“SENDİKACI KADIN LİDER YETİŞTİRME PROJELERİ UYGULANMALIDIR”

GÜNDEM 14.03.2025 - 15:44, Güncelleme: 14.03.2025 - 16:33 2268+ kez okundu.
 

“SENDİKACI KADIN LİDER YETİŞTİRME PROJELERİ UYGULANMALIDIR”

HAK-İŞ Konfederasyonu’nun 14. Uluslararası Kadın Emeği Buluşması kapsamında “Kadınların Emeğin Evrensel Gücüne Katkısı” başlığıyla geçen hafta yapılan toplantının sonuç bildirgesi bugün açıklandı.
HAK-İŞ 14. ULUSLARARASI KADIN EMEĞİ BULUŞMASI “KADINLARIN EMEĞİN EVRENSEL GÜCÜNE KATKISI” SONUÇ BİLDİRGESİ    Programda HAK-İŞ Kadın Komitesi Başkanı Fatma Zengin, HAK-İŞ Konfederasyonu Genel Başkanı Mahmut Arslan ve Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş açılış ve protokol konuşmalarını yapmışlardı. Ardından UN Women Direktör Vekili Zeliha Ünaldı, ITUC-AP Eşitlik Direktörü Anna Lee Tuvera, ITUC Kadın Komitesi Başkanı Jotika Sharma, ETUC Eşitlik Danışmanı Alina Brüser de birer konuşma yapmışlardı. Konfederasyonun internet sitesindeki bilgilere göre, Prof. Dr. Oğuz Karadeniz moderatörlüğünde gerçekleştirilen Kayıt Dışı İstihdam çalıştayında aşağıdaki sonuçlara ulaşıldığı açıklandı:  ·         Ev hizmetlerinde 10 günün altında çalışanlar tüm sigorta kolları kapsamına alınmalıdır. Ev hizmetlerinde 10 günün altında çalışanların ücretleri banka kartı, SMS vb. dijital ödeme yöntemleri ile ödenebilmeli, banka kanalıyla ödenmeleri halinde ise sosyal sigorta primleri kaynakta kesilerek kendilerine ödenmelidir. ·         Ev hizmetlerinde çalışan işçilerin kayıt dışı çalıştırılmaları denetim ve kontrol mekanizmaları ile önlenmeli, sosyal güvenceleri sağlanmalı ve çalışma şartları düzenlenmelidir. ·         ILO’nun C 189 nolu Ev İşçileri İçin İnsana Yakışır İş Sözleşmesi ülkemizde onaylanmalıdır. ·         2828 sayılı Kanuna göre evde bakım aylığı alan kişiler sosyal güvenlik şemsiyesi kapsamına alınalı, primleri genel bütçeden karşılanmalıdır. ·         Yetim aylığı alan kadınların kayıtlı çalışmaları halinde yetim aylıkları belirli bir süre için kesilmemelidir. ·         İşverenin ücretsiz çalışan eşi isteği halinde ücret almasa bile işçi gibi sigortalı olabilmesine imkan tanıyan yasal düzenleme yapılmalıdır. ·         Sosyal güvenlik destek primi ile çalışanların ödedikleri prim karşılığı yaşlılık aylıklarının artışı sağlanmalıdır. ·         Mevsimlik tarım işçilerinin ihtiyaçlarına uygun bir sosyal güvenlik sistemi kurulmalı ve söz konusu çalışanlar sosyal sigorta kapsamına alınmalıdır. ·         Tarımda aile olarak çalışma dikkate alınmalı, kendi hesabına çalışan kadın çiftçinin sigortalı olması teşvik edilmeli ve primlere devlet desteği verilmelidir. ·         Tarım sektöründe arazi büyüklüğüne, verime, üretilen ürünün değeri dikkate alınarak prim oranları ve miktarları farklılaştırılmalıdır. ·         Toplu İş Sözleşmelerinde kadının kayıt dışı çalışmasına neden olabilecek, çalışmayan eş için verilen aile yardımı vb. ödemelerin kadının kayıtlı çalışmasını teşvik edecek şekilde gözden geçirilmesi kayıtlı istihdamı arttırabilecektir. ·         Özellikle tekstil ve hazır giyim sektörleri başta olmak üzere ev eksenli çalışan kadınların kayıt altına alınmasını sağlayacak bir sistem kurulmalıdır. ·         İş ve sosyal güvenlik denetim sistemi, İspanya modeli incelenerek ülkemize özgü bir model temel alınarak geliştirilmelidir. Ayrıca, denetim elemanlarının özlük hakları iyileştirilmelidir. ·         Kadınlar ve engelliler gibi dezavantajlı kesimlerin işgücü piyasasına katılımlarının artırılabilmesi, eğitim ve istihdam arasındaki bağın güçlendirilmesi için politikalar geliştirilmelidir. ·         Kayıt dışı istihdamla mücadele için sendikalaşma önündeki engeller kaldırılmalıdır. ·         Sosyal yardım programları kadınların istihdama katılımını teşvik edecek şekilde dizayn edilmelidir.  