Namık Kemal BİÇER
Köşe Yazarı
Namık Kemal BİÇER
 

Adana: Deniz Kıyısındaki Sessizlik

(Bir yalnızlık şarkısı yankılanır içimde, suskunluk bir çığlık olur sessizliğimde) Elazığ ve Adana: İki Farklı Su Ürünleri Gerçeği Türkiye’nin su ürünleri yetiştiriciliğinde göze çarpan bir ironi var: Denize kıyısı olmayan Elazığ, iç su kaynaklarını kullanarak su ürünleri üretiminde istikrarlı bir başarı yakalarken, 165 kilometrelik deniz kıyısına sahip Adana, bu potansiyelini hiçbir şekilde değerlendiremiyor. Bu durum, yalnızca kaynakların varlığıyla değil, bu kaynakların nasıl yönetildiğiyle de başarıya ulaşıldığını gösteriyor. Elazığ’ın Başarısı: İç Suları Doğru Kullanmak Elazığ, su ürünleri yetiştiriciliğinde Türkiye’nin önemli üreticilerinden biri haline gelmiş durumda. Keban Barajı ve çevresindeki diğer iç su kaynakları, ilin su ürünleri üretiminde temel taşını oluşturuyor. Verilere göre, Elazığ’ın üretimi 2019 yılında 21.550 ton iken 2023 yılında bu rakam 39.195 tona yükselmiştir. Bu artış, modern balıkçılık teknolojilerinin kullanımı ve devlet destekleriyle iç su kaynaklarının doğru bir şekilde değerlendirilmesi sayesinde mümkün olmuştur. * Üniversitenin Rolü: Fırat Üniversitesi, iç sulardaki yetiştiricilik faaliyetlerine bilimsel destek sağlayarak üreticilerin daha verimli yöntemler kullanmasına olanak tanımıştır. Adana: Deniz Kıyısındaki Sessizlik Adana, doğal koşulları ve stratejik konumuyla su ürünleri yetiştiriciliğinde Türkiye’nin liderlerinden biri olabilecek potansiyele sahiptir.Yumurtalık ve Karataş gibi sahil bölgeleri, deniz balıkçılığı ve su ürünleri yetiştiriciliği için mükemmel fırsatlar sunmaktadır. Ancak bu potansiyelin değerlendirilmemesi büyük bir hayal kırıklığıdır. * Yerel Yönetimlerin Eksikliği: Adana’da yerel yönetimler, su ürünleri yetiştiriciliğini destekleyecek altyapı ve teşvik mekanizmalarını oluşturmakta yetersiz kalmıştır. Balıkçılık barınaklarının modernizasyonu, yetiştiricilik projeleri ve kıyı bölgelerinde üretim alanlarının artırılması gibi adımlar atılmamıştır. •Akademik Altyapının Etkinsizliği  Çukurova Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi, Yumurtalık ve Karataş’ta bulunan tesisleriyle bilimsel katkı sağlayabilecek bir kuruma