Ülkemizde genellikle yatırımcılar şirketin kuruluş aşamasında koymuş oldukları sermayenin tamamını üretim tesisi için tahsis edilen arazi ve bina ile makine tesis ve cihazların satın alınması ile üretime hazır hale getirilmesi için harcamaktadırlar. Sermayenin tamamını bu şekilde harcamalarının sonucunda işletmenin üretime geçmesi için işletme sermayeleri yetersiz kalmaktadır. Bu aşamada da işletme sermayesi temini için finansman arayışına girmektedirler. İşletme sermayesi için gerekli olan finansmanı sermaye artışı yoluyla, kredi kullanmak yoluyla ya da sermayesini halka arz yöntemiyle(borsaya açılmak yoluyla) temin edebilirler. Yeni sermaye koymaları genellikle mümkün olmamaktadır. Banka kredisi kullanmak yöntemiyle temin ettikleri finansmanın yüksek oranlarda faiz karşılığı olması nedeniyle üretim maliyetleri büyük miktarda artmaktadır. Bunun sonucu olarak da piyasada rekabet gücü azalmaktadır. Bu durumda en mantıklı yöntem ise borsaya açılmak yoluyla sermaye hisselerinin bir kısmını halka arz etmek kalıyor. Bunun için de bazı şartlar gerekmektedir. Bu konuyu yazının ileri safhasında açıklayacağız. Finansman için yurt içi ve yurt dışı kaynakları önem arz etmektedir. Yurt dışı finansmanı döviz bazında olduğu için döviz kurlarının çok sık değiştiği ekonomilerde dövizli borçlanmak çok mantıklı gelmiyor. Bu konuları yazının ileriki safhalarında açıklamaya çalışacağım. Finans sektörü hızla küresel bir dünya haline geliyor. Uluslar arası şirketler sınır ötesi işlemler gerçekleştiriyor, birleşmeler her gün gerçekleşiyor ve holdingler dünya çapındaki erişim alanlarını genişletmeye devam ediyor. Başka bir dil konuşan veya başka bir ülkede yaşayan müşterilerin veya iş arkadaşlarının olması alışılmadık bir durum değildir. IFRS olarak da bilinen evrensel muhasebe standartları konusunda olmanıza yardımcı olur. Bunlar çok uluslu şirketlerin işlerini sorunsuz bir şekilde yürütmelerini kolaylaştıran, uluslar arası düzeyde onaylanmış kurallar, uygulamalar ve düzenlemeler dizisidir. Tüm birleşme ve satın alma anlaşmaları, mali tablolar ve raporlar şeffaf ve net bir şekilde sunulur. Finansal hizmetlerde en tartışmalı trendlerden biri olan Çevresel, Sosyal, Yönetişim temelli yatırımları temsil ediyor. Pek çok uzmanın bu yatırımların uygulanabilirliğini ve karlılığını sorgulamasına neden oluyor. Ancak şirketlerin yeşile yönelmeleri yönünde güçlü bir talep var. Dünyanın her yerinde tüketiciler, ekolojik sistem üzerinde olumlu etkisi olan etik ürün ve hizmetler için çağrıda bulunuyor. Bu durum finansal danışmanların müşterileri ve şirketleri için Çevresel, Sosyal, Yönetişim yatırımları yapılması yönünde baskı yapmasına yol açtı. Bu trendin değerinin sürdürülebilir karlılığa nasıl yol açabileceğinin farkındadırlar. 