Ülkemizde, son 5 yılda 2 milyon 300 bin üniversite öğrencisi okulu bırakmış. Geçen yıl eğitimlerine son veren üniversite öğrenci sayısı ise 617 bin 250. Bu rakamları, CHP Mersin Milletvekili Gülcan Kış açıklamış. Vahim bir tablo, üzerinde ciddiyetle durmak gerekiyor. Üniversite öğrencilerinin öğrenimlerine son vermelerinin başında elbette barınma sorunları geliyor. Kredi Yurtlar Kurumu’na bağlı yurt sayısı yeterli değil, kapasiteleri düşük. KYK yurdunda barınamayan öğrenciler özel yurtlara ya da konut kiralamaya da gidemiyor. Zira kiralar almış başını gidiyor. Bu durumda çaresiz kalan öğrenciler öğrenimlerini sonlandırıyorlar. Tablo çok açık. Eğer, bu gençlerin ailelerinin durumu iyi olsaydı, özel yurtlara ya da bir eve çıkar, eğitimlerine devam edebilerdi. Daha birkaç gün önce, Mersin Mut’ta yükseköğrenim görecek çocuğu için bu ilçede ev kiralamak zorunda kalan anne, 1+1 daireyi, oradaki eş dost sayesinde 10 bin liraya kiraladığını ancak aynı dairelerin esasında 13-17 bin lira arasında değiştiğini anlatıyordu. Peki, Adana, İstanbul, Ankara, İzmir gibi büyük kentlerde bu fiyata ev bulunabilir mi? Diğer yakıcı sorun da beslenme. Gıda fiyatlarının her gün yükseldiği ülkemizde bu durumdan en fazla etkilenen kesim kuşkusuz ki, üniversite öğrencilerimiz. Ucuz olduğu için üniversite öğrencilerinin en çok rağbet ettiği çiğköfte fiyatları 70 ila 100 lira arasında değişiyor. Nasıl beslenebilecek bu öğrenci!.. Beslenmeyi bırakalım, karnını nasıl doyuracak? Ulaşım, sinema, tiyatro gibi konular bir yana. Üniversiteli gençlerin çoğu bu etkinlikleri unuttu, zorunlu olarak yaşamlarından çıkardı. Barınma ve beslenme gibi bu iki temel sorun, onların eğitim hayatlarını yarıda bırakmasına yetiyor.  Üniversitelerin açılmasına şunun şurasında bir ay gibi kısa bir süre kaldı. Aileleri aldı bir telaş. Gençlerin eğitim-öğretim hayatlarına devam edebilmek için en başta barınma ve beslenme sorununu mutlaka çözüme kavuşturmamız gerekiyor.