Meliha Savaş
Köşe Yazarı
Meliha Savaş
 

157. Yılında Kızılay

Aziz Bey'in de katkılarıyla Mekteb-i Tıbbiye Nazırı Marko Paşa başkanlığında Mecruhin ve Marza-yı Askeriyeye İmdat ve Muavenet Cemiyeti kuruldu. Kurulan bu cemiyet herhangi bir işaret ve sembol kullanmıyordu. Bu derneğin kurulduğu 11 Haziran 1868 tarihi Türkiye'de Kızılayın resmi kuruluş tarihi kabul edilir.Tarih sayfaları, savaşlar, siyasi bunalımlar, ekonomik krizler, doğal afetler, salgın hastalıklar ve bunların bıraktıkları derin izlerle, acılarla doludur. Tarihimizdeki bu derin izlerden ve acılardan hayat bulmuş Kızılay ve Kızılhaç hareketi, din dil ırk ayrımı gözetmeksizin insanı ön plana çıkaran değerlerin, insanın korunması, acılarının dindirilmesi, yaralarının sarılması anlayışının ürünüdür.Osmanlı İmparatorluğu’nda bu dönem, ülkede yeniliklerle bunalımların bir arada yaşandığı yıllardı. İlk Cenevre Konvansiyonuna Osmanlı İmparatorluğu’ndan delege gönderilmemişti ancak sözleşme 5 Temmuz 1865 yılında imzalanmıştı.1867 yılında Paris’te toplanan ilk uluslararası Kızılhaç Kongresine Osmanlı İmparatorluğu Macar asıllı Dr. Abdullah Bey’i göndererek katıldı ve bu toplantıda kuruluşun daimi üyeliğine seçildi. Abdullah Bey, Cenevre Sözleşmelerinin ülkede uygulanmasının bizzat sözünü verse de kayıtsız kalınmıştı. Dr. Abdullah Bey’in ısrarlı girişimleri sonunda Serdar-ı Ekrem Ömer Paşa ve Kırımlı Dr. Aziz Bey’in de çabalarıyla bir süre sonra Tıbbiye Nazırı Marko Paşa’nın başkanlığında 11 Haziran 1868’de “Mecruhin ve Marda-yı Askeriyeye İmdat ve Muavenet Cemiyeti” kuruldu. Kuruluşu izleyen süre içinde cemiyet pek faal olamamıştı. Bunun nedeni olarak cemiyetin amacının yeterince anlaşılamamış olması, Osmanlı yönetiminde batılılaşma hamlelerinin tam sindirilememiş olması, sadece yardım amacıyla da olsa Müslüman olmayan ülkelerle birlikte hareket etmenin devlet yöneticileri arasında rahatsızlık yaratması, Osmanlıların alışık olmadığı biçimde kadınlara da kuruluş içerisinde erkeklerle eşit olarak rol alma olanağı getirilmesi ve amblemin haç şeklinde olması gösterilmekteydi. Cemiyetin amacı yeterince anlaşılmamış olmalı ki, insancıl içerikli bu girişim sivillerin askerlik alanına karışması olarak da yorumlanmış ve hükümet sunulan nizamnamesi onaylanmamıştı. Kuruculardan Dr. Abdullah Beyin kişisel gayretleriyle kısa bir süre çalışmalar yürüten ve onun ölümünden sonra pek ilgilenilmeyen Cemiyet, 1874 yılında dağılmak zorunda kalmıştı.Kırmızı ay sembolü, Dr. Besim Ömer Paşa tarafından Londra’dan sonra La Hey Konferansı’nda da önerildikten sonra, 10 Mayıs 1912’de toplanan 9. Washington Salib-i Ahmer Konferansı’nda resmen bütün devletler tarafından onaylandı. Bugün Uluslararası Kızılay-Kızılhaç hareketinin etkin bir üyesi olan Türk Kızılay, 1868 yılında dünyadaki ilk Kızılay olarak kuruldu. Osmanlı İmparatorluğunun en zor döneminde askerlere yardım amacıyla kurulan Hilal-i Ahmer, uluslararası harekete “kızıl ay” amblemini de kazandırmış, “Hilal”i dünyaya armağan eden kurum oldu. 1923'de "Türkiye Hilal-i Ahmer Cemiyeti", 1935'te "Türkiye Kızılay Cemiyeti" ve 1947'de "Türkiye Kızılay Derneği" adını almıştır. Kuruluşa "KIZILAY" adını Ulu Önder Atatürk verdi.
Ekleme Tarihi: 11 June 2025 - Wednesday

