Administrator Administrator
Köşe Yazarı
Administrator Administrator
 

İdam Edilen Genç Suçlu Kim?

Mevlana Celaleddin-i Rumi Hazretleri sabah namazına kalkar. O gün çok endişeli, mahzun ve telaşlıdır. Talebeleri şaşırır ve üzülürler.   Mevlana Celaleddin Sabah namazını alışılmışın dışında, her zamankinden daha hafif kıldırır. Kısa sureler okur. Evrad-ı Tesbihatın yarısını yaptırmaz. Sanki cenaze namazına geçilecekmiş gibi bir hal vardır mescidde! Her şey kısa tutulmakta, kısa sureler okunmakta, her sabah namazından sonra İşrak vaktine kadar uzun uzun okunan dua ve zikirler, evradlar okunmamaktadır.   Mevlana Celaleddin-i Rumi Hazretleri sükut ederek namazını tamamlar. Yerinden kalkar ve koşa koşa mescidinden çıkıp gider. Talebeleri de peşinden fırlarlar. Korku içinde hocalarını aramaya başlarlar. Sanki kıyamet kopmak üzeredir.     Ya da acil baskın yapmak üzere olan düşmanın hışmından kaçılmaktadır. Mevlana Celaleddin önde talebelerden yetişebilenler arkada, ötekiler istikamet tayini ile meşgul bir halde.   Endişe had safhada! Bir müddet böylece koşuştuktan sonra herkes hocalarının nerede olduğunu ve nereye gittiğini anlayıp çevresinde toplandıktan sonra hakikat anlaşılır.Mevlana Celaleddin-i Rumi bu gün idam edilecek bir gencin son anlarına yetişmek için acele etmektedir.   Kan ter içinde kalmış bir halde Cezanın infaz edileceği alana yetişir. Fakat olan olmuş ve idam tamamlanmıştır. Genç adam boynu eğilmiş bir halde ipte sallanmaktadır. Herkesi şaşırtan ve dehşete düşüren bir hadise olur. Mevlana Celaleddin-i Rumi Hazretleri gözyaşları içinde ölen gencin ayaklarına sarılmış hıçkıra hıçkıra ağlamaktadır. Hocamıza yakın olanlar hıçkırıklar arasında şu sözleri tekrar tekrar söyleyerek Mevlananın ağlamakla boğulduğunu gözlerler:   Bizi Affet! Ey Genç Sana Yetişemedik!. Ne olur bizi affet sana yetişemedik.! Hakkını helal et sana yetişemedik.! Ey Genç Adam Talebeleri Şaşırırlar. Halktan tepkiler yükselmeye başlar. Herkes birbirine bakışıp lehte ve aleyhte yorumlar yapmaya başlarlar. Biri dayanamaz ve Mevlana Celaleddin Hazretlerine sorar: "Hocam bu adam cinayet işledi, zina etti, hırsızlık etti. Yapmadığı suç ve eylem kalmadı. Biz de mahkeme kararı ile onu astık. Neden ayaklarına kapanıp af dilersin? Mevlana Celaleddin  Başını ağlamaklı gözlerle kaldırıp Şu ibretlik Cevabı Verir:   Biz ona çocukluğunda gençliğinde yetişebilseydik, kötülüğüne mani olabilseydik, onu eğitseydik, onunla ilgilenseydik ona maddi manevi sahip çıkıp, elinden tutsaydık bu kötü işleri işlemezdi. Hata bizdedir. Hata toplumdadır. Onun için bu gençten helallik diliyorum. Hakkını Helal et delikanlı sana yetişemedik.
Ekleme Tarihi: 22 Eylül 2021 - Çarşamba

İdam Edilen Genç Suçlu Kim?

Mevlana Celaleddin-i Rumi Hazretleri sabah namazına kalkar. O gün çok endişeli, mahzun ve telaşlıdır. Talebeleri şaşırır ve üzülürler.

 

Mevlana Celaleddin Sabah namazını alışılmışın dışında, her zamankinden daha hafif kıldırır. Kısa sureler okur. Evrad-ı Tesbihatın yarısını yaptırmaz. Sanki cenaze namazına geçilecekmiş gibi bir hal vardır mescidde! Her şey kısa tutulmakta, kısa sureler okunmakta, her sabah namazından sonra İşrak vaktine kadar uzun uzun okunan dua ve zikirler, evradlar okunmamaktadır.

 

Mevlana Celaleddin-i Rumi Hazretleri sükut ederek namazını tamamlar. Yerinden kalkar ve koşa koşa mescidinden çıkıp gider. Talebeleri de peşinden fırlarlar. Korku içinde hocalarını aramaya başlarlar. Sanki kıyamet kopmak üzeredir.

 

 

Ya da acil baskın yapmak üzere olan düşmanın hışmından kaçılmaktadır. Mevlana Celaleddin önde talebelerden yetişebilenler arkada, ötekiler istikamet tayini ile meşgul bir halde.

 

Endişe had safhada! Bir müddet böylece koşuştuktan sonra herkes hocalarının nerede olduğunu ve nereye gittiğini anlayıp çevresinde toplandıktan sonra hakikat anlaşılır.Mevlana Celaleddin-i Rumi bu gün idam edilecek bir gencin son anlarına yetişmek için acele etmektedir.

 

Kan ter içinde kalmış bir halde Cezanın infaz edileceği alana yetişir. Fakat olan olmuş ve idam tamamlanmıştır. Genç adam boynu eğilmiş bir halde ipte sallanmaktadır. Herkesi şaşırtan ve dehşete düşüren bir hadise olur. Mevlana Celaleddin-i Rumi Hazretleri gözyaşları içinde ölen gencin ayaklarına sarılmış hıçkıra hıçkıra ağlamaktadır. Hocamıza yakın olanlar hıçkırıklar arasında şu sözleri tekrar tekrar söyleyerek Mevlananın ağlamakla boğulduğunu gözlerler:

 

Bizi Affet! Ey Genç Sana Yetişemedik!.

Ne olur bizi affet sana yetişemedik.!

Hakkını helal et sana yetişemedik.! Ey Genç Adam

Talebeleri Şaşırırlar. Halktan tepkiler yükselmeye başlar. Herkes birbirine bakışıp lehte ve aleyhte yorumlar yapmaya başlarlar.

Biri dayanamaz ve Mevlana Celaleddin Hazretlerine sorar:

"Hocam bu adam cinayet işledi, zina etti, hırsızlık etti. Yapmadığı suç ve eylem kalmadı. Biz de mahkeme kararı ile onu astık. Neden ayaklarına kapanıp af dilersin?

Mevlana Celaleddin  Başını ağlamaklı gözlerle kaldırıp Şu ibretlik Cevabı Verir:

 

Biz ona çocukluğunda gençliğinde yetişebilseydik, kötülüğüne mani olabilseydik, onu eğitseydik, onunla ilgilenseydik ona maddi manevi sahip çıkıp, elinden tutsaydık bu kötü işleri işlemezdi. Hata bizdedir. Hata toplumdadır. Onun için bu gençten helallik diliyorum. Hakkını Helal et delikanlı sana yetişemedik.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve egemengzt.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.