Şuurlu Öğretmenler Derneği Adana Şube Başkanı Hüseyin Tan: “Eğitim sistemi deneme tahtası haline getirildi”

Şuurlu Öğretmenler Derneği (ÖĞ-DER) Adana Şube Başkanı Hüseyin Tan, yeni eğitim-öğretim yılının başlaması nedeniyle bir basın toplantısı düzenledi.

 Açıklamasına velilere seslenerek başlayan Tan, çocukların eğitildiği ve tek mekanın okul ve tek yetiştiricinin de öğretmen olmadığını belirterek başladı. Tan, “Çocuğun dünyada gözünü ilk açtığı, isimleri, cisimleri öğrendiği, çevresini tanıdığı, okula gelmeden önce olumlu ya da olumsuz davranışları kazandığı aile ortamı da çocuklar için bir okuldur. Anne ve babalar da bu okulun ilk öğretmenleridir. Bu sebeple her ebeveyn evde çocukların gelişiminde ve yetişmesinde gerekli hassasiyeti göstermelidir” dedi. Eğitim politikalarını da eleştiren ÖĞ-DER Adana Şube Başkanı Hüseyin Tan, eğitim sisteminin her gelen Milli Eğitim Bakanı’nın sistem değişikliğiyle deneme tahtası haline getirildiğini savundu. Bu durumdan kurtulmanın yolunun eğitim sisteminin özüne dönmesinden geçtiğini dile getiren Hüseyin Tan, “Millî eğitim sistemimiz 200 yıldır peşinde olup, yolunu kaybettiği batı taklitçisi eğitim sisteminden kurtarılmalı, milletimizin inanç, ahlak ve kültürünü temel alan adı gibi Millî olan bir eğitim sistemine kavuşmalıdır. Eğitim öğretimde düzlüğe çıkmak için acilen aslında bir Hristiyan birliği olan Avrupa Birliği’nin eğitim politikaları ile AB projelerinden vaz geçilmelidir” diye konuştu. SÖZLEŞMELİ KADROLU AYRIMI BİR AN ÖNCE ORTADAN KALDIRILMALIDIR Yeni eğitim-öğretimin yılının başarılı geçmesi dileğinde bulunan Tan, şöyle devam etti: “Bu sene az sayıda öğretmenin ataması yapılması bizleri üzmektedir. Boş geçen dersleri ücretli öğretmenlik yoluyla doldurma ve öğretmenler arasında adeta kast sistemini andıran ücretli, sözleşmeli ve kadrolu ayrımı bir an önce ortadan kaldırılmalıdır. Eğitimde başarı sağlamanın iksiri moral ve motivasyondur. Bu sebeple öğretmenler arasındaki bu ayrım ortadan kaldırılmalıdır. Şuurlu Öğretmenler Derneği Genel Merkezi olarak eğitim öğretim sorunlarına çare olması ümidiyle diğer görüşlerimizi de şu şekilde ifade ediyoruz: Temel eğitimden sonra okumak istemeyen öğrencileri zorunlu eğitim nedeniyle okula devam mecburiyetinde bırakmak yerine mesleki eğitim merkezlerine yönlendirerek, hem öğrencilerin erken yaşta meslek edinmesine fırsat verilmeli, hem de orta öğretimde kalitenin düşmesine engel olunmalıdır. Öğretmenlerin anne-baba gibi değer görmesi gerekirken; CİMER şikayetleri, öğretmene güven koruyan yeterli bir meslek kanunun yokluğu, disiplin yönetmeliğiyle ilgili sorunlar ve daha birçok sebepten dolayı öğretmenler sınıflarda değersizleştirildi. Öğretmen eğitimin merkezine alınmalı, öğrenci ve veli karşısında yeniden itibarlı hale getirilmelidir. Yeni öğretim yılının öğretmenlerimize, öğrencilerimize ve halkımıza hayırlar getirmesini diliyorum. Eğitim öğretimde sorunların tamamen azaldığı günleri hep birlikte görmek temennisiyle eğitim öğretim çalışanlarına başarılar diliyorum”