Küresel iklim krizi nedeniyle toprağımızı, suyumuzu kaybediyoruz, doğamızı tahrip ediyoruz. Hemen belirtmekte yarar var ki, yaşadığımız küresel iklim değişikliğinin insan eliyle gerçekleştiğini söyleyelim. Geçen yıl yaşadığımız kuraklık nedeniyle üreticilerimiz büyük mağduriyet yaşadı, ürünler ya bahçede, tarlada kurudu ya da aynı nedenle meydana gelen şiddetli yağışlar nedeniyle çürüdü, çiftçi zarar etti.
Şu günlerde de Ceyhan Nehri’nde yaşandığı belirtilen kirlilik gündemde. Toplu balık ölümleri, nehirde köpüklenme, kötü koku, suyun renginin değişmesi gibi tartışmalar alabildiğine devam ediyor. Benzer tartışmalar hatırlanacağı üzere geçtiğimiz yıllarda da yaşanmıştı. Seyhan ve Ceyhan nehirlerimiz, başta Adana olmak üzere bölgemize hayat veren su kaynaklarımızdır. Binlerce yıldan bu yana üzerinde yaşadığımız bereketli toprakları beslemiştir.
Yaşanan bu durumdan sanayileşmenin etkisi olduğu da ayrı bir gerçek olarak karşımızda durmaktadır. Sanayileşmeden kaçınmamız elbette mümkün değil. Ancak sanayileşirken de çevremize, doğamıza karşı olan sorumluluk ve görevlerimizi de unutmamız mümkün değildir. Bu açıdan sanayicilerimiz de üzerlerine düşen sorumlulukları eksik yerine getirmelidir. Sanayiciler kadar ilgili kurum ve kuruluşlar da denetim görevini eksiksiz yapmalıdır.
İşte bu doğrultuda son günlerin tartışma konusu olan Ceyhan Nehri’ndeki bu kirliliğin nedenleri tüm ayrıntılarıyla ortaya çıkarılmalıdır. Bunlar ertelenecek, ötelenecek meseleler değildir. Konunun uzmanları, Ceyhan Nehri’nin yıllardır can çekiştiğini dile getirmektedir. Vakit daha geç olmadan, Ceyhan Nehri’nde yaşandığı ileri sürülen sorun açıklığa kavuşturulmalıdır. Su hayattır!..
Anasayfa
Yazarlar
Meliha Savaş
Yazı Detayı
Bu yazı 117 kez okundu.
Su hayattır!..
Küresel iklim krizi nedeniyle toprağımızı, suyumuzu kaybediyoruz, doğamızı tahrip ediyoruz. Hemen belirtmekte yarar var ki, yaşadığımız küresel iklim değişikliğinin insan eliyle gerçekleştiğini söyleyelim. Geçen yıl yaşadığımız kuraklık nedeniyle üreticilerimiz büyük mağduriyet yaşadı, ürünler ya bahçede, tarlada kurudu ya da aynı nedenle meydana gelen şiddetli yağışlar nedeniyle çürüdü, çiftçi zarar etti.
Şu günlerde de Ceyhan Nehri’nde yaşandığı belirtilen kirlilik gündemde. Toplu balık ölümleri, nehirde köpüklenme, kötü koku, suyun renginin değişmesi gibi tartışmalar alabildiğine devam ediyor. Benzer tartışmalar hatırlanacağı üzere geçtiğimiz yıllarda da yaşanmıştı. Seyhan ve Ceyhan nehirlerimiz, başta Adana olmak üzere bölgemize hayat veren su kaynaklarımızdır. Binlerce yıldan bu yana üzerinde yaşadığımız bereketli toprakları beslemiştir.
Yaşanan bu durumdan sanayileşmenin etkisi olduğu da ayrı bir gerçek olarak karşımızda durmaktadır. Sanayileşmeden kaçınmamız elbette mümkün değil. Ancak sanayileşirken de çevremize, doğamıza karşı olan sorumluluk ve görevlerimizi de unutmamız mümkün değildir. Bu açıdan sanayicilerimiz de üzerlerine düşen sorumlulukları eksik yerine getirmelidir. Sanayiciler kadar ilgili kurum ve kuruluşlar da denetim görevini eksiksiz yapmalıdır.
İşte bu doğrultuda son günlerin tartışma konusu olan Ceyhan Nehri’ndeki bu kirliliğin nedenleri tüm ayrıntılarıyla ortaya çıkarılmalıdır. Bunlar ertelenecek, ötelenecek meseleler değildir. Konunun uzmanları, Ceyhan Nehri’nin yıllardır can çekiştiğini dile getirmektedir. Vakit daha geç olmadan, Ceyhan Nehri’nde yaşandığı ileri sürülen sorun açıklığa kavuşturulmalıdır. Su hayattır!..
Ekleme
Tarihi: 30 Ocak 2025 - Perşembe
Su hayattır!..
Yazıya ifade bırak !
Bu yazıya hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Okuyucu Yorumları
(0)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.