sahiptir. Ancak bu tesislerin üretime katkı sağlamak yerine personel yaz kampı gibi kullanıldığı duyumları, Adana’nın bu sektörde neden ilerleyemediğini açıkça göstermektedir. * Deniz Kaynaklarının Yetersiz Kullanımı: Adana’da deniz balıkçılığı ve su ürünleri yetiştiriciliği, kıyı uzunluğuna rağmen neredeyse yok denecek seviyededir. Bu, doğal kaynakların ve coğrafi avantajın ne kadar kötü yönetildiğinin bir kanıtıdır. Elazığ, doğal bir deniz kaynağı olmamasına rağmen kaynaklarını etkin bir şekilde değerlendirerek listede üçüncü sırada yer almayı başarmışken, Adana’nın listede dahi yer almaması, kaynakların kötü yönetildiğini ortaya koyuyor. Çözüm Önerileri: Adana İçin Bir Çıkış Yolu 1. Yerel Yönetimlerin Daha Aktif Rol Alması: * Yumurtalık ve Karataş sahillerinde su ürünleri yetiştiriciliğine uygun altyapı projeleri geliştirilmeli. * Üreticilere yönelik teşvikler artırılmalı ve balıkçılık barınakları modernize edilmelidir. 2. Çukurova Üniversitesi’nin İşlevselleştirilmesi: * Üniversite, Yumurtalık ve Karataş’taki tesislerini aktif üretim merkezlerine dönüştürmeli. Personel yaz kampı gibi kullanıldığı yönündeki iddialar mutlaka incelenmelidir. * Üniversite ile yerel üreticiler arasında daha güçlü bir iş birliği mekanizması kurulmalıdır. 3. Deniz Kaynaklarının Daha Verimli Kullanılmalıdır. * Adana’nın kıyı uzunluğu, deniz balıkçılığı ve yetiştiricilik projelerine uygun hale getirilmelidir. Deniz ürünleri yetiştiriciliğinde modern teknolojilerin kullanımı teşvik edilmelidir. Yukarıdaki tablonun başarısı, kaynakların etkin yönetimi ve doğru yatırımlarla sağlanmıştır. Ancak bu başarı, doğal avantajların kullanımıyla sınırlıdır ve daha ileri taşınması için inovasyon gereklidir. Adana’nın durumundaysa, hem doğal hem de bilimsel kaynakların etkin bir şekilde değerlendirilememesi ciddi bir vizyon eksikliğini göstermektedir. Adana’nın Elazığ’dan ilham alarak, su ürünleri sektöründeki potansiyelini açığa çıkarması ve bu tablonun üst sıralarında yer alması mümkündür. Ancak bu, yerel yönetimler, üniversite ve STK’ların ortak bir vizyonla hareket etmesiyle gerçekleşebilir. Aksi takdirde Adana, sahip olduğu kaynakları heba etmeye devam edecektir.
Ekleme Tarihi: 27 Ocak 2025 - Pazartesi

