Saçlarını dyson yapan günümüz anneleri, yıldızı düşük, nazar değirilen ‘yoksa kızımı kimler istedi’ anneleri,  istihDAMsız gece kulüplerine girilmeyen ADAM Smithlerce doyurulan SSK’lı damatın ‘Ulusların Zenginliği’ kuşağı.. şimdilerde  ‘duruma göre, bakarız’ kitap özeti kısaltma cümlelerine maruz kalan annelerin çocuklarının işsizlik evde oturum almış yaşamları …İşsizlik maaşı alınır; ama onunla ‘overlokçu geldi hanım’ naraları bile çekilmiyor. Sonu gelmeyen cümlelerin yerine Ata’mın ‘çay koy keçeli yeniden başlıyoruz’ kurtarıcımızın sözleri dünyamıza imzasını kaç defa ezberimizde…    Asıl mesele ölmekte değil kadın; asıl mesele dünya değişsin ‘Dünyada 1 Ad’ımımla 1 AD’ım’ kalsın yeter...Yıllardan 8 Mart 1857. Amerika'nın New York kentinde tekstil sektöründe çalışan 40.000 kadın dokuma işçisi  düşük ücretlerini, uzun çalışma saatlerini, insanlık dışı çalışma koşullarını, 'eşit işe eşit ücret', çalışma saatlerinde azalma ve doğum izni protesto etmek için greve başlarlar. Kadın işçilerin, polisler tarafından grev yapılan fabrikaya kilitlenmesi ve o sırada neden kaynaklandığı bilinmeyen bir yangın çıkması sonucu içeride mahsur kalan 129 kadın işçi yanarak can verir. İşçilerin cenaze törenine on binlerce kişinin katılmasıyla toplumsal bir hareket başlar. Bu olay özünde kadın haklarını savunmuş ve  günümüze kadar  isim değişikliğine uğramıştır. Birleşmiş Milletler  ‘Dünya Kadınlar Günü’, sonra New York’ta 15 bin çalışan kadının daha kısa mesai süreleri, daha yüksek maaş ve seçme hakkı talep etmesiyle ‘Ulusal Kadın Günü’,1977’de Uluslararası Kadın Hakları ve Uluslararası Barış Günü gibi günümüze kadar süregelmiştir. Günümüzde de Dünya Kadınlar Günü bazı ülkelerde resmî tatildir, bazı ülkelerde ise büyük ölçüde görmezden gelinir. Bazı ülkelerde protesto günüdür, bazılarında ise kadınlığı kutlayan bir günü kabul edilmiştir.    Türkiye'de ise 8 Mart Dünya Kadınlar Günü ilk kez 1921 yılında, iki komünist kız kardeş Rahime Selimova ve Cemile Nuşirvanova'nın girişimi ile gerçekleşmiştir. Bu tarihten sonra yıllar boyunca 8 Mart Dünya Kadınlar Günü kutlamalarına izin verilmedi. 1975 yılında "Birleşmiş Milletler Kadın On Yılı" ilan edildi. Türkiye de bu kapsamda yer aldığı için 1975 yılında Türkiye'de "Kadın Yılı Kongresi" yapıldı. Sonra 12 Eylül Darbesi askerî cunta yönetimiyle, Yasaklar…1984'ten itibaren her yıl, çeşitli kadın örgütleri tarafından,kutlanmaya devam edilmektedir. Günümüz Türkiye'sinde 8 Mart'ı Komintern'in 1920'li yıllardaki "sınıfa karşı sınıf" politikalarının bir yansıması olarak adlandırıldığı şekilde,1921’de  "Dünya Emekçi Kadınlar Günü" olarak kutlanılmaya başlanıldı. Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nün, bugünkü halini alması için, kadınlar tarafından tarihte zorlu bir mücadele verilmiştir. Ayrıca bazı yerlerde bu mücadelenin hala devam ettiğini de ne acıdır ki söyleyebiliriz   Kabul geçer litaratüre GEÇmiş zamanlarda  Josephine’nin kraliçe kaprisini yaşatan kadın mobilya koltuklarımızı kabarttı mı ? Çelişkilerle geçen günlerin asimile olmuş toplumun arada kalmışlık çırpınış sesleri..Sonradan içimde o Halk Ozanımızın ve şairimizin sesi yankılanır ‘Benim sana verecek çok şey yok aslında ‘başlayan içler acısı istihDAMsız sözler taa o günlerden başlayan parayı bulunca da ‘çay var içersen’  rahatlığı , devamında ise  ‘ben var seversen’ sevgisinden emin olamama kararsızlığı ile ‘yol var gidersen’ eyvallah bitişlerin hüznü çöken kadınlar burada mısınız?Aşık Veysel’in sevgisi vardı da, biz mi aşkını karşılıksız bırakan aşkı gibi mi sevmedik, diyen kadınlarımızın sevgisine bu yazımJ      Bunları ‘bilerek eşitleneceğiz’ Köşesi: Anıt Sayaç nedir? Türkiye'de 2008 yılından bu yana işlenmiş kadın cinayetlerinde ölen kadınlara ilişkin bilgi veren dijital arşiv demektir.