“Bozkırın Tezenesi” olarak bildiğimiz ünlü halk ozanı Neşet Ertaş, bundan 12 yıl önce yaşamını sürdürdüğü İzmir’de 25 Eylül 2012’de, geride sazı ve sözünü bırakarak aramızdan ayrıldı. Ünü Dünya’ya yayılan halk ozanımız Neşet Ertaş, yüzlerce eser bırakmış, eserlerinin tamamında sevgiyi, saygıyı, aşkı, yaşamı kısacası insanı hep ön plana çıkarmıştır. Saz ustası Neşet Ertaş’ın ölümünün üzerinden 12 yıl geçti. Kendisi de eserleri de unutulmadı, unutulmayacak da. Neşet Ertaş, milletimizin gerçek bir değeri idi. Ölümünden sonra da, insanlara mesaj vermeye devam etti Neşet Ertaş. Kendisi gibi bir saz ustası olan babası Muharrem Ertaş’ın yanına defnedilen Neşet Ertaş ustanın mezar taşındaki  “Sakin ol ha, insanoğlu. İncitme canı, her can bir kalp, Hakk'a bağlı. İncitme canı, incitme” sözü, asla unutulmamalıdır. Neşet Ertaş, tüm insanlığa bunu öğütlerken, günümüzde yaşadıklarımızı görünce ne yazık ki hayıflanmamak elde değil.  Bırakın ‘incitmemeyi’, masum kadınlar, çocuklar, insanlar acımasızca öldürülüyor, tacize, tecavüze uğruyor. Narin gibi, Sıla bebek gibi Dünya’dan bihaber çocuklarımızın, bebeklerimizin uğradığı muameleler içimizi acıtıyor. Trafikte yol vermeme yüzünden dahi insanlar öldürülüyor. Yani, adeta toplumsal değerlerimizden koşar adım uzaklaşıyoruz. Saygınlık aşınması sanki erozyona dönüşmüş durumda. Oysa… Bu toplum, bizlere yüzyıllar önce seslenen, büyük halk ozanı Yunus Emre’ye atfedilen “Yaratılanı severim Yaradandan ötürü” felsefesini kendisine şiar edinmiş bir toplumdur. Bugün ne yazık ki, Neşet Ertaş gibi değerlerin yokluğunu daha iyi anlıyoruz.