Gıdadan ulaşıma kadar fiyatların aldı başını gittiği bu dönemde kiralık konut fiyatları da bundan nasibini almaya devam ediyor. Türkiye İstatistik Kurumu’nun geçtiğimiz günlerde açıkladığı ağustos ayı enflasyon rakamlarıyla birlikte içinde bulunduğumuz ayda kira ücretlerine yapılacak tavan zam da belli olmuş oldu. Bu zammı belirleyen 12 aylık enflasyon ortalaması TÜİK verilerine göre yüzde 64.91. Buna göre ağustosta oturduğu ev için 10 bin lira kira ödeyen vatandaş eylül ayında evinde 9 bin 750 lira zamla oturabilecek. Kira fiyatlarındaki artış, doğal olarak kiracıları daha büyük mağduriyete sokarken, basına yansıdığına göre, artık ev sahipleri de “gelir getirmiyor” diye, evlerini ailelere kiralamaktan kaçınıyormuş. Bununla ilgili bir emlakçının “Geçmişten beri ev sahipleri hep ‘Kiracımız aile olsun’ derdi. Artık bu değişti. Ev sahibi de biliyor ki haneye gelir girmiyor. Memurlar neyse ama özellikle işçiler için ev sahipleri, ‘Kiramızı ödeyecek kadar kazanmıyor’ diye düşünüyor. Bu nedenle de ailelerden kaçıyorlar, yüksek geliri olan kişileri seçiyorlar” şeklindeki açıklamaları, oldukça düşündürücüdür. Nereden nereye savrulduk böyle!.. Tamamdır, kiralık bir evi bulunan ev sahibi de tartışmasız, yaşanan yüksek enflasyondan mağdur oluyor. Peki ama, dar gelirli, asgari ücretli veya asgari ücretin biraz üstünde ücrete sahip olanlar ne yapacak? Ortalama bir dairenin kira fiyatı asgari ücret düzeyinde hatta üstü olan var.  Olayın bir başka boyutu ise yaşadığı kentin dışında öğrenim görecek olan üniversite öğrencileri. On binlerce üniversiteli, yurt bulamadığı için zorunlu olarak bir eve çıkmak zorunda kalıyor. Bu öğrencilere ne olacak böyle? İnsanlarımız artık bırakın ev sahibi olma hayalini, kiralık ev de bulamayacaklar bu gidişle.