Prof. Dr. Banu Uçkan Hekimler moderatörlüğünde gerçekleştirilen Demokrasi ve Hak Arayışı Perspektifinden Örgütlenme çalıştayında aşağıdaki sonuçlara ulaşılmıştır: ·         Daha adil ve kapsayıcı bir çalışma hayatı için örgütlenmenin önündeki engellerin kaldırılması gerekmektedir. ·         Sendikalar etkin, bağımsız ve ilkesel bir duruş sergileyebilmelidir. ·         Sendikalar demokratik sistemin ayrılmaz bir parçası olarak katılımcı demokrasinin gelişimine de katkı sunmalıdır. ·         Demokrasinin, adaletin, toplumsal barışın güçlendirilmesi için emeğin örgütlü mücadelesi teşvik edilmelidir. ·         Emek mücadelesi, sadece çalışma hayatıyla sınırlı kalmamalı, toplumun genel refahı ve adaleti için de sorumluluk üstlenmelidir. HAK-İŞ olarak, Filistin halkına yönelik dayanışmamız ve deprem bölgesinde gerçekleştirdiğimiz yardımlar, sendikal hareketimizin toplumsal sorumluluk bilinciyle hareket ettiğinin açık bir göstergesidir. ·         Sendikalar, üyelerinin haklarını savunmakla birlikte, topluma karşı da duyarlı ve sorumlu olmalıdır. ·         Kadınların sendikal mücadelede daha fazla yer alması, demokrasinin güçlenmesi ve toplumsal eşitliğin sağlanması adına büyük bir kazanımdır. Bu bilinçle, kadın emeğinin daha fazla görünür kılınması ve sendikal yapılar içinde güçlendirilmesi büyük bir önem taşımaktadır. ·         Kadınların sendikal harekette daha fazla yer alması ve haklarının farkında olmasını sağlamak amacıyla eğitim programları düzenlenmelidir. ·         Türkiye’de sendikal hareketler hâlâ erkek egemen bir yapı olarak görülse de bu algının değişmesi için önemli adımlar atılmaktadır. Özellikle HAK-İŞ, kadınların sendikal alanda daha fazla yer almasını sağlayarak bu algıyı kıran öncü konfederasyonlardan biri olmuştur. ·         Kadınların eşit fırsatlarla, hak ettikleri yerlere gelebilmeleri için hem toplumsal bilinç hem de kurumsal mekanizmalar güçlendirilmelidir. ·         Kadın emekçilerin bir araya gelerek deneyimlerini paylaşması, yeni stratejiler geliştirmesi ve iş hayatında karşılaştıkları sorunlara birlikte çözüm üretmesi, sendikal mücadelenin ve toplumsal eşitliğin güçlenmesine katkı sağlamaktadır.     Prof. Dr. İştar Urhanoğlu moderatörlüğünde gerçekleştirilen Kriz Dönemlerinde Çalışma Hayatı çalıştayında aşağıdaki sonuçlara ulaşılmıştır: ·         Kriz dönemlerinde iş ve sosyal güvenlik sistemlerinin etkin çalışabilmesi, toplumların refahı açısından kritik öneme sahiptir. Mevcut kriz yönetim stratejileri gözden geçirilmeli ve daha kapsayıcı ve dayanıklı modeller geliştirilmelidir. Özellikle ekonomik krizlerin getirdiği toplu işten çıkarmalar, kısa çalışmaya geçiş, kısmi süreli çalışma, iş sözleşmelerinin askıya alınması ve ücretsiz izin uygulamaları gibi durumlar, çalışan haklarını koruyacak şekilde planlanmalıdır. ·         Mutlak iş güvencesini sağlayacak ve sendikal hakları koruyacak şekilde dijitalleşmenin ve güvenceli esnek çalışma modellerinin yaygınlaştırılması, kriz dönemlerinde iş sürekliliğini sağlamada etkili olabilir. İşverenler, çalışanlarına gerekli altyapı ve eğitim desteğini sağlayarak bu süreçlerde adaptasyonu kolaylaştırmalıdır. Çalışanların taleplerinin de uzaktan çalışmanın çalışma hayatına daha fazla entegre edilmesi noktasında olduğu görülmüştür. ·         İklim krizi ve doğal afetler için hazırlıklı olmak amacıyla, kamu ve özel sektör iş birliğiyle yeşil işler