Boykot ve Ahlak
Boykotla ahlakın ne ilişkisi var, demeyin sakın. Toplumsal yaşamda her şeyin her şeyle ilişiği var. “Boykot” kavramı, İrlanda’da gerçekleşen köylü direnişinde rol alan Charles Cunnigham Boycott adından dolayı 1880’den beri her türlü protesto, ambargo gibi benzeri direniş biçimleri için kullanılagelmektedir.
Bugünkü yazımda bizi, hayvanlardan ayıran pek çok özelliklerden biri olan “ahlak” konusunu çok öz açıklayıp boykotla ilintileyeceğim. Umarım bu, okuyacak kadar ilginize mazhar olur.
Burada ahlakın tanımına girmeyeceğim, çünkü her tanım, belli bir özelliği vurgularken, diğerlerini gözden kaçırdığından farklılıklar ortaya çıkarır. Çoğunlukla ahlak salt bireysel davranışa indirgenip toplumsal işlevi teğet geçilir. Siz değerli okurlarım arzu ederseniz, başka bir yazıda ahlakın kökeni, ahlak kuramlarını, dinle ilişkisini ilginize sunabilirim.
Peki, insanların ahlakı ne zaman ortaya çıktı?
Antropologlar ile ahlak toplumbilimcileri, toplumların ilk kuruluş zamanlarından beri, toplum ne denli ilkel olursa olsun, bir ahlakının varolduğunu ileri sürerler. Dolayısıyla dinlerden binlerce yıl önce insanlığın bir ahlakının olduğunu savlarlar.
Ahlak da bilim, din gibi, insanlara özgü bir tarihsel bir süreçte toplum içinde doğal yollardan evrilmiş insanlar arasındaki ortak deneyim üzerine kurulu norm, kurallar dizgesi olarak kültürel/toplumbilimsel bir alandır.
Toplumbilim literatüründe ahlak kuralları, toplum-birey ilişkisinde bireyler arası ve toplumsal ilişkileri düzenlemesi yanı sıra iktidar düzeneğinin de vazgeçilmez bir öğesi olarak nitelenir.
Toplumbilimde bütün ahlak kuramlarının son çözümlemede, toplumda o tarihsel süreçte geçerli olan ekonomik koşulların ürünü olduğu belirtilir. Eşdeyişle insanlar ahlak anlayışlarını, bilinçli ya da bilinçsiz de olsa içinde yaşadığı toplumsal konumuyla bağlantılı üretim ve değiş tokuşta bulundukları ekonomik ilişkilerden türetirler.
Özcesi, din gibi ahlak da doğuştan gelmez, toplumsal yaşamın belirlediği ailede başlayıp toplumun ideolojik kurumları olan sokakta, okullarda, işyerlerinde pekiştirilir.
Çok öz olarak ahlak, toplumda genelgeçer yanlışı doğrudan ayırmada ortak bir paylaşımın değerler ve toplumsal eylem ürünüdür. Nedir bu değerler? Dürüstlük, doğruluk, yalan atmamak, yardımlaşmak, dayanışmak, mertlik vb.
Somut bir örnekle ahlak hukuk ilişkisini şöyle açıklayabiliriz: Yoksul bir ananın bebeği için marketten bebek bezi çalması kanunen suçtur ama ahlaken doğrudur. Adalet ile ahlak bağlamında Michel de Montaigne (1533-1592), “Adaletin olmadığı yerde ahlaktan söz edilemez” biçiminde bir görüş ileri sürer.
CHP’nin “her şey güzel olacak” sloganın yaratıcısı, tutuklu öğrenci Berkay Gezgin’i Parti Meclisi’ne üye seçmesi hem siyasal hem de ahlaksal bir karardır.
Basına yansıyan bilgilere göre, tutuklanan kız öğrencilerin gözaltında, cezaevinde usulsüz çırılçıplak aranması ne denli ahlaksaldır?
Bir başka ülkenin ulusal futbol takımında top koşturan ve eşzamanda AKP’nin MYKY üyesi birinin “milli ve yerli ürünleri kullanın” diye boykota tepki göstermesini ahlaksal bulur musunuz?
“Bir Müslüman boykota uymuyorsa imanını sorgulasın” demişti iki ay önceki boykot çağrısı için Sn. Diyanet İşleri Başkanı. Basına yandığı kadarıyla son boykota karşı çıkmış.
Kanadalı şair, müzisyen Leonard Cohen’in (1934-2016) “Everybody Knows” adlı şarkısında dediği gibi, herkes bilir zarların hileli olduğunu, içinde bulunduğunuz geminin su aldığını, hatta kaptanın yalan söylediğini…
Sağlıcakla, sevgiyle ve Cumhuriyet ile kalınız!