Hatice  KARAATMACA
Köşe Yazarı
Hatice KARAATMACA
 

Buğday Fiyatı ve Çiftçinin Sessiz Çığlığı

Buğday fiyatları, çiftçilerin hayal kırıklığına uğradığı, tarım sektörünün belirsizliklerle dolu bir döneme girdiğini işaret ediyor. Geleneksel olarak AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından açıklanan buğday alım fiyatları, bu yıl sessiz sedasız duyuruldu. Türkiye'nin temel tarım ürünlerinden biri olan buğday, son yıllarda stratejik bir öneme sahip. Ancak, üreticilerin maliyetlerini karşılayacak ve yaşamlarını sürdürebilecekleri bir alım fiyatı bekledikleri dönemde, TMO'nun açıkladığı fiyatlar hayal kırıklığı yarattı. Ekmeklik buğday için ton başına 9 bin 250 TL ve makarnalık buğday için 10 bin TL gibi düşük fiyatlar belirlendi. Çiftçi-Sen Başkanı Ali Bülent Erdem'in ifadesiyle, "Çiftçinin buğday üretmesi istenmiyor" gibi bir düşünceye kapılmak zor olmuyor. Geçmiş yıllarda üreticinin beklentilerine daha fazla önem verilen dönemlerden, sessiz sedasız açıklamaların yapıldığı bir sürece gelindi. Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı'nın, buğday taban fiyatı için beklenen 15 lirayı yüksek bulduğu iddiası, tarım sektöründeki belirsizlikleri daha da artırıyor. Üreticiler, maliyetlerini karşılayacak ve yaşamlarını sürdürebilecekleri bir alım fiyatının açıklanmasını istiyorlar. Ancak, girdi maliyetlerindeki artışlar, özellikle ithal edilen kimyasal gübrelerin dolar kurundaki değişimler nedeniyle fiyatlarının aşırı yükselmesi, çiftçilerin belini bükmüş durumda. Buğday üretiminde kullanılan zirai ilaçların maliyetindeki artışın yüzde 52'ye kadar ulaşması, çiftçilerin karşı karşıya kaldığı zorlukları gözler önüne seriyor. Buğday üretim maliyetinin ortalama olarak kilogram başına 10 lira 87 kuruşa ulaştığı düşünüldüğünde, belirlenen alım fiyatlarının çiftçiyi nasıl zorladığı daha net anlaşılıyor. Buğday fiyatlarındaki düşüş, tarım sektöründe büyük bir kaygı yaratıyor. Üretimdeki gerileme, kuraklık kaynaklı rekolte kaybının etkili olduğu tahmin edilirken, son 10 yılda buğday ekim alanlarında yaşanan yüzde 13,7'lik daralma, çiftçilerin buğday üretiminden uzaklaştığını gösteriyor. Peki, çözüm ne olabilir? İthalatı teşvik etmek yerine yerli üretimi desteklemek, çiftçinin sesine kulak vermek ve adil bir fiyat politikası izlemek, tarım sektörünün daha sağlıklı bir geleceğe sahip olması için atılması gereken adımlar arasında yer almalıdır. Çiftçiler, ürünlerini satarken kaybettiklerini görüyorlar. Ülke genelindeki çiftçi örgütlenmeleri, buğday fiyatları konusunda hükümete karşı seslerini yükseltiyorlar. Artan maliyetler, düşen alım fiyatları ve artan ithalatın tarım sektörüne zarar verdiği aşikar. Çözüm, çiftçinin sesini yükseltmesi ve tarım politikalarında adil bir yaklaşımın benimsenmesiyle mümkün olacaktır.
Ekleme Tarihi: 10 Haziran 2024 - Pazartesi

Buğday Fiyatı ve Çiftçinin Sessiz Çığlığı

Buğday fiyatları, çiftçilerin hayal kırıklığına uğradığı, tarım sektörünün belirsizliklerle dolu bir döneme girdiğini işaret ediyor. Geleneksel olarak AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından açıklanan buğday alım fiyatları, bu yıl sessiz sedasız duyuruldu.

Türkiye'nin temel tarım ürünlerinden biri olan buğday, son yıllarda stratejik bir öneme sahip. Ancak, üreticilerin maliyetlerini karşılayacak ve yaşamlarını sürdürebilecekleri bir alım fiyatı bekledikleri dönemde, TMO'nun açıkladığı fiyatlar hayal kırıklığı yarattı. Ekmeklik buğday için ton başına 9 bin 250 TL ve makarnalık buğday için 10 bin TL gibi düşük fiyatlar belirlendi.
Çiftçi-Sen Başkanı Ali Bülent Erdem'in ifadesiyle, "Çiftçinin buğday üretmesi istenmiyor" gibi bir düşünceye kapılmak zor olmuyor. Geçmiş yıllarda üreticinin beklentilerine daha fazla önem verilen dönemlerden, sessiz sedasız açıklamaların yapıldığı bir sürece gelindi.
Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı'nın, buğday taban fiyatı için beklenen 15 lirayı yüksek bulduğu iddiası, tarım sektöründeki belirsizlikleri daha da artırıyor. Üreticiler, maliyetlerini karşılayacak ve yaşamlarını sürdürebilecekleri bir alım fiyatının açıklanmasını istiyorlar. Ancak, girdi maliyetlerindeki artışlar, özellikle ithal edilen kimyasal gübrelerin dolar kurundaki değişimler nedeniyle fiyatlarının aşırı yükselmesi, çiftçilerin belini bükmüş durumda.
Buğday üretiminde kullanılan zirai ilaçların maliyetindeki artışın yüzde 52'ye kadar ulaşması, çiftçilerin karşı karşıya kaldığı zorlukları gözler önüne seriyor. Buğday üretim maliyetinin ortalama olarak kilogram başına 10 lira 87 kuruşa ulaştığı düşünüldüğünde, belirlenen alım fiyatlarının çiftçiyi nasıl zorladığı daha net anlaşılıyor.
Buğday fiyatlarındaki düşüş, tarım sektöründe büyük bir kaygı yaratıyor. Üretimdeki gerileme, kuraklık kaynaklı rekolte kaybının etkili olduğu tahmin edilirken, son 10 yılda buğday ekim alanlarında yaşanan yüzde 13,7'lik daralma, çiftçilerin buğday üretiminden uzaklaştığını gösteriyor.
Peki, çözüm ne olabilir? İthalatı teşvik etmek yerine yerli üretimi desteklemek, çiftçinin sesine kulak vermek ve adil bir fiyat politikası izlemek, tarım sektörünün daha sağlıklı bir geleceğe sahip olması için atılması gereken adımlar arasında yer