ve sürdürülebilir iş modelleri teşvik edilmelidir. Yenilikçi ve çevre dostu stratejiler yalnızca krizleri aşmak için değil, aynı zamanda uzun vadeli istikrar sağlamak için de değerlidir. ·         Kriz yönetimi, yalnızca ekonomik değil, sosyal ve insani boyutları da içermelidir. Bu doğrultuda, stratejiler geliştirilirken çalışanların ihtiyaç ve hakları göz önünde bulundurulmalıdır. ·         Kriz dönemlerinde mesleki, sosyal ve ücret açısından yaşanılan ayrımcılıkların giderilmesi için aktif politikalar uygulanmalıdır. En fazla sorunun çalışanların ayrımcılığa uğramaları noktasında yaşandığı gözlemlenmiştir. Doç. Dr. Nergis Dama moderatörlüğünde gerçekleştirilen Doğal Afetlerde Kadın Olmak çalıştayında aşağıdaki sonuçlara ulaşılmıştır: ·         HAK-İŞ’in arama ve kurtarma çalışmaları ve kadın çalışanlar özelinde yapılan hijyen yardımları örnek çalışmalar arasında gösterilmiştir. ·         Doğal afet sonrasında öncelikli olarak bireylerin güvenliğinin sağlanması için barınma imkânlarının sunulmasında niceliğin yanı sıra niteliğin de dikkate alınması gerekmektedir. ·         Kadınların başlıca sorun olarak değerlendirdikleri barınma ortamının fiziksel şartlar ve mahremiyet açısından niteliğinin yüksek olması gerekmektedir. ·         Afet sonrasında barınma başta olmak üzere diğer refah hizmetlerine erişimde farklı aktörlerin yönlendirme ve rehberlik hizmetine ihtiyaç duyulmaktadır. ·         Sağlık hizmetlerine erişimde makro perspektifin yanı sıra spesifik ve bireysel taleplerin dikkate alınması gerekmektedir. ·         Hedef grubun eğitim süreci dışında kalan kız öğrencilerin olduğu ve okul terkinin önlenmesi için eğitim odaklı destekleyici faaliyetler yürütülmelidir. ·         Afet sonrasında kadınların çalışma hayatı dışında kalmasını önlemek adına kadınların mesleki beceri profilinin çıkarılarak ilgili kurum ve kuruluşlar aracılığıyla işe yönlendirme desteği sunulmalıdır. ·         Doğal afet sonrasında kadın bireylerin çalışma hayatında kalıcı olarak yer alabilmesi için sendika üyeliğinin pozitif katkılarına yönelik bilgilendirme yapılmalıdır. ·         Sendika üyesi kadınlara afet bilinci, kriz yönetimi, afet sonrasında yapılacaklarla ilgili afet planı hazırlanarak bu plan üyelerin erişimine sunulmalıdır. ·         Sendikaların doğal afetlerde üyelerine yönelik psiko-sosyal destek çalışmaları yapması teşvik edilmelidir. HAK-İŞ’in sunmuş olduğu destekler son derece önemlidir. ·         Sendikalar tüm teşkilatına yönelik afet farkındalık eğitimleri düzenlemeli, sendikal iletişim kanalları oluşturmalıdır. ·         Toplu İş Sözleşmelerinde doğal afete maruz kalanlara yönelik ücretli izin uygulamalarına daha fazla önem verilmelidir. ·         Doğal afet durumlarında kurumlar, bünyesinde çalışan personelin de afetzede olacağını düşünerek acil durum eylem planları yapmalıdır.  Doç. Dr. Kürşat Tutar moderatörlüğünde gerçekleştirilen İklim Değişikliği ve Kadın çalıştayında aşağıdaki sonuçlara ulaşılmıştır: ·         Küresel iklim değişikliği sorunuyla mücadele edebilmek için sendikal alanda uluslararası çalışmalar, konferans ve müzakereler düzenlenmelidir. ·         Sendikaların sıfır atık projeleri, 2053 net sıfır emisyon hedefi ulusal geri dönüşüm stratejisi gibi plan ve projeler ile hükumet ve sivil toplum örgütleriyle küresel iklim değişikliği sorununun çözümüne ilişkin ulusal bazda eylem planları oluşturulmalıdır. ·         Sıfır atık bilincinin oluşması için aile temelli eğitim politikaları geliştirilmelidir. Temel eğitimden başlayarak eğitim sistemimizin her aşamasında iklim değişikliğiyle