Adana: Deniz Kıyısındaki Sessizlik


(Bir yalnızlık şarkısı yankılanır içimde, suskunluk bir çığlık olur sessizliğimde)

Elazığ ve Adana: İki Farklı Su Ürünleri Gerçeği
Türkiye’nin su ürünleri yetiştiriciliğinde göze çarpan bir ironi var: Denize kıyısı olmayan Elazığ, iç su kaynaklarını kullanarak su ürünleri üretiminde istikrarlı bir başarı yakalarken, 165 kilometrelik deniz kıyısına sahip Adana, bu potansiyelini hiçbir şekilde değerlendiremiyor. Bu durum, yalnızca kaynakların varlığıyla değil, bu kaynakların nasıl yönetildiğiyle de başarıya ulaşıldığını gösteriyor.
Elazığ’ın Başarısı: İç Suları Doğru Kullanmak
Elazığ, su ürünleri yetiştiriciliğinde Türkiye’nin önemli üreticilerinden biri haline gelmiş durumda. Keban Barajı ve çevresindeki diğer iç su kaynakları, ilin su ürünleri üretiminde temel taşını oluşturuyor. Verilere göre, Elazığ’ın üretimi 2019 yılında 21.550 ton iken 2023 yılında bu rakam 39.195 tona yükselmiştir. Bu artış, modern balıkçılık teknolojilerinin kullanımı ve devlet destekleriyle iç su kaynaklarının doğru bir şekilde değerlendirilmesi sayesinde mümkün olmuştur.
* Üniversitenin Rolü: Fırat Üniversitesi, iç sulardaki yetiştiricilik faaliyetlerine bilimsel destek sağlayarak üreticilerin daha verimli yöntemler kullanmasına olanak tanımıştır.
Adana: Deniz Kıyısındaki Sessizlik
Adana, doğal koşulları ve stratejik konumuyla su ürünleri yetiştiriciliğinde Türkiye’nin liderlerinden biri olabilecek potansiyele sahiptir.Yumurtalık ve Karataş gibi sahil bölgeleri, deniz balıkçılığı ve su ürünleri yetiştiriciliği için mükemmel fırsatlar sunmaktadır. Ancak bu potansiyelin değerlendirilmemesi büyük bir hayal kırıklığıdır.
* Yerel Yönetimlerin Eksikliği: Adana’da yerel yönetimler, su ürünleri yetiştiriciliğini destekleyecek altyapı ve teşvik mekanizmalarını oluşturmakta yetersiz kalmıştır. Balıkçılık barınaklarının modernizasyonu, yetiştiricilik projeleri ve kıyı bölgelerinde üretim alanlarının artırılması gibi adımlar atılmamıştır.
•Akademik Altyapının Etkinsizliği
 Çukurova Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi, Yumurtalık ve Karataş’ta bulunan tesisleriyle bilimsel katkı sağlayabilecek bir kuruma sahiptir. Ancak bu tesislerin üretime katkı sağlamak yerine personel yaz kampı gibi kullanıldığı duyumları, Adana’nın bu sektörde neden ilerleyemediğini açıkça göstermektedir.
* Deniz Kaynaklarının Yetersiz Kullanımı: Adana’da deniz balıkçılığı ve su ürünleri yetiştiriciliği, kıyı uzunluğuna rağmen neredeyse yok denecek seviyededir. Bu, doğal kaynakların ve coğrafi avantajın ne kadar kötü yönetildiğinin bir kanıtıdır.
Elazığ, doğal bir deniz kaynağı olmamasına rağmen kaynaklarını etkin bir şekilde değerlendirerek listede üçüncü sırada yer almayı başarmışken, Adana’nın listede dahi yer almaması, kaynakların kötü yönetildiğini ortaya koyuyor.
Çözüm Önerileri: Adana İçin Bir Çıkış Yolu
1. Yerel Yönetimlerin Daha Aktif Rol Alması:
* Yumurtalık ve Karataş sahillerinde su ürünleri yetiştiriciliğine uygun altyapı projeleri geliştirilmeli.
* Üreticilere yönelik teşvikler artırılmalı ve balıkçılık barınakları modernize edilmelidir.
2. Çukurova Üniversitesi’nin İşlevselleştirilmesi:
* Üniversite, Yumurtalık ve Karataş’taki tesislerini aktif üretim merkezlerine dönüştürmeli. Personel yaz kampı gibi kullanıldığı yönündeki iddialar mutlaka incelenmelidir.
* Üniversite ile yerel üreticiler arasında daha güçlü bir iş birliği mekanizması kurulmalıdır.
3. Deniz Kaynaklarının Daha Verimli Kullanılmalıdır.
* Adana’nın kıyı uzunluğu, deniz balıkçılığı ve yetiştiricilik projelerine uygun hale getirilmelidir. Deniz ürünleri yetiştiriciliğinde modern teknolojilerin kullanımı teşvik edilmelidir.
Yukarıdaki tablonun başarısı, kaynakların etkin yönetimi ve doğru yatırımlarla sağlanmıştır. Ancak bu başarı, doğal avantajların kullanımıyla sınırlıdır ve daha ileri taşınması için inovasyon gereklidir. Adana’nın durumundaysa, hem doğal hem de bilimsel kaynakların etkin bir şekilde değerlendirilememesi ciddi bir vizyon eksikliğini göstermektedir. Adana’nın Elazığ’dan ilham alarak, su ürünleri sektöründeki potansiyelini açığa çıkarması ve bu tablonun üst sıralarında yer alması mümkündür. Ancak bu, yerel yönetimler, üniversite ve STK’ların ortak bir vizyonla hareket etmesiyle gerçekleşebilir. Aksi takdirde Adana, sahip olduğu kaynakları heba etmeye devam edecektir.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve egemengzt.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.