Mesleklerinde
duayen isimlerin
kitap yazması
beni heyecanlandırır.
Çünkü birikimlerini topluma
aktarmak ve onların da
bu fikirlerden istifade
etmesini sağlamak
iyidir.
Bu duayenler
kitap yazar da
peki okuyan var mıdır?
Ülkemizdeki kitap okuma
rakamları
pek iç açıcı değil.
Toplumumuzun
büyük bir bölümü
okumuyor.
Çünkü her şeyi kendisinin
bildiğini iddia ediyor.
Ve bu da bize pahalıya patlıyor.
Nasıl mı?
Size aşıdan örnek vermek isterim.
Covid-19 piyasaya çıktığından
bu yana binlerce insan
hayatını kaybetti değil mi?
Ancak hala bunun bir oyun olduğunu,
Covid-19 diye bir hastalık
olmadığını savunan
(grip gibi bir şey) diye algılayan
insanlarımız var.
Ve bunların büyük bir kısmı
hala aşı olmuyor.
Kendileri gibi sevdiklerini de
tehlikeye atıyor.
Dünya ayağa kalkıyor ancak
“bizim amca”
ya yeğen böyle bişi yok diyor.
Ne dersin?
Ne diyebilirsin?
Dünyanın uzaya çıktığı,
insanların çeşit çeşit fikirlerle
dünyanın gidişini değiştirdikleri
bir ortamda, teknolojiden, bilimden,
bilimsellikten uzak durmak
neyin nesidir, Allah aşkına!
Bir büyük usta şöyle diyor:
Aklın ziyasi fünunu medeniyedir,
kalbin ziyası ulumu diniyedir.
İkisinin imtizacıyla
hakikat tecelli eder.
Yani kalbi aydınlatan
şey din ilimleri
aklı aydınlatan şey fen ilimleridir.
İkisinin birleşmesiyle doğrular
gün yüzüne çıkar!
Bu kadar basit aslında…