ilgili bilinçlendirme faaliyetleri yapılmalıdır. ·         Bölgesel ve küresel iklim değişikliği kaynaklı göçlerin etkilerini yönetebilmek için göç ve çevre politikaları arasında entegrasyon sağlanmalıdır. ·         Küresel iklim göçlerine yönelik uluslararası iş birliği ve anlaşmaları güçlendirilmelidir. ·         Geri dönüşüm işlerinde çalışanlar için iş sağlığı ve güvenliği önlemleri artırılmalıdır. ·         Geri dönüşümü destek veren vatandaşlara yönelik teşvik mekanizmaları oluşturulmalıdır. ·         İklim değişikliğiyle mücadelede çalışanlara yönelik bilinçlendirici ve teşvik edici ücretsiz eğitim programları düzenlemelidir. Bu husus toplu iş sözleşmelerine eklenmelidir. ·         İklim değişikliğinin kadınlar üzerindeki etkisi araştırılmalı ve bilimsel yayınlar hazırlanmalıdır. ·         Yemek pişirme, ısınma, gıda güvenliği için gereken su ve enerjiyi sağlamada sorumluluk genelde kadınların üzerindedir. Bu kapsamda kadınlara yönelik iklim değişikliği farkındalık geliştirme eğitimleri verilmelidir. ·         İklim değişikliğinin kadınlar üzerindeki etkilerini azaltacak politikalar geliştirilmelidir. ·         Dezavantajlı kesimleri önceliklendirecek kimsenin geride kalmamasını sağlayacak, iş güvencesi ve sendikal hakları koruyacak şekilde adil geçiş politikası benimsenmelidir. ·         Kadınlar, geçim kaynakları açısından hayati öneme sahip arazi ve doğal kaynaklara erişimde ve bunların kullanımına yönelik karar alma süreçlerinde yeterince temsil edilmemektedir. Bu durum, gıda güvenliği ve ekonomik bağımsızlıklarını olumsuz etkilemektedir. Kadınların bu süreçlere etkin katılımını sağlamak için kapsamlı politikalar geliştirilmelidir. ·         Yeşil Mutabakat Eylem Planı, iklim değişikliğinin kadınlar üzerindeki olumsuz etkilerini en aza indirecek şekilde oluşturulmalıdır. ·         İklim değişikliğine bağlı olarak artan sıcaklık, hava kirliliği ve aşırı hava olayları, hamile kadın çalışanların sağlığını ve iş verimliliğini doğrudan etkileyebilmektedir. Bu nedenle, çalışma saatleri ve koşulları iklim değişikliği göz önünde bulundurularak yeniden düzenlenmelidir. ·         İklim değişikliği, çalışma ortamlarının fiziksel koşullarını olumsuz yönde etkileyerek iş sağlığı ve güvenliği açısından riskler oluşturmaktadır. Bu etkileri en aza indirmek amacıyla sektör bazlı önleyici ve uyum sağlayıcı politikalar geliştirilmelidir. Prof. Dr. Cengiz Anık moderatörlüğünde gerçekleştirilen Etkili İletişim çalıştayında aşağıdaki sonuçlara ulaşılmıştır: ·         Sendikal örgütlenmenin artırılması için işyeri temsilcilerine etkili iletişim ve müzakere teknikleri eğitimleri verilmelidir. ·         Sendikalarda görev yapan yöneticiler, uzmanlar, çalışanlarına yönelik etkili iletişim teknikleri, motivasyon ve liderlik konularında eğitimleri planlanmalıdır. ·         Sendika üyelerine yönelik etkili iletişim ve stres yönetimi konulu çevrimiçi eğitimler planlanmalıdır. ·         Sendikalı kadın sayısını artırmak için yeni medya ve iletişim araçları kullanılarak eğitimler planlanmalıdır. ·         Sendikacı kadın lider yetiştirme projeleri uygulanmalıdır. ·         Üyelere ve ailelerine yönelik aile içi etkili iletişim eğitimler verilmelidir. ·         Sendikaların toplu iş sözleşmesi uzmanlarına yönelik etkili iletişim ve müzakere teknikleri eğitimleri düzenli olarak planlanmalıdır. ·         Sendikalar bünyesinde görev yapan teşkilatlandırma uzmanlarına yönelik ikna becerileri geliştirme eğitimleri planlanmalıdır. ·         Yeni medya kanalları etkin kullanılarak üyelerle etkili iletişim sağlanmalıdır.
