MEVSİMLİK TARIM İŞÇİSİ ÇOCUKLAR EĞİTİM VE YAŞAM HAKKINDAN MAHRUM!

Çiğdem Akça:"Yoksulluk ve Ağır Çalışma Koşulları, Çocukları Geleceksiz Bir Hayata Mahkum Ediyor!"

BİNLERCE TARIM İŞÇİSİ ÇOCUK OKUL YERİNE TARLADA!  Türkiye'nin dört bir yanındaki tarım alanlarında çalışan binlerce çocuk, eğitim ve yaşam hakkına erişemiyor. Mevsimlik tarım işçiliği yapan çocuklar, seyahat etmek zorunda oldukları için okula devam edemiyor. Artan yoksulluk ve zorlayıcı ekonomik koşullar, ailelerin çocuklarını çalışmaya zorlarken, bu çocukların eğitimden ve güvenli yaşam koşullarından mahrum kalmaları büyük bir toplumsal yara haline geliyor. "EĞİTİM HAKKI ELLERİNDEN ALINIYOR" Türkiye'deki mevsimlik tarım işçisi çocukların eğitim hakkı, şehir merkezlerine uzak tarım alanları ve kapatılan köy okulları nedeniyle fiilen ellerinden alınıyor. Taşımalı eğitim sisteminden yararlanamayan çocuklar okula devam edemiyor. Yapılan araştırmalar, tarım işlerinde çalışan çocukların yarısından fazlasının okula gitmediğini gösteriyor. Çocuklar çalışmak zorunda oldukları için eğitimden uzaklaştırılıyor ve bu durum sosyal eşitsizliği daha da derinleştiriyor.  "ÇOCUK İŞÇİLER ÖLÜM RİSKİ ALTINDA" Mevsimlik tarım işlerinde çalışan çocuklar sadece eğitim değil, yaşam haklarından da mahrum kalıyor. İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi'nin (İSİG) yayımladığı “Çocuk İş Cinayetleri” raporuna göre, 2013-2023 yılları arasında 671 çocuk iş cinayetinde hayatını kaybetti. En fazla ölüm ise tarım ve orman işkolunda meydana geldi; yüzde 57 oranla bu sektör, çocuk işçi ölümlerinde başı çekiyor. Ölümlerin yüzde 28'ini ise trafik kazaları oluşturuyor. Bu çocuklar tarlada çalışırken güvenliklerini dahi oluşturmakta zorlanıyor.  "İNSANLIK DIŞI BARINMA KOŞULLARINDA YAŞIYORLAR" Mevsimlik tarım işçisi çocuklar, tarlalarda zorlu çalışma koşullarına maruz kalırken, aynı zamanda insanlık dışı barınma koşullarında yaşamak zorunda bırakılıyor. Adana Çocuk ve Kadın Hakları Derneği Başkanı Çiğdem Akça, tarım işçisi ailelerin yaşantılarını şu cümlelerle özetliyor: "Her yağmurda çadırlarını sel basıyor, fırtınalarda çadırları uçuyor. Hijyen koşulları yok denecek kadar kötü. Sokakta yemek pişirip bulaşıklarını yıkıyorlar. Çocukların ayakları çıplak, götürdüğünüz ayakkabılar bir iki günde eskidiği için giyinemiyorlar. Bu insanlar bizler için, topluma hizmet etmek için orada ama onlar uzanacak bir el dahi bulamıyorlar. Çocuklar eğitim hakkından, temel insan haklarından mahrum bırakılmış durumda" diye konuştu.  "YOKSULLUK EĞİTİMİ VURUYOR" Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) verilerine göre, Türkiye'de 720 bin çocuk işçi var ve bunların yüzde 30,8'i tarım işlerinde çalışıyor. Ancak bu rakamların gerçeğinin sadece görünen yüzü. Bu işlerde kayıt dışı çalışan kişilerin çok daha yüksek olduğu tahmin ediliyor. Özellikle 4-8 yaş arası çocukların tarımda çalıştıkları yapılan raştırmalarda ortaya çıkıyor. Tarımda çalışan çocuklar okula gitmek yerine ailelerine destek olmak zorunda bırakılıyor. Bu durum, sadece bugünün değil, geleceğin de kaygılarını arttırıyor.  "KIZ ÇOCUKLARI DAHA BÜYÜK TEHDİT ALTINDA" Tarımda çalılan kız çocuklarının büyük sorumluluk altında bırakılarak, eğitimden çok daha erken koptuklarını belirten Çiğdem Akça, "Mevsimlik tarım işçisi ailelerin kız çocukları, diğer kardeşlerine bakmak zorunda oldukları için eğitimden çok daha erken kopuyorlar. Anneleri tarlada iken küçük kız çocukları, hem evleri hem de küçük kardeşlerinin bakımını üstleniyor. Bu çocuklar, erken yaşta "anne" rolüne bürünerek, çocukluklarını yaşamadan ağır sorumluluklar altında . Bu durum, kız çocuklarını eğitimden mahrum bırakarak, toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin daha da derinleşmesine neden oluyor"ifadelerine yer verdi .  "ÇOCUKLARIMIZ GÖRMEZDEN GELİNİYOR" Adana Çocuk ve Kadın Hakları Derneği Başkanı Çiğdem Akça, mevsimlik tarım işçisi çocukların ve ailelerin toplumdan itildiğini ve görmezden gelindiğini vurguluyor. “Bu çocuklar bizim çocuklarımız" diyen Akça, şöyle devam ediyor: “Maalesef mevsimlik tarım da çalışan insanları ve onların çocuklarını hep göz ardı ediyoruz. Sanki doğanın bir parçası, taş gibi ağaç gibi görüyoruz. Oysa onlar yardıma muhtaç, göçebe kurdukları çadırların içinde çok zorlu koşullarda yaşam savaşı veriyor. Bu çocuklar eğitimden, temel insan haklarından, sosyal haklardan yoksun. Biz toplum olarak bu çocukları dışlıyoruz ve onları kötülüğe, madde bağımlılığına, suça sürüklüyoruz" şeklinde konuştu.  "ÇÖZÜM MÜMKÜN, YETER Kİ İSTENSİN" Dünyanın birçok yerinde mevsimlik tarım işçisi insanların daha iyi şartlarda insanca yaşadıklarına dikkat çeken Akça,Türkiye'nin bu sorununu çözmek için bu iyi örneklerden yararlanabileceğini belirtti Akça: "Dünyanın her yerinde göçebe şeklinde yaşayan tarım işçileri var ancak büyük uluslar bu sorunu çok güzel çözmüş. Onların iyi örnekleri yıllar önce Çukurova Kalkınma Ajansı'nda sunum yapılmıştı, hayran kalmıştık. Bu bizim ülkemizde de olabilir. Yeniden dünyayı keşfetmeye gerek yok, iyi uygulamaları alıp bunları yürürlüğe koymamız gerekiyor. Hep birlikte elele verirsek hiç bir sorun kalmaz" dedi. "TOPLUM OLARAK SORUMLUYUZ" Türkiye 'de mevsimlik tarım işçisi çocukların hayata kazandırılması gerektiğini ifade eden Akça, şu çağrıda bulundu: “Çocuklar dünyanın neresinde olursa olsun hepimizin, toplumun çocukları, onları dışlamak en büyük hatamız olur. Onları toplum olarak biz kötülüğe zorluyoruz, akran zorbalığı, insanları dışlamak, sınıf farkı toplum olarak biz yapıyoruz. Oysa bu çocukları kucaklayıp, sevgiyle yaklaşırsak çözülmeyecek hiçbir sorun yoktur. Eğitim, sağlık ve insanca yaşam şartlarına erişim herkesin hakkıdır. Bu çocukları yetiştirmek ve onlara sahip çıkmak zorundayız".