"ÇİFTÇİ VE BESİCİ REFAHI SAĞLANMADAN SORUNLAR BİTMEZ"

CHP'li Gürer: "Kırsal Nüfusun Azalması Tarımsal Üretime Ciddi Zararlar Veriyor, Kırsala Geri Dönüşün Yolu Açılmalıdır"

CHP Niğde Milletvekili ve Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu Üyesi Ömer Fethi Gürer, tarım sektöründe yaşanan sorunlara dikkat çekerek, çözüm önerilerini açıkladı. Gürer, kırsal nüfusun azalmasının tarımsal üretime ciddi zararlar verdiğini belirterek, kırsala dönüşün teşvik edilmesi gerektiğini vurguladı. "KÖYLER BOŞALDI, ÇİFTÇİ SAYISI AZALIYOR" Gürer, köy okullarının kapandığını ve kırsalda nüfusun giderek azaldığını belirterek şunları söyledi: “Ülkemizde tarımsal sorunlar giderek büyüyor. Çiftçi sayımız hızla azalıyor. Türkiye genelinde 18 bin köyden 6 bini artık köy okulsuz kaldı. Bu durum tarımın sürdürülebilirliği açısından alarm verici. Eğer kırsala geri dönüşün yolu açılmazsa tarımda yaşanan sorunlar daha da derinleşecek.” "GIDA SORUNU YAŞAM SORUNUDUR" Gıda üretiminin stratejik bir öneme sahip olduğunu ifade eden Gürer, tarımsal üretimdeki eksikliklerin gelecekte ciddi sonuçlara yol açacağını söyledi: “Ülkemizde 21 farklı ürün grubunda arz açığı bulunuyor. Bu açıkların kapatılması hayati önem taşıyor. Gıdaya verilen önem, tarım üzerinden sağlanmalı. Çok güzel evlere ya da güçlü bir silah sanayisine sahip olabilirsiniz, ancak gıda sorununu çözemezseniz ne savaş kazanabilirsiniz ne de yaşamınızı sürdürebilirsiniz.” "KAMU, ÇİFTÇİNİN YANINDA OLMALI" Gürer, tarımsal desteklerin yetersizliğini vurgulayarak, kamu kuruluşlarının çiftçiyi desteklemesi gerektiğini dile getirdi: “TİGEM, Et ve Süt Kurumu, Toprak Mahsulleri Ofisi gibi kamu kuruluşları çiftçinin yanında olmalı. Tarım Kanunu’nun 21. maddesine göre milli gelirin yüzde 1’i oranında destek verilmesi gerekiyor. Ancak bu oran yıllardır sağlanmıyor. Çiftçi, hak ettiği desteği alamıyor.” "ZİRAAT BANKASI, ÇİFTÇİ BANKASI OLMALI" Ziraat Bankası’nın asli görevine dönmesi gerektiğini belirten Gürer, üretimde planlamanın önemine dikkat çekti: “Ziraat Bankası tekrar çiftçiye hizmet eden bir kuruluş olmalı. Ayrıca üretim önceden planlanmalı. Hangi bölgede ne yetiştirileceği, su ihtiyacının ne kadar olduğu belirlenmeli. Suyu az olan bölgelerde suya ihtiyaç duyan ürünlerin yetiştirilmesine izin verilmemeli. Bu planlamalar kağıt üzerinde kalmamalı, somut adımlar atılmalı.” "DÜŞÜK ALIM FİYATLARI ÇİFTÇİYİ TOPRAKTAN UZAKLAŞTIRIYOR" Düşük alım fiyatlarının tarımsal üretimi olumsuz etkilediğini ifade eden Gürer, 2024 yılında yaşanan üretim düşüşünü örnek gösterdi: “2024 yılında sadece hububatta 3 milyon 200 bin ton üretim düşüşü yaşandı. Bu, çiftçiye yeterli destek verilmediğinin göstergesidir. Bu yıl kamunun açıklayacağı alım fiyatları çiftçinin kaderini belirleyecek. Özellikle TMO’nun açıklayacağı buğday alım fiyatı, enflasyonun altında kalmamalı.” "KÜÇÜK AİLE İŞLETMELERİ DESTEKLENMELİ" Türkiye’nin tarım sorunlarının çözümünde küçük aile işletmelerinin önemine vurgu yapan Gürer, “Küçük aile işletmelerine verilecek destek, tarım sorunlarını büyük ölçüde çözer. Ancak ithalatçı, rantçı ve aracı sistem terk edilmeli. Girdi maliyetleri düşürülmedikçe gıda fiyatlarını düşürmek mümkün değildir” dedi. "TARIM GELECEĞİMİZİN TEMİNATIDIR" Son olarak tarımın ülke geleceği için vazgeçilmez olduğunu belirten Gürer, şu çağrıda bulundu: “Tarım, gıda güvenliğimizin teminatıdır. Çiftçi ve besici refahı sağlanmadan bu alandaki sorunlar çözülmez. Ar-Ge çalışmalarına daha fazla kaynak ayrılmalı, üretim artırılmalı. Ancak bunun için iktidarın çiftçiden yana politikalar üretmesi gerekiyor. Tarım sayımı bir an önce tamamlanmalı ve doğru veriler üzerinden planlama yapılmalıdır. Gerçekleri görmeden tarımı kurtaramayız.”