağını vurguladı.
Tasarının yasalaşması durumunda sokak hayvanları için büyük bir tehlike oluşturabileceği düşüncesinde olan Ertürk, ötenazinin hayvan refahı sorununa çözüm olmadığını savunuyor. Onun önerisi ise, sokak hayvanlarının kısırlaştırılması ve bakım koşullarının iyileştirilmesi yönünde.
Bu tartışma, toplumun çeşitli kesimlerinde de geniş bir yankı uyandırdı. Hayvan hakları savunucuları, ötenazi yerine daha insani çözümler aranması gerektiğini dile getirirken, bazı siyasi çevreler ise yasanın hayvanların sağlığı açısından acil bir gereklilik olduğunu savunuyor.
Belediyelerin bu süreçte nasıl bir rol üstleneceği ve yasanın uygulamadaki etkinliği ise merak konusu. Veteriner hekimlerin kapasitesi, belediyelerin kaynakları ve halkın bu konudaki duyarlılığı da kritik önem taşıyor.
TBMM'de yapılacak olan görüşmelerin, bu hassas konuda nasıl bir yol haritası çizeceği ve sonuçların toplumun genel refahına nasıl etki edeceği ise yakından takip ediliyor.
------------------------------------------------------------
Kadınların Adalet Arayışı: Melek Ertekin'in Dramı
Ülkemizde ne yazıkki gün geçmiyorki bir kadın erkekler tarafından şiddete uğramasın, hayatını kaybetmesin. Geçtiğimiz günlerde gazetemizde yer alan haberde Adana'da yaşayan Melek Ertekin'in yaşadığı trajedi, kadına yönelik şiddetin vahim sonuçlarını bir kez daha gözler önüne seriyor. 13 yıl boyunca dini nikahla birlikte olduğu Metin Sarıkaya'nın şiddetine maruz kalan Melek Ertekin, sonunda ayrılık kararı alarak çocuklarıyla birlikte şiddetten kaçmaya çalıştı. Ancak uzaklaştırma kararlarına rağmen şiddet devam etti ve adalet arayışı giderek daha çetin bir hal aldı.
Çocuklarını korumak isteyen Melek Ertekin, hukuki süreçte yaşadığı zorlukları şu sözlerle dile getiriyor: "Şu an dava süreci devam ediyor ve sürekli tehdit altındayım. Adalet arıyorum ama yeterli koruma ve destek bulamıyorum."
Adana Çocuk ve Kadın Hakları Derneği Başkanı Çiğdem Akça ise Melek Ertekin'in durumunu kamuoyuna duyurarak şunları belirtiyor: "Melek Ertekin gibi kadınların yaşadığı haksızlıkların sesi olmaya devam edeceğiz. Hukukun üstünlüğü sağlanana kadar mücadelemiz sürecek."
Melek Ertekin'in yaşadığı bu acı deneyim, kadına yönelik şiddetin önlenmesi ve mağdurların korunması için yasal düzenlemelerin önemini bir kez daha gözler önüne seriyor. Toplumsal duyarlılık ve etkili yasal düzenlemelerin sağlanmasıyla, Melek Ertekin gibi kadınların adalet arayışı sonuç bulabilir ve benzer acıların yaşanması önlenebilir.
----------------------------------------------------
Adana'nın Doğal Mirası Betonlaşıyor: Yetkililer Sessiz!
Adana'nın gözde bölgelerinden Adnan Menderes Bulvarı ve Göl Mahallesi, hızla artan yapılaşma ve lüks konut projeleriyle adeta beton yığınına dönüşüyor. Bu durum, şehrin doğal güzelliklerinin ve yeşil alanlarının giderek azaldığını ve Adanalıların nefes almasını imkansız hale getirdiğini ortaya koyuyor. Özellikle iklim değişikliği ve çevre sorunlarının arttığı bir dönemde, böylesi bir uygulama doğal yaşamı ve çevre dengesini ciddi şekilde tehdit ediyor.
Türk Mühendis Mimar Odaları Birliği (TMMOB) İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) Adana Şube Başkanı Hıdır Çak, bu endişe verici durumu son basın açıklamasında sert bir dille eleştirmişti. Göl Mahallesi'nde devam eden konut projelerinin büyük şirketlere ihale edildiğini ve bölgede yapılan yoğunluk artışlarının, mesire alanlarının konutlara dönüştürülmesinin şirketlerin sermayesine katkı sağladığını belirtmişti.Adnan Menderes Bulvarı çevresindeki yoğun yapılaşmanın alt yapı ve trafik sorunlarını da derinleştirdiğini vurgulayan Çak, bu durumu "kentsel soygun" olarak nitelendirmişti..
Ne yazık ki Adana'nın önemli bir bölgesin rant uğruna yok edildiği ve devletin asıl görevinin çevreyi ve yeşil alanları korumak olduğunu hatırlatmak gerekiyor. Adana'nın geleceğinin ve çevresinin korunması adına bu tür yapılaşma projelerine karşı duyarlılık gösterilmesi ve vatandaşların bilinçlendirilmesi gerekiyor ancak yetkililerin sessizliğini ve bu süreci göz ardı etmelerini sorguluyoruz.
Adanalıların hak ettiği yeşil alanların ve göl manzarasının talan edilmesine karşı kamuoyunun duyarlı olması, bu konuda adımlar atılması ve doğal mirasın korunması için birlikte hareket edilmesi çağrısında bulunuyoruz..
-------------------------------------------------------
SORULAR
Adana' da hayvan hakları savunucularının sokakta yaşayan hayvanların katliamının önünü açacak yasa tasarısını protesto ederek, nöbet eylemi başlattığını biliyor musunuz?
Eğitim emekçileri Öğretmenlik Meslek Kanuna karşı eylemlerine devam ederken, Millli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin'in 3 branşın öğretmenlerine yeşil ışık yaktığını biliyor musunuz?
Çukurova Belediye Başkanı Emrah Kozay'ın "Bütün imkânsızlığı yaşayan belediyeyiz" diyerek, öncelikli olarak aciliyet gerektiren sorunları çözmeyi hedeflediğini biliyor musunuz?