1-Jeopolitik istikrarsızlık:
Jeopolitik istikrarsızlık küresel ekonomik kalkınma için en büyük potansiyel risk olarak
görünüyor. Jeopolitik huzursuzluk, işletmelerin risk alma güvenini etkilemekte ve
belirsizliği artırmaktadır.
2-Enflasyon:
Yükselen enflasyon, yaşam maliyetini, iş yapma maliyetini, borç para almayı ve
ekonominin diğer tüm yönlerini etkiledi. Enflasyon küresel ekonomik büyümenin
önündeki en büyük potansiyel risklerden biri olarak gösteriliyor.
3-Değişken enerji fiyatları:
Rusya-Ukrayna savaşının başlamasından bu yana ham petrol fiyatları rekor seviyeye
yükseldi. Jeopolitik gerilimler Ortadoğu’daki istikrarsızlığı artırdı ve petrol piyasasındaki
tedirginliği yükseltti.
4-Tedarik zinciri aksamaları:
Ukrayna’daki çatışma çoğu kuruluşu daha dayanıklı tedarik zincirleri oluşturmaya
zorladı. Avrupa’nın Rusya’dan gelen doğal gaz ve ham petrole aşırı bağımlılığının yanı
sıra kilit tarımsal emtialarda hem Rusya’ya hem de Ukrayna’ya bağımlılığı, küresel
ekonomi için önemli bir kırılganlık olarak ortaya çıktı.
5-Yükselen faiz oranları:
Enflasyonla mücadele etmek için dünyanın dört bir yanındaki merkez bankaları faiz
oranlarını artırıyor. Bu durum krediler ve ipotekler gibi finansal ürünlerdeki oranlar
değiştikçe, borçluları ve işletmeleri farklı şekillerde etkiliyor.
6-İşgücü teminindeki sıkıntılar:
Mevcut küresel işgücü kıtlığı sağlık, ulaşım, konaklama, sosyal yardım ve gıda hizmeti
sektörlerini etkiliyor. COVİD-19 gibi salgın hastalıklar eğilimi tetiklerken, jeopolitik
gerilimler de soruna eklendi.
7-Artan ekonomik dalgalanma:
Savaş, ekonomik oynaklığı yükseltti. Yaptırımların küresel koordinasyonu, küresel
olarak sektörlerdeki işletmeleri etkiledi. Ayrıca dalgalanan enerji fiyatları piyasalardaki
oynaklığı artırdı.
8-COVİD-19 salgını:
COVİD-19, özellikle Büyük Çin’in bazı bölgelerinde tehdit hala devam ettiği için küresel
ekonomiyi etkilemeye devam ediyor. Çin, birçok endüstrinin ana tedarikçisi konumunda
ve sokağa çıkma kısıtlamaları nedeniyle arzın kesintiye uğraması, teknoloji sektörü gibi
birçok sektörü üretim kısmaya itti.
9-Yurtiçi siyasi çatışma:
Pek çok ülkede toplumsal gerilimler yükselirken, iç siyasi çatışmalar listede yer almaya
devam ediyor. Bu durum ekonomik kalkınma için bir tehdit oluşturuyor.
10-Ticaret politikasındaki değişiklikler:
Geçtiğimiz üç yıl ABD ve AB gibi önde gelen ekonomilerin ticaret politikalarında çeşitli
değişikliklere tanık oldu. Küresel ilişkilerde değişen dinamiklerle, iş dünyası liderlerinin
yaklaşık yüzde 10’u değişen ticaret politikasını ekonomik büyüme için bir tehdit olarak
görüyor.