Adana ve bölgemizde olduğu gibi yurdumuzun büyük bölümünde de sıcak hava etkisini alabildiğine sürdürüyor. Adana sıcak havalar nedeniyle neredeyse boşalmış durumda. Yaz mevsiminin gelmesi, bir anlamda yangın sezonunun da başlaması demek. Yani akciğerlerimiz olan ormanlarımız için. Tabi bir de insan eliyle çıkan orman yangınları var ki, hiç affedilemez. Kısa bir süre önce Adana’da ve bazı ilçelerimizde 10 ayrı orman yangını meydana geldi. Yapılan açıklamalara göre, bu orman yangınlarının 4’ünün insan eliyle çıktığının tespit edildiği bildirildi. Yani anız yakılması sonucu ormanlarımıza sıçrayan yangınlar. Başta valilikler olmak üzere ilgili tüm kamu kurum ve kuruluşlarının aldığı önlemlere, uzmanların onca uyarılarına karşın anız yangınlarının önüne bir türlü geçilemiyor. Üreticilerimiz, çiftçilerimiz anız yakmaktan neden vazgeçmezler acaba. Anız yangınları toprağı da öldürüyor, içindeki diğer canlıları da. Yani çiftçimiz tarlasındaki anızı yaktığında, kendi eliyle kendi toprağını da yakıyor.  Eğer, çiftçilerimiz geçen hafta anız yakmamış olsaydı, 4 orman yangını da meydana gelmemiş olacaktı. Unutmayalım ki ormanlarımız ülkemizin, milletimizin geleceğidir. Ayrıca şehrin uzak noktalarında yakılmış olsa da anızların ateşe verilmesi nedeniyle kent merkezinde dahi hava kirliliği oluşuyor. Rüzgarın etkisiyle ta uzaklardan gelen küller insanlara nefes aldırmıyor, vatandaş camını penceresini açamıyor. Artık, çiftçilerimiz, üreticilerimiz anız yakmanın kendileri için bir fayda sağlamayacağının farkına varmalılar.