HAK-İŞ Konfederasyonu’nun 14. Uluslararası Kadın Emeği Buluşması kapsamında “Kadınların Emeğin Evrensel Gücüne Katkısı” başlığıyla geçen hafta yapılan toplantının sonuç bildirgesi bugün açıklandı.

HAK-İŞ 14. ULUSLARARASI KADIN EMEĞİ BULUŞMASI “KADINLARIN EMEĞİN EVRENSEL GÜCÜNE KATKISI” SONUÇ BİLDİRGESİ
 

 Programda HAK-İŞ Kadın Komitesi Başkanı Fatma Zengin, HAK-İŞ Konfederasyonu Genel Başkanı Mahmut Arslan ve Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş açılış ve protokol konuşmalarını yapmışlardı. Ardından UN Women Direktör Vekili Zeliha Ünaldı, ITUC-AP Eşitlik Direktörü Anna Lee Tuvera, ITUC Kadın Komitesi Başkanı Jotika Sharma, ETUC Eşitlik Danışmanı Alina Brüser de birer konuşma yapmışlardı.
Konfederasyonun internet sitesindeki bilgilere göre, Prof. Dr. Oğuz Karadeniz moderatörlüğünde gerçekleştirilen Kayıt Dışı İstihdam çalıştayında aşağıdaki sonuçlara ulaşıldığı açıklandı: 
·         Ev hizmetlerinde 10 günün altında çalışanlar tüm sigorta kolları kapsamına alınmalıdır. Ev hizmetlerinde 10 günün altında çalışanların ücretleri banka kartı, SMS vb. dijital ödeme yöntemleri ile ödenebilmeli, banka kanalıyla ödenmeleri halinde ise sosyal sigorta primleri kaynakta kesilerek kendilerine ödenmelidir.
·         Ev hizmetlerinde çalışan işçilerin kayıt dışı çalıştırılmaları denetim ve kontrol mekanizmaları ile önlenmeli, sosyal güvenceleri sağlanmalı ve çalışma şartları düzenlenmelidir.
·         ILO’nun C 189 nolu Ev İşçileri İçin İnsana Yakışır İş Sözleşmesi ülkemizde onaylanmalıdır.
·         2828 sayılı Kanuna göre evde bakım aylığı alan kişiler sosyal güvenlik şemsiyesi kapsamına alınalı, primleri genel bütçeden karşılanmalıdır.
·         Yetim aylığı alan kadınların kayıtlı çalışmaları halinde yetim aylıkları belirli bir süre için kesilmemelidir.
·         İşverenin ücretsiz çalışan eşi isteği halinde ücret almasa bile işçi gibi sigortalı olabilmesine imkan tanıyan yasal düzenleme yapılmalıdır.
·         Sosyal güvenlik destek primi ile çalışanların ödedikleri prim karşılığı yaşlılık aylıklarının artışı sağlanmalıdır.
·         Mevsimlik tarım işçilerinin ihtiyaçlarına uygun bir sosyal güvenlik sistemi kurulmalı ve söz konusu çalışanlar sosyal sigorta kapsamına alınmalıdır.
·         Tarımda aile olarak çalışma dikkate alınmalı, kendi hesabına çalışan kadın çiftçinin sigortalı olması teşvik edilmeli ve primlere devlet desteği verilmelidir.
·         Tarım sektöründe arazi büyüklüğüne, verime, üretilen ürünün değeri dikkate alınarak prim oranları ve miktarları farklılaştırılmalıdır.
·         Toplu İş Sözleşmelerinde kadının kayıt dışı çalışmasına neden olabilecek, çalışmayan eş için verilen aile yardımı vb. ödemelerin kadının kayıtlı çalışmasını teşvik edecek şekilde gözden geçirilmesi kayıtlı istihdamı arttırabilecektir.
·         Özellikle tekstil ve hazır giyim sektörleri başta olmak üzere ev eksenli çalışan kadınların kayıt altına alınmasını sağlayacak bir sistem kurulmalıdır.
·         İş ve sosyal güvenlik denetim sistemi, İspanya modeli incelenerek ülkemize özgü bir model temel alınarak geliştirilmelidir. Ayrıca, denetim elemanlarının özlük hakları iyileştirilmelidir.
·         Kadınlar ve engelliler gibi dezavantajlı kesimlerin işgücü piyasasına katılımlarının artırılabilmesi, eğitim ve istihdam arasındaki bağın güçlendirilmesi için politikalar geliştirilmelidir.
