Meliha Savaş
Köşe Yazarı
Meliha Savaş
 

Eğitimde Temizlik ve Güvenlik Çığlığı: Eğitim-İş’in Uyarısı ve Çağrısı

Türkiye'nin dört bir yanındaki okullarda yaşanan temizlik ve güvenlik krizi, eğitim sistemimizin temel taşlarını sarsıyor. Eğitim-İş’in gerçekleştirdiği eylemler, bu sorunların ne denli acil ve derin olduğunu gözler önüne serdi. Eğitim emekçileri ve öğrenciler, artık yalnızca eğitim değil, aynı zamanda sağlık ve güvenlik açısından da tehdit altında. Bu durum, eğitim sistemimizin alarm verdiğini açıkça ortaya koyuyor. Eğitim-İş, okullarda temizlik ve güvenlik eksikliklerinin sadece eğitimin kalitesini değil, öğrencilerin sağlığını da ciddi şekilde tehdit ettiğini vurguluyor. Hükümetin ve Milli Eğitim Bakanlığı’nın bu konudaki ihmalkar tutumu, okulların adeta kaderine terk edilmesine neden oluyor. Okul temizlik ve güvenlik personelinin kalıcı kadrolarla istihdam edilmesi gerektiği, geçici ve düşük ücretli iş gücü kullanımıyla bu sorunların çözülemeyeceği net bir şekilde ifade ediliyor. Yeni yayınlanan yönetmelikler, düşük ücretler ve geçici istihdamla okullardaki hijyen ve güvenlik standartlarını iyileştirmeyi değil, daha da kötüleştirmeyi hedefliyor. Eğitim-İş, bu düzenlemenin emek sömürüsünden başka bir şey olmadığını belirtiyor. Asgari ücretin bile altında bir maaşla çalıştırılan personelin, okullarda ne temizlik ne de güvenlik sağlayabileceğini vurguluyorlar. Pandemi sürecinin ardından okul hijyeninin öneminin tüm toplum tarafından anlaşıldığı bir dönemde, yaşanan bu ihmalkarlık ve yetersizlikler, eğitimin kalitesinin yanı sıra öğrencilerin sağlığını da riske atıyor. Eğitim-İş, okulların hijyen standartlarının sadece bir eğitim meselesi değil, aynı zamanda bir insan hakkı meselesi olduğunu ifade ediyor. Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in, eğitim sistemimizin ve öğrencilerimizin sağlığını göz ardı etmesi kabul edilemez. Eğitim-İş’in çağrısı, sadece bir sendikanın değil, tüm toplumun ortak bir talebidir: Eğitimde tasarruf edilemez, çocuklarımızın geleceği ve sağlığı siyasi hesapların ötesinde tutulmalıdır. Sonuç olarak, Eğitim-İş’in eylemleri, bu konudaki duyarlılığı artırmayı ve gereken adımların atılmasını sağlamayı hedefliyor. Eğitimdeki temizlik ve güvenlik sorunları, yalnızca eğitim emekçilerinin değil, tüm toplumun sorumluluğudur. Okullar, temiz ve güvenli bir eğitim ortamı sağlanana kadar bu mücadelenin devam edeceğini vurguluyoruz. Eğitimde sağlıklı ve güvenli bir ortam, çocuklarımızın hakkıdır ve bu hakkı savunmak, tüm toplumun görevidir...
Ekleme Tarihi: 19 Eylül 2024 - Perşembe

Eğitimde Temizlik ve Güvenlik Çığlığı: Eğitim-İş’in Uyarısı ve Çağrısı

Türkiye'nin dört bir yanındaki okullarda yaşanan temizlik ve güvenlik krizi, eğitim sistemimizin temel taşlarını sarsıyor. Eğitim-İş’in gerçekleştirdiği eylemler, bu sorunların ne denli acil ve derin olduğunu gözler önüne serdi. Eğitim emekçileri ve öğrenciler, artık yalnızca eğitim değil, aynı zamanda sağlık ve güvenlik açısından da tehdit altında. Bu durum, eğitim sistemimizin alarm verdiğini açıkça ortaya koyuyor.

Eğitim-İş, okullarda temizlik ve güvenlik eksikliklerinin sadece eğitimin kalitesini değil, öğrencilerin sağlığını da ciddi şekilde tehdit ettiğini vurguluyor. Hükümetin ve Milli Eğitim Bakanlığı’nın bu konudaki ihmalkar tutumu, okulların adeta kaderine terk edilmesine neden oluyor. Okul temizlik ve güvenlik personelinin kalıcı kadrolarla istihdam edilmesi gerektiği, geçici ve düşük ücretli iş gücü kullanımıyla bu sorunların çözülemeyeceği net bir şekilde ifade ediliyor.

Yeni yayınlanan yönetmelikler, düşük ücretler ve geçici istihdamla okullardaki hijyen ve güvenlik standartlarını iyileştirmeyi değil, daha da kötüleştirmeyi hedefliyor. Eğitim-İş, bu düzenlemenin emek sömürüsünden başka bir şey olmadığını belirtiyor. Asgari ücretin bile altında bir maaşla çalıştırılan personelin, okullarda ne temizlik ne de güvenlik sağlayabileceğini vurguluyorlar.

Pandemi sürecinin ardından okul hijyeninin öneminin tüm toplum tarafından anlaşıldığı bir dönemde, yaşanan bu ihmalkarlık ve yetersizlikler, eğitimin kalitesinin yanı sıra öğrencilerin sağlığını da riske atıyor. Eğitim-İş, okulların hijyen standartlarının sadece bir eğitim meselesi değil, aynı zamanda bir insan hakkı meselesi olduğunu ifade ediyor.

Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in, eğitim sistemimizin ve öğrencilerimizin sağlığını göz ardı etmesi kabul edilemez. Eğitim-İş’in çağrısı, sadece bir sendikanın değil, tüm toplumun ortak bir talebidir: Eğitimde tasarruf edilemez, çocuklarımızın geleceği ve sağlığı siyasi hesapların ötesinde tutulmalıdır.

Sonuç olarak, Eğitim-İş’in eylemleri, bu konudaki duyarlılığı artırmayı ve gereken adımların atılmasını sağlamayı hedefliyor. Eğitimdeki temizlik ve güvenlik sorunları, yalnızca eğitim emekçilerinin değil, tüm toplumun sorumluluğudur. Okullar, temiz ve güvenli bir eğitim ortamı sağlanana kadar bu mücadelenin devam edeceğini vurguluyoruz. Eğitimde sağlıklı ve güvenli bir ortam, çocuklarımızın hakkıdır ve bu hakkı savunmak, tüm toplumun görevidir...

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve egemengzt.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.