2024 yılında finansal piyasalar için zorlu bir ortamda kalma yolunda ilerlediğimiz görülüyor. Devam eden yüksek enflasyon, artan borç verme maliyetleri, daralan marjlar, artan düzenlemeler ve siber güvenlik tehditleri, mevcut risk ortamındaki önemli faktörler olmaya devam ediyor. Karşılaşılabilecek en yaygın finansal sorunların başında, gelir eksikliği, iş kaybı, beklenmedik giderler, çok fazla borç geliyor. Finansal süreçleri dönüştürmek ve iyileştirmek için teknolojinin kullanılması, finansal teknoloji olarak bilinir. Finansmanı anlamak girişimcilik başarısının anahtarıdır. İşletmenizdeki nakit akışını anlamak hayati önem taşır. Giderler gelirleri aşmamalıdır. Ayrıca işletmenizin performansını ölçmek için mali tabloların öğrenilmesi işletme sahibi için önemlidir. Finansal zorluklarla karşı karşıya kaldığınızda, kayıpların kabul edilmesi de dahil olmak üzere, bunların arkasındaki nedenleri analiz etmek çok önemlidir. Bu yalnızca sayılarla ilgili değil; aksiliklerden ders çıkarmakla ilgilidir. Kayıpları anlamak, sorunların belirlenmesine ve gelecekteki mali sorunların önlenmesine yardımcı olur. Finansal okuryazarlık, büyüme için akıllı kararları kolaylaştırarak daha iyi iş yönetimini sağlar. 2024 yılının birinci çeyreğinde şirketlerin finansmana ulaşmakta zorlandıkları, finansman temin edenlerin de çok yüksek faiz ödemesi ile karşı karşıya kaldıkları görülmüştür. Yüksek faiz ile temin edilen kredilerin çok büyük tutarda maliyet oluşturması nedeniyle kredi kullanmak cazip olmaktan çıkmıştır. Son günlerde çok daha ekonomik olan borsaya açılma yöntemini seçen şirketlerin finansman ihtiyacını şirket hisselerini borsa aracılığıyla halka ulaştırmak suretiyle faizsiz bir finansman temini yöntemini seçtikleri görülmüştür. Son bir yıl içerisinde borsaya yeni giriş yapan ve borsada alım satım yapan yatırımcı sayısı bir milyon civarında artış göstermiştir. Şirket bu yöntemle borçlanmadığı için faiz ödeme yükümlülüğünden kurtularak, yatırımcılara temettü ödemek suretiyle şirketin finansman ihtiyacını karşılamış olmaktadır. Her şirketin borsaya açılması mümkün değildir. Borsaya açılmanın bazı şartları olup, bu şartları sağlayan şirketler borsaya açılarak hisse senedi satışı yapabilirler. Sermayesini halka açmak isteyen şirketler, Sermaye Piyasası Kurulu ile sözleşme imzalamak zorundadırlar. Böylece Sermaye Piyasası Kurulu'nun denetimi ve kararlarına tabi olurlar. Şirket, SPK mevzuatına uygun hale getirildikten sonra sermayelerini halka arz edilebilirler. Borsaya açılmanın ana şartlarını kısaca şöyle sıralayabiliriz. 1- Şirket türlerinden sadece anonim ortaklıklar halka açılabilir. Payların halka arz edilmesi için uyulması gereken ön şartlar aşağıdaki gibidir (SPK): Payları ilk defa halka arz edilecek ortaklıkların mevcut ödenmiş ya da çıkarılmış sermayelerinin tamamının ödenmiş olması zorunludur. Hisse senetleri sadece anonim şirketlerde mevcut bulunmaktadır. Hisse senedi ihraç edemeyen limited şirketler borsaya açılmak isterlerse nev’i değişikliği yaparak şirketin türünü anonim şirket yapmak suretiyle bu engeli ortadan kaldırabilirler. 2- Kayıtlı sermaye sistemine geçiş için gerekli asgari sermaye tutarı 100.000.000,-TL olmuştur. Sermaye tutarı belirtilen tutarın altında kalan şirketler sermaye artırımı yoluyla bu engeli ortadan kaldırabilirler. 3- Borsaya Açılmak isteyen şirketlerin son üç yıllık hesapları Sermaye Piyasası Kurulu tarafından lisanslandırılmış bağımsız denetim şirketi tarafından incelenerek bağımsız denetim raporu ile borsaya açılmasının uygunluğuna bir engel bulunmadığını belirten olumlu görüş raporu almaları gerekir. 4- Borsa aracı kurumu ile sözleşme yapıp dosya hazırlatarak halka arz işlemi için talepte bulunmaları gerekir.