·         Kayıt dışı istihdamla mücadele için sendikalaşma önündeki engeller kaldırılmalıdır.
·         Sosyal yardım programları kadınların istihdama katılımını teşvik edecek şekilde dizayn edilmelidir.
 Prof. Dr. Banu Uçkan Hekimler moderatörlüğünde gerçekleştirilen Demokrasi ve Hak Arayışı Perspektifinden Örgütlenme çalıştayında aşağıdaki sonuçlara ulaşılmıştır:
·         Daha adil ve kapsayıcı bir çalışma hayatı için örgütlenmenin önündeki engellerin kaldırılması gerekmektedir.
·         Sendikalar etkin, bağımsız ve ilkesel bir duruş sergileyebilmelidir.
·         Sendikalar demokratik sistemin ayrılmaz bir parçası olarak katılımcı demokrasinin gelişimine de katkı sunmalıdır.
·         Demokrasinin, adaletin, toplumsal barışın güçlendirilmesi için emeğin örgütlü mücadelesi teşvik edilmelidir.
·         Emek mücadelesi, sadece çalışma hayatıyla sınırlı kalmamalı, toplumun genel refahı ve adaleti için de sorumluluk üstlenmelidir. HAK-İŞ olarak, Filistin halkına yönelik dayanışmamız ve deprem bölgesinde gerçekleştirdiğimiz yardımlar, sendikal hareketimizin toplumsal sorumluluk bilinciyle hareket ettiğinin açık bir göstergesidir.
·         Sendikalar, üyelerinin haklarını savunmakla birlikte, topluma karşı da duyarlı ve sorumlu olmalıdır.
·         Kadınların sendikal mücadelede daha fazla yer alması, demokrasinin güçlenmesi ve toplumsal eşitliğin sağlanması adına büyük bir kazanımdır. Bu bilinçle, kadın emeğinin daha fazla görünür kılınması ve sendikal yapılar içinde güçlendirilmesi büyük bir önem taşımaktadır.
·         Kadınların sendikal harekette daha fazla yer alması ve haklarının farkında olmasını sağlamak amacıyla eğitim programları düzenlenmelidir.
·         Türkiye’de sendikal hareketler hâlâ erkek egemen bir yapı olarak görülse de bu algının değişmesi için önemli adımlar atılmaktadır. Özellikle HAK-İŞ, kadınların sendikal alanda daha fazla yer almasını sağlayarak bu algıyı kıran öncü konfederasyonlardan biri olmuştur.
·         Kadınların eşit fırsatlarla, hak ettikleri yerlere gelebilmeleri için hem toplumsal bilinç hem de kurumsal mekanizmalar güçlendirilmelidir.
·         Kadın emekçilerin bir araya gelerek deneyimlerini paylaşması, yeni stratejiler geliştirmesi ve iş hayatında karşılaştıkları sorunlara birlikte çözüm üretmesi, sendikal mücadelenin ve toplumsal eşitliğin güçlenmesine katkı sağlamaktadır.
    Prof. Dr. İştar Urhanoğlu moderatörlüğünde gerçekleştirilen Kriz Dönemlerinde Çalışma Hayatı çalıştayında aşağıdaki sonuçlara ulaşılmıştır:
·         Kriz dönemlerinde iş ve sosyal güvenlik sistemlerinin etkin çalışabilmesi, toplumların refahı açısından kritik öneme sahiptir. Mevcut kriz yönetim stratejileri gözden geçirilmeli ve daha kapsayıcı ve dayanıklı modeller geliştirilmelidir. Özellikle ekonomik krizlerin getirdiği toplu işten çıkarmalar, kısa çalışmaya geçiş, kısmi süreli çalışma, iş sözleşmelerinin askıya alınması ve ücretsiz izin uygulamaları gibi durumlar, çalışan haklarını koruyacak şekilde planlanmalıdır.
·         Mutlak iş güvencesini sağlayacak ve sendikal hakları koruyacak şekilde dijitalleşmenin ve güvenceli esnek çalışma modellerinin yaygınlaştırılması, kriz dönemlerinde iş sürekliliğini sağlamada etkili olabilir. İşverenler, çalışanlarına gerekli altyapı ve eğitim desteğini sağlayarak bu süreçlerde adaptasyonu kolaylaştırmalıdır. Çalışanların taleplerinin de uzaktan çalışmanın çalışma hayatına daha fazla entegre edilmesi noktasında olduğu görülmüştür.
