Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan,
pandemi sürecinde yaşanılan ekonomik sıkıntılarla ilgili konuşurken,
"Sıkıntıya düşen insanlarımız, esnafımız,
çalışanımız olduysa hepsinden
helallik istiyoruz" demişti.
Helallik işi yalnızca İslam
ülkelerinde olan bir kavram.
Meyyit musallaya yatırılınca;
cenaze namazını kıldıran imam; haklarınızı
helal ediyor musunuz, diye sorar. Artık el yere düşmüş, göz görmez,
kulak işitmez olmuştur. Eşi, dostu,
akrabaları, yakın çevresine seslenen
imam o sesi duymak ister.
Helal olsun…
3 kez tekrarlanır bu sözler.
Aynı zamanda AK Parti Genel Başkanı olan
Cumhurbaşkanı aslında o sözlerle
İslami gelenekleri yerine
getirmenin bir adımını attı. Peki sokaktaki vatandaş ne diyor. Bakın onlardan biri, emekli öğretmen: Bu parayla da istediğin kadar alamıyorsunuz ancak yarım kilo alabiliyorsunuz. Haftalık ihtiyacınızı karşılayamıyorsunuz. Kendimizi aç bırakmamak için ancak bir şeyler alıyorsunuz. Her şey almış başını gitmiş. Maaşlara yüzde beş zam yapıyorlar. Zaten yapılan zam elinize geçmeden gidiyor. Ne yapsın peki bu vatandaş? Birileri de kalkıyor bizden helallik istiyor. Bir emekli öğretmen ağlıyorsa siz vatandaşın halini düşünün. Ben ve eşim emekli öğretmen aldığımız maaş ile anca geçinebiliyoruz. Kimseye de hakkımı helal etmiyorum.”