Adana, Lezzetin Başkenti ve Gurme Turizminin Yeni Rotası Dünya artık yalnızca sanayi, enerji ve teknolojiye değil, sofraya da yatırım yapıyor. Gurme turizmi dediğimiz kavram öylesine büyüdü ki, binlerce dönümlük arazilerde deneysel tarım yapılmakta, devasa fabrikalarda endüstriyel gıda inovasyonları denenmekte. Üniversitelerde “gastronomi kürsüleri” kuruluyor, şehirler festival ve yarışmalarla adeta lezzet üzerinden bir kimlik inşa ediyor. İşte bu rüzgârın en güçlü estiği şehirlerden biri de Adana. Zira Adana, sadece kebabıyla, şalgamıyla değil; binlerce yıllık Akdeniz geleneğini ve denizinin bereketini taşıyor.   Erol Altun ve Skal Derneği Bu noktada karşımıza çıkan isim, yıllardır Posta ve Hürriyet gazetelerindeki yazılarıyla Türkiye’nin gurme kültürüne ışık tutmuş, bugün ise Ege Balık Restaurant’ın işletmeciliğini sürdüren Erol Altun. Onu farklı kılan yalnızca restoran sahipliği değil. Çünkü Altun, dünyanın en köklü turizm örgütlerinden biri olan Skal International’ın Adana ve Çukurova başkanı. Skal nedir derseniz; 1934 yılında Paris’te kurulan bu dernek, bugün 100’den fazla ülkede faaliyet gösteren, 12 binden fazla profesyoneli bir araya getiren uluslararası bir ağ. Turizmin hemen her alanından yöneticiler, otelciler, seyahat acentaları, havayolu temsilcileri, gastronomi uzmanları bu şemsiyede buluşuyor. Skal’ın temel amacı; “Dostluk yoluyla iş yapmak.” Yani turizmi sadece ticaret değil, kültürler arasında köprü kuran bir barış elçisi olarak görmek. İşte Erol Altun böyle bir kurumun Adana ve Çukurova’daki başkanı. Dünyanın her yerinde ağırlığı olan bir kuruluşu temsil eden Altun, şehrin turizm vizyonunu yalnızca yerel değil, küresel ölçekte de duyuruyor. Onun için “Adana kebabın, şalgamın ötesinde Lagos’un, levreğin ve barbunun dünyadaki üreme merkezi” demesi sadece bir mutfak tespiti değil; aynı zamanda Adana’nın küresel gastronomi turizmi haritasına eklenmesi çağrısıdır.   Adana Lezzet Festivali: Küresel Sahne Bu vizyonun en güçlü ifadesi ise Adana Lezzet Festivali. Binlerce yerli ve yabancı turisti ağırlayan bu festival, kentin yalnızca kebabını değil, deniz ürünlerinden mutfak kültürüne kadar tüm zenginliğini tanıtıyor. Dünyanın dört bir yanından gelen şefler, akademisyenler, gazeteciler ve yatırımcılar burada buluşuyor. Şunu unutmamak gerekir: Paris, Barselona, Roma, Lizbon gibi şehirler gastronomi festivalleriyle turizmden milyarlar kazanırken; Adana da kendi “lezzet diplomasisi”ni inşa ediyor. İşte Skal gibi bir uluslararası ağın Adana’da güçlü bir temsilcisinin bulunması, bu süreci daha da hızlandırıyor.   Adana’nın Gururu Adana böyle bir duayeni, Erol Altun’u yetiştirdiği için gurur duymalı. Çünkü o, yalnızca restoranında menü hazırlamıyor; aynı zamanda şehrin geleceğine, turizmine, dünya sahnesindeki yerine katkı sunuyor. Ve o da bu şehre hizmet etmekten gurur duyuyor. Kısacası, kebabın dumanından denizin tuzuna; şalgamın ekşiliğinden Lagos’un beyaz etine kadar Adana, dünyaya “lezzet” denen bir miras sunuyor. Ve bu mirası taşıyan insanlar oldukça, Adana sadece Türkiye’nin değil, dünyanın gurme başkentlerinden