Her yıl olduğu gibi bu yıl da 19 Mayıs günü Atatürk’ ü anma gençlik ve spor bayramını
büyük bir coşkuyla bütün yurtta kutladık. Yazımın ilerleyen bölümlerinde günün anlam
ve önemi, Atatürk’ün bugünü neden gençlere armağan ettiğini açıklamaya çalışacağım.
19 Mayıs 1919, Cumhuriyet'in kurulmasıyla sonuçlanacak olan yaklaşık 4,5 yıllık çok
zorlu bir dönemin ilk günüydü. Atatürk bir söyleşide “Ben 19 Mayıs'ta doğdum” demiştir.
Böylesine önemli bir gün olan 19 Mayıs yurdumuzda bayram olarak kutlanır. Atatürk,
bağımsızlık ve aydınlanma meşalesini yaktığı bugünü “Gençlik ve Spor Bayramı” olarak
Türk gençliğine armağan etmiştir.
19 Mayıs 1919, “Ya istiklal ya ölüm!” düşüncesiyle yürütülen Türk Kurtuluş Savaşı'nın
başlangıcı olarak tarihe geçmiştir. Atatürk, bağımsızlık ve aydınlanma meşalesini yaktığı
bugünü “Gençlik ve Spor Bayramı” olarak Türk gençliğine armağan etmiştir.
Atatürk'ün Samsun'a ayak bastığı tarih olan 19 Mayıs aynı zamanda “Gençlik ve Spor
Bayramı” olarak kutlanmaktadır. Türkiye Cumhuriyeti'nin tarihindeki önemli olaylardan
biri Atatürk'ün Samsun'a ayak basışıdır.
19 Mayıs Atatürk'ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı'nın tarihi önemi şöyledir;
19 Mayıs 1919'da Mustafa Kemal Atatürk Bandırma Vapuru ile Samsun'a çıkmıştır ve
bu gün, İtilaf Devletleri'nin işgaline karşı Türk Kurtuluş Savaşı'nın başladığı gün kabul
edilir.
19 Mayıs Türk Tarihinde çok önemli bir gündür kısaca;
Türk Milleti Birinci Dünya Savaşı sonrasında kötüleşen koşullar içinde kurtuluş çareleri
ararken büyük bir lider Mustafa Kemal Atatürk ortaya çıktı ve Samsun'a ayak basarak
“Kurtuluş” yolunu açtı. Dolayısıyla Atatürk'ün 16-19 Mayıs 1919 İstanbul'dan başlayan
yolculuğu bir kurtuluş dönemini simgeler.
Mustafa Kemal'in Samsun'a çıkması kurtuluş savaşının başlangıcı sayılır;
Mustafa Kemal'in Samsun'a çıkışı, 19 Mayıs 1919 tarihinde 9. Ordu Müfettişi Mustafa
Kemal'in Bandırma Vapuru ile yaptığı yolculuk sonrası Samsun'a ulaşması olayı. Bu
olay Kurtuluş Savaşı'nın fiili başlangıcı olarak kabul edilmektedir.
19 Mayıs neden gençlere armağan edilmiştir?
Atatürk, bağımsızlık ve aydınlanma meşalesini yaktığı bugünü gençlere armağan etti.
Çünkü onun için gençler bu ulusun geleceği ve ümidiydi. Milli mücadelenin ilk adımı,
Atatürk'ün kendisini adadığı bağımsızlığa sahip çıkacak olan gençler için de en özel
simge oldu.
Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk'ten gençliğe armağan: 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı.
Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk, kurtuluş meşalesinin yandığı 19 Mayıs'ı Türk
gençliğine armağan etti. Çünkü onun için gelecek, gençlerin omuzlarında yükselecekti.
Ulusun kaderini gençlikte gören Atatürk, "En büyük eserim" dediği Cumhuriyet'i de
gençlere emanet bıraktı. Peki, Mustafa Kemal Atatürk için gençler neden bu kadar
önemliydi?
"Ey Türk Gençliği" sözleri ile başladı Gençliğe Hitabe'ye..
O satırları okurken gözyaşlarına hakim olamadı. Gençlere, en önemli görevi verdi.
"İstiklali siz koruyacaksınız" dedi.
Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün her sözünde, her adımında gençler vardı.
Mustafa Kemal Atatürk'ün her sözünde gençliğe güven vardır.
19 Mayıs 1919, "Ya istiklal ya ölüm" parolasıyla yürütülen Kurtuluş Savaşı'nın
başlangıcı olarak tarihe geçti. Atatürk, bağımsızlık ve aydınlanma meşalesini yaktığı
bugünü gençlere armağan etti. Çünkü onun için gençler bu ulusun geleceği ve ümidiydi.
Milli mücadelenin ilk adımı, Atatürk'ün kendisini adadığı bağımsızlığa sahip çıkacak olan
gençler için de en özel simge oldu.
Atatürk Türkiye'nin genç evlatlarının, ideallerini takip etmesini istedi. Hep kararlıydı.
Atatürk, Cumhuriyeti gençlere emanet etti. Çünkü ;
Cumhuriyeti taşıyacak olan gençlerdi Ulu Önder'e göre.
"Yorulsanız dahi beni takip edeceksiniz" dedi. Bu yüzden en büyük eserini gençlere
emanet etti. Çünkü onun için çok bedel ödenmişti.
Atatürk Gençliğe Hitabesi ile gençlere olan güvenini aşağıdaki hitabe ile deklere etti.
Genel
ATATÜRK’ÜN GENÇLİĞE HİTABESİ :
Ey Türk gençliği! Birinci vazifen; Türk istiklalini, Türk cumhuriyetini, ilelebet muhafaza
ve müdafaa etmektir.
Mevcudiyetinin ve istikbalinin yegâne temeli budur. Bu temel, senin en kıymetli
hazinendir. İstikbalde dahi seni bu hazineden mahrum etmek isteyecek dâhilî ve haricî
bedhahların olacaktır. Bir gün, istiklal ve cumhuriyeti müdafaa mecburiyetine düşersen,
vazifeye atılmak için içinde bulunacağın vaziyetin imkân ve şeraitini düşünmeyeceksin.
Bu imkân ve şerait, çok namüsait bir mahiyette tezahür edebilir. İstiklal ve cumhuriyetine
kastedecek düşmanlar, bütün dünyada emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili
olabilirler. Cebren ve hile ile aziz vatanın bütün kaleleri zapt edilmiş, bütün tersanelerine
girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir.
Bütün bu şeraitten daha elim ve daha vahim olmak üzere, memleketin dâhilinde iktidara
sahip olanlar, gaflet ve dalalet ve hatta hıyanet içinde bulunabilirler. Hatta bu iktidar
sahipleri, şahsi menfaatlerini müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit edebilirler. Millet,
fakruzaruret içinde harap ve bitap düşmüş olabilir.
Ey Türk istikbalinin evladı! İşte, bu ahval ve şerait içinde dahi vazifen, Türk istiklal ve
cumhuriyetini kurtarmaktır. Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda
mevcuttur.
MUSTAFA KEMAL ATATÜRK
Atatürk, gençlikle olan bağını hiç koparmadı. Bayramın sahibi gençler, aradan geçen bir
asrı aşan zamana rağmen Büyük Önder'in emanetini onun rehberliğinde geleceğe
taşımaya devam ediyor.
Ata’mızın emanetini sonsuza dek koruyacak ve yaşatacağız.