157. Yılında Kızılay

Aziz Bey'in de katkılarıyla Mekteb-i Tıbbiye Nazırı Marko Paşa başkanlığında Mecruhin ve Marza-yı Askeriyeye İmdat ve Muavenet Cemiyeti kuruldu. Kurulan bu cemiyet herhangi bir işaret ve sembol kullanmıyordu. Bu derneğin kurulduğu 11 Haziran 1868 tarihi Türkiye'de Kızılayın resmi kuruluş tarihi kabul edilir.Tarih sayfaları, savaşlar, siyasi bunalımlar, ekonomik krizler, doğal afetler, salgın hastalıklar ve bunların bıraktıkları derin izlerle, acılarla doludur. Tarihimizdeki bu derin izlerden ve acılardan hayat bulmuş Kızılay ve Kızılhaç hareketi, din dil ırk ayrımı gözetmeksizin insanı ön plana çıkaran değerlerin, insanın korunması, acılarının dindirilmesi, yaralarının sarılması anlayışının ürünüdür.Osmanlı İmparatorluğu’nda bu dönem, ülkede yeniliklerle bunalımların bir arada yaşandığı yıllardı. İlk Cenevre Konvansiyonuna Osmanlı İmparatorluğu’ndan delege gönderilmemişti ancak sözleşme 5 Temmuz 1865 yılında imzalanmıştı.1867 yılında Paris’te toplanan ilk uluslararası Kızılhaç Kongresine Osmanlı İmparatorluğu Macar asıllı Dr. Abdullah Bey’i göndererek katıldı ve bu toplantıda kuruluşun daimi üyeliğine seçildi. Abdullah Bey, Cenevre Sözleşmelerinin ülkede uygulanmasının bizzat sözünü verse de kayıtsız kalınmıştı. Dr. Abdullah Bey’in ısrarlı girişimleri sonunda Serdar-ı Ekrem Ömer Paşa ve Kırımlı Dr. Aziz Bey’in de çabalarıyla bir süre sonra Tıbbiye Nazırı Marko Paşa’nın başkanlığında 11 Haziran 1868’de “Mecruhin ve Marda-yı Askeriyeye İmdat ve Muavenet Cemiyeti” kuruldu.

Kuruluşu izleyen süre içinde cemiyet pek faal olamamıştı. Bunun nedeni olarak cemiyetin amacının yeterince anlaşılamamış olması, Osmanlı yönetiminde batılılaşma hamlelerinin tam sindirilememiş olması, sadece yardım amacıyla da olsa Müslüman olmayan ülkelerle birlikte hareket etmenin devlet yöneticileri arasında rahatsızlık yaratması, Osmanlıların alışık olmadığı biçimde kadınlara da kuruluş içerisinde erkeklerle eşit olarak rol alma olanağı getirilmesi ve amblemin haç şeklinde olması gösterilmekteydi. Cemiyetin amacı yeterince anlaşılmamış olmalı ki, insancıl içerikli bu girişim sivillerin askerlik alanına karışması olarak da yorumlanmış ve hükümet sunulan nizamnamesi onaylanmamıştı. Kuruculardan Dr. Abdullah Beyin kişisel gayretleriyle kısa bir süre çalışmalar yürüten ve onun ölümünden sonra pek ilgilenilmeyen Cemiyet, 1874 yılında dağılmak zorunda kalmıştı.Kırmızı ay sembolü, Dr. Besim Ömer Paşa tarafından Londra’dan sonra La Hey Konferansı’nda da önerildikten sonra, 10 Mayıs 1912’de toplanan 9. Washington Salib-i Ahmer Konferansı’nda resmen bütün devletler tarafından onaylandı.

Bugün Uluslararası Kızılay-Kızılhaç hareketinin etkin bir üyesi olan Türk Kızılay, 1868 yılında dünyadaki ilk Kızılay olarak kuruldu. Osmanlı İmparatorluğunun en zor döneminde askerlere yardım amacıyla kurulan Hilal-i Ahmer, uluslararası harekete “kızıl ay” amblemini de kazandırmış, “Hilal”i dünyaya armağan eden kurum oldu. 1923'de "Türkiye Hilal-i Ahmer Cemiyeti", 1935'te "Türkiye Kızılay Cemiyeti" ve 1947'de "Türkiye Kızılay Derneği" adını almıştır. Kuruluşa "KIZILAY" adını Ulu Önder Atatürk verdi.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve egemengzt.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.