Büyük Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün, 5 Aralık 1934’te Türk kadınına seçme ve seçilme hakkını tanıyışının üzerinden 89 yıl geçti. Oldukça uzun bir süre. 5 Aralık ayrıca Birleşmiş Milletler tarafından tüm dünyada, Dünya Kadın Hakları Günü olarak da kutlanmaktadır. Peki aradan geçen 89 yılda ülkemizin karnesi ne durumda? Gelin resmi istatistikler ışığında şöyle bir bakalım: Kadınlarımıza bu hakkın verilişinin ardından 1935’te yapılan ilk genel seçimlerden bu yana toplam 716 kadın milletvekiline karşılık 10 bin 875 erkek milletvekili seçilmiş. Cumhuriyet tarihi boyunca sadece 8 kadın vali atanmış. 922 ilçemizin sadece 101’inde kadın kaymakam bulunuyor. Yine bu 89 yıl boyunca 32 bin erkek belediye başkanına karşılık sadece 150 kadın belediye başkanlığı yapmış. 2019’daki son yerel seçimlerde sadece 41 kadın belediye başkanı seçilebilmiş. Türkiye’de 50 bin 285 mahalle muhtarından sadece bin 120’si kadınlardan oluşuyor. Sadece bir kadının Başbakanlık yaptığı ülkemizde bugüne kadar 26 kadın bakan olarak görev aldı. Bugüne kadar hiç kadın milletvekili, hiç kadın belediye başkanı görmemiş iller var. Rakamlar oldukça çarpıcı… Ülkemizde daha çok kadın vali, kaymakam, belediye başkanı, rektör, muhtar sayısı artsa kötü mü olur. Elbette ki hayır. Bakın, ülkemizde kadına yönelik şiddet, taciz, tecavüz, cinayet olayları her geçen gün artmakta. Kadınlarımız, kızlarımız neredeyse sokaklarda tek başına güven içinde yürüyemez hale gelmekte. İşte ülkemizde kadın yöneticilerin sayısı artarsa, bu olayların büyük ölçüde azalacağına inanıyorum. Önümüzde 4 ay sonra bir yerel seçim daha yaşayacağız. Bakalım ne kadar belediye başkanı, il genel ve belediye meclis üyesi, muhtar kadınlardan oluşacak. Ülkenin yarısı kadınlardan oluşuyor, ama tablo yukarıdaki gibi maalesef.