BAŞKAN HAZAR: “EĞİTİM SİYASİ İDEOLOJİLERİN OYUNCAĞI HALİNE GELDİ”

Eğitim-İş Adana, 2024-2025 Eğitim Yılının İlk Yarısındaki Sorunları Milli Eğitim Önünde Yüksek Sesle Dile Getirdi!

Eğitim-İş Adana 1 No’lu Şube, 2024/2025 Eğitim-Öğretim Yılı’nın ilk yarısında yaşanan eğitim sorunlarına dikkat çekmek ve mevcut politikaların eğitime olan etkilerini eleştirmek amacıyla Adana İl Milli Eğitim Müdürlüğü önünde bir basın toplantısı düzenledi. Eğitimciler, yaşanan krizleri tüm boyutlarıyla kamuoyunun gündemine taşıdı.ğ "EĞİTİM PİYASALAŞIYOR VE DİNSELLEŞİYOR!" Eğitim-İş Adana Şube Başkanı Hatice Hazar, yaptığı basın açıklamasında, eğitimin iktidar eliyle siyasallaştırıldığını ve ideolojik dayatmaların temel sorunların çözümünü engellediğini belirtti. Hazar, “Eğitim, siyasetin ve hamasetin aracı haline gelmiştir. İktidarın kendi dünya görüşüne uygun nesiller yetiştirme çabası, eğitimdeki yapısal sorunları daha da derinleştirmiştir” dedi. "1,5 MİLYON ÖĞRENCİ EĞİTİM DIŞINDA KALDI!" Milli Eğitim Bakanlığı’nın 2023-2024 istatistiklerine göre, örgün eğitim dışına çıkan öğrenci sayısının %38,4 oranında artarak 612 bin 814’e ulaştığı açıklandı. Açıköğretime kayıtlı 327 bin 710 öğrenci ve mesleki eğitim merkezlerinde yer alan 500 bin öğrenciyle birlikte, toplamda yaklaşık 1,5 milyon öğrencinin örgün eğitimden uzaklaştığı ifade edildi. Başkan Hazar, erkek çocukların iş gücüne, kız çocuklarının ise ev içi yükümlülükler ve erken evliliklere itildiğini belirtti. "DEPREM BÖLGELERİNDE EĞİTİM ÇÖKTÜ!" 6 Şubat depremlerinin etkilediği bölgelerde eğitimin çadır ve konteynerlerde devam ettiğini söyleyen Hazar, yıkılan okulların yerine yenilerinin yapılmadığını ve binlerce öğrencinin eğitimden tamamen kopma riskiyle karşı karşıya olduğunu vurguladı. “PARAN KADAR EĞİTİM” ANLAYIŞI DERİNLEŞTİ! Hazar, kamusal eğitimin niteliksizleştirilerek özel okullara yönlendirilme politikasına sert tepki gösterdi. Özel öğretim kurumlarının sayısının son on yılda %207 oranında artarak 14 bin 352’ye yükseldiğini ifade eden Hazar, “Eğitim artık toplumsal hareketliliğin değil, yoksulluğun yeniden üretildiği bir alan haline gelmiştir” dedi. "OKULLAR TEMİZ DEĞİL, GÜVENLİK YETERSİZ!" Basın açıklamasında, okulların hijyen ve güvenlik sorunlarının çözülemediği de vurgulandı. Okul tuvaletlerinde sabun ve tuvalet kağıdının bile bulunmadığını belirten Hazar, kısa süreli ve güvencesiz işçi istihdamıyla temizlik ve güvenlik hizmetlerinin sürdürülemez hale geldiğini söyledi. Ayrıca, güvenlik eksikliğinin çocuk istismarına yol açabilecek sonuçlar doğurduğu uyarısında bulundu. "BİR ÖĞÜN ÜCRETSİZ YEMEK SÖZÜ TUTULMADI!" Seçim döneminde verilen “okullarda bir öğün ücretsiz yemek” vaadinin hayata geçirilmediğini belirten Hazar, Türkiye’de 6,5 milyon çocuğun aşırı yoksulluk içinde yaşadığını ve her beş çocuktan birinin yeterli beslenemediğini söyledi. ÇEDES PROJESİ: "LAİK EĞİTİME AÇIK BİR SALDIRI" Milli Eğitim Bakanlığı’nın ÇEDES Projesi kapsamında okullarda imam, müftü ve vaizlere görev verdiğini açıklayan Hazar, öğrencilerin cami temizliği gibi etkinliklere zorlandığını belirtti. “Bu proje, devlet okullarını medreseye dönüştürme projesidir” dedi. "EĞİTİMDE DİNSELLEŞME VE GERİCİLEŞME ARTIYOR!" MEB’in tarikat ve cemaatlerle yaptığı işbirliklerinin eğitim sistemini bilimden uzaklaştırdığını ifade eden Hazar, “Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, eğitimi kendi ideolojik anlayışına göre şekillendiriyor. Bakanlığın 2 bin 709 protokolle dini vakıflarla yaptığı işbirliği, laik eğitimin temel ilkelerine aykırıdır” dedi. "EĞİTİM EMEKÇİLERİ YOKSULLUK SINIRINDA ÇALIŞIYOR!" Öğretmen maaşlarının yoksulluk sınırının altında olduğunu belirten Hazar, Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun öğretmenleri ayrıştırdığını ve ataması yapılmayan öğretmen sayısının 1 milyona ulaştığını söyledi. Eğitim emekçilerinin ağırlaşan koşullarına dikkat çeken Hazar, kalıcı çözümler için acil adımlar atılması gerektiğini ifade etti. “GERİCİLİĞE VE PİYASALAŞMAYA KARŞI MÜCADELE EDECEĞİZ!” Açıklamanın sonunda Hatice Hazar, Eğitim-İş olarak laik, bilimsel ve kamusal bir eğitim sistemi için mücadeleyi sürdüreceklerini belirtti. Hazar, “Cumhuriyet’in ve devrimlerin izinden giderek, Atatürk’ün bizlere emanet ettiği genç nesillere sahip çıkacağız” dedi. Eğitim-İş’in bu açıklaması, 2024/2025 eğitim-öğretim yılına damgasını vuracak bir uyarı niteliği taşıyor. Eğitimde yaşanan krizler, yapısal reform ihtiyacını bir kez daha gözler önüne serdi.