Arkadaşlarla otomobille
uzun bir yolculuk yaptıktan
sonra kendimizi bir kebapçıya atmıştık.
Herkes adeta açlıktan ölüyordu!
Kebapçıdan içeri girdik.
Oturduğumuz masanın
yanına gelen kebapçıya,
herkes kendine göre bir şey söyledi.
Kebapçının elinde ne defter, ne kalem vardı.
Yani hiçbir not almıyordu.
Herkes kebabını, salatasını anlatırken
o sadece gülümsüyor ve olur, diyordu.
Ben, bu adam bunları
nasıl aklında tutacak,
herkese olur diyor ama
ben kendi söylediklerimi bile aklımda tutamazken
bu adam nasıl yapacak diye düşünüyordum.
Kebapçı herkesi dinledi, sonra ise şöyle söyledi:
Anlaşıldı, ben ortaya karışık yaptırıyorum!
Memlekette işler böyle
yürümeye başladı farkında mısınız?