Ülkemiz cennet gibi…  Üç yanı denizlerle çevrili, sabah havyar ye, akşam balık ye! Adana da cennet gibi bir ülkenin ‘en cennet’ köşesi şüphesiz. Sahil ilçeleri, yaylalık ilçeleri var. Denizden sıkıldınız yaylaya, yayladan sıkıldınız denize kaçın… Bu cennet gibi köşenin bir yerinde belediye başkanı olmak kolay şey değildir. Peki ama bir kişi, neden belediye başkanı olmak ister?  Cevaplarınızı duyar gibiyim.  Tabi ki vatanına, milletine, şehrine,  hemşerilerine hizmet için! Böyle yapanlar var mıdır? Elbette vardır. Peki ama ya böyle yapmayanlar, ‘tüyü bitmemiş yetim hakkı yemem’ deyip hamudu ile götürenler.  Bunlara ne yapmalı? Araştırması gereken kurumlar var. Örneğin Adana’daki bazı belediye başkanlarının mal varlıklarının nasıl arttığı bir kez olsun incelenmeli. “Minareyi çalan kılıfını hazırlar” diyorsanız  “Devlet Baba” isterse bulur. Başkanların kendisinin olmasa bile yakın akrabalarının,  eş ve dostlarının nasıl palazlandıklarını bilir! Bugünlerde bazı belediye başkanlarının ‘o düğün senin bu düğün benim’ gezdiklerini görüyorsunuz, neden? Seçimler yaklaştı da ondan yoksa senin kara kaşın kara gözün için mi gelecekti adam… Her insanoğlunun görevidir iyi günde kötü günde yanında olmak. Siyasetçiler ise işi öğrenmiş, cenazeyi, düğünü fırsata çeviriyor.  Neyse, gelelim belediye başkan adaylıklarına…Bir adayın ne kadar para harcadığını bilir misiniz, inanın harcadıkları dudak uçuklatacak cinsten. Peki bu adam, başkanlığı kazanırsa bu harcadığı parayı nereden çıkaracak? Alacağı maaştan mı? Tabi “Vatan millet Sakarya!” Belediye başkanlarının asli görevleri yol, kaldırım,  altyapı,  temizlik hizmeti sunmaktır halka. Bunu da benim, sizin hepimizin ödediği vergilerle yapar. Önemli olan halkın refahıdır, daha yeşil alanlar, daha modern şehirler. Bir başkanın bunları yaptığını görürseniz kendini değil halkını düşündüğünü söyleyebilirsiniz.  Mesela, şehir merkezinde bile hormonlu binalara göz yumanlar var. Onlarca müteahhitin projeleri bugün Çevre Bakanlığı’nda incelemede. Kimin kusuru? Bu hormonlu binalar karşılığında kimden neler alınmıştır, bunu sormak hakkımız değil mi? Çünkü yapılan her yanlış vatandaşın cebinden çıkan paradır. Yarın Adana beton bir kent olduğunda bunun hesabını kim verecek bilen yok! Velhasılı kelam; bu işlerde rant var olmasına var da kime ve nereye gidiyor bunu bilen yok?