·         İklim krizi ve doğal afetler için hazırlıklı olmak amacıyla, kamu ve özel sektör iş birliğiyle yeşil işler ve sürdürülebilir iş modelleri teşvik edilmelidir. Yenilikçi ve çevre dostu stratejiler yalnızca krizleri aşmak için değil, aynı zamanda uzun vadeli istikrar sağlamak için de değerlidir.
·         Kriz yönetimi, yalnızca ekonomik değil, sosyal ve insani boyutları da içermelidir. Bu doğrultuda, stratejiler geliştirilirken çalışanların ihtiyaç ve hakları göz önünde bulundurulmalıdır.
·         Kriz dönemlerinde mesleki, sosyal ve ücret açısından yaşanılan ayrımcılıkların giderilmesi için aktif politikalar uygulanmalıdır. En fazla sorunun çalışanların ayrımcılığa uğramaları noktasında yaşandığı gözlemlenmiştir.
Doç. Dr. Nergis Dama moderatörlüğünde gerçekleştirilen Doğal Afetlerde Kadın Olmak çalıştayında aşağıdaki sonuçlara ulaşılmıştır:
·         HAK-İŞ’in arama ve kurtarma çalışmaları ve kadın çalışanlar özelinde yapılan hijyen yardımları örnek çalışmalar arasında gösterilmiştir.
·         Doğal afet sonrasında öncelikli olarak bireylerin güvenliğinin sağlanması için barınma imkânlarının sunulmasında niceliğin yanı sıra niteliğin de dikkate alınması gerekmektedir.
·         Kadınların başlıca sorun olarak değerlendirdikleri barınma ortamının fiziksel şartlar ve mahremiyet açısından niteliğinin yüksek olması gerekmektedir.
·         Afet sonrasında barınma başta olmak üzere diğer refah hizmetlerine erişimde farklı aktörlerin yönlendirme ve rehberlik hizmetine ihtiyaç duyulmaktadır.
·         Sağlık hizmetlerine erişimde makro perspektifin yanı sıra spesifik ve bireysel taleplerin dikkate alınması gerekmektedir.
·         Hedef grubun eğitim süreci dışında kalan kız öğrencilerin olduğu ve okul terkinin önlenmesi için eğitim odaklı destekleyici faaliyetler yürütülmelidir.
·         Afet sonrasında kadınların çalışma hayatı dışında kalmasını önlemek adına kadınların mesleki beceri profilinin çıkarılarak ilgili kurum ve kuruluşlar aracılığıyla işe yönlendirme desteği sunulmalıdır.
·         Doğal afet sonrasında kadın bireylerin çalışma hayatında kalıcı olarak yer alabilmesi için sendika üyeliğinin pozitif katkılarına yönelik bilgilendirme yapılmalıdır.
·         Sendika üyesi kadınlara afet bilinci, kriz yönetimi, afet sonrasında yapılacaklarla ilgili afet planı hazırlanarak bu plan üyelerin erişimine sunulmalıdır.
·         Sendikaların doğal afetlerde üyelerine yönelik psiko-sosyal destek çalışmaları yapması teşvik edilmelidir. HAK-İŞ’in sunmuş olduğu destekler son derece önemlidir.
·         Sendikalar tüm teşkilatına yönelik afet farkındalık eğitimleri düzenlemeli, sendikal iletişim kanalları oluşturmalıdır.
·         Toplu İş Sözleşmelerinde doğal afete maruz kalanlara yönelik ücretli izin uygulamalarına daha fazla önem verilmelidir.
·         Doğal afet durumlarında kurumlar, bünyesinde çalışan personelin de afetzede olacağını düşünerek acil durum eylem planları yapmalıdır.
 Doç. Dr. Kürşat Tutar moderatörlüğünde gerçekleştirilen İklim Değişikliği ve Kadın çalıştayında aşağıdaki sonuçlara ulaşılmıştır:
·         Küresel iklim değişikliği sorunuyla mücadele edebilmek için sendikal alanda uluslararası çalışmalar, konferans ve müzakereler düzenlenmelidir.
·         Sendikaların sıfır atık projeleri, 2053 net sıfır emisyon hedefi ulusal geri dönüşüm stratejisi gibi plan ve projeler ile hükumet ve sivil toplum örgütleriyle küresel iklim değişikliği sorununun çözümüne ilişkin ulusal bazda eylem planları oluşturulmalıdır.
·         Sıfır atık bilincinin oluşması için aile temelli eğitim politikaları geliştirilmelidir. Temel eğitimden başlayarak eğitim sistemimizin her aşamasında iklim değişikliğiyle ilgili bilinçlendirme faaliyetleri yapılmalıdır.
·         Bölgesel ve küresel iklim değişikliği kaynaklı göçlerin etkilerini yönetebilmek için göç ve çevre politikaları arasında entegrasyon sağlanmalıdır.
·         Küresel iklim göçlerine yönelik uluslararası iş birliği ve anlaşmaları güçlendirilmelidir.
·         Geri dönüşüm işlerinde çalışanlar için iş sağlığı ve güvenliği önlemleri artırılmalıdır.
·         Geri dönüşümü destek veren vatandaşlara yönelik teşvik mekanizmaları oluşturulmalıdır.
·         İklim değişikliğiyle mücadelede çalışanlara yönelik bilinçlendirici ve teşvik edici ücretsiz eğitim programları düzenlemelidir. Bu husus toplu iş sözleşmelerine eklenmelidir.
·         İklim değişikliğinin kadınlar üzerindeki etkisi araştırılmalı ve bilimsel yayınlar hazırlanmalıdır.
·         Yemek pişirme, ısınma, gıda güvenliği için gereken su ve enerjiyi sağlamada sorumluluk genelde kadınların üzerindedir. Bu kapsamda kadınlara yönelik iklim değişikliği farkındalık geliştirme eğitimleri verilmelidir.
·         İklim değişikliğinin kadınlar üzerindeki etkilerini azaltacak politikalar geliştirilmelidir.
·         Dezavantajlı kesimleri önceliklendirecek kimsenin geride kalmamasını sağlayacak, iş güvencesi ve sendikal hakları koruyacak şekilde adil geçiş politikası benimsenmelidir.
·         Kadınlar, geçim kaynakları açısından hayati öneme sahip arazi ve doğal kaynaklara erişimde ve bunların kullanımına yönelik karar alma süreçlerinde yeterince temsil edilmemektedir. Bu durum, gıda güvenliği ve ekonomik bağımsızlıklarını olumsuz etkilemektedir. Kadınların bu süreçlere etkin katılımını sağlamak için kapsamlı politikalar geliştirilmelidir.
·         Yeşil Mutabakat Eylem Planı, iklim değişikliğinin kadınlar üzerindeki olumsuz etkilerini en aza indirecek şekilde oluşturulmalıdır.
·         İklim değişikliğine bağlı olarak artan sıcaklık, hava kirliliği ve aşırı hava olayları, hamile kadın çalışanların sağlığını ve iş verimliliğini doğrudan etkileyebilmektedir. Bu nedenle, çalışma saatleri ve koşulları iklim değişikliği göz önünde bulundurularak yeniden düzenlenmelidir.
·         İklim değişikliği, çalışma ortamlarının fiziksel koşullarını olumsuz yönde etkileyerek iş sağlığı ve güvenliği açısından riskler oluşturmaktadır. Bu etkileri en aza indirmek amacıyla sektör bazlı önleyici ve uyum sağlayıcı politikalar geliştirilmelidir.
Prof. Dr. Cengiz Anık moderatörlüğünde gerçekleştirilen Etkili İletişim çalıştayında aşağıdaki sonuçlara ulaşılmıştır:
·         Sendikal örgütlenmenin artırılması için işyeri temsilcilerine etkili iletişim ve müzakere teknikleri eğitimleri verilmelidir.
·         Sendikalarda görev yapan yöneticiler, uzmanlar, çalışanlarına yönelik etkili iletişim teknikleri, motivasyon ve liderlik konularında eğitimleri planlanmalıdır.
·         Sendika üyelerine yönelik etkili iletişim ve stres yönetimi konulu çevrimiçi eğitimler planlanmalıdır.
·         Sendikalı kadın sayısını artırmak için yeni medya ve iletişim araçları kullanılarak eğitimler planlanmalıdır.
·         Sendikacı kadın lider yetiştirme projeleri uygulanmalıdır.
·         Üyelere ve ailelerine yönelik aile içi etkili iletişim eğitimler verilmelidir.
·         Sendikaların toplu iş sözleşmesi uzmanlarına yönelik etkili iletişim ve müzakere teknikleri eğitimleri düzenli olarak planlanmalıdır.
·         Sendikalar bünyesinde görev yapan teşkilatlandırma uzmanlarına yönelik ikna becerileri geliştirme eğitimleri planlanmalıdır.
·         Yeni medya kanalları etkin kullanılarak üyelerle etkili iletişim sağlanmalıdır.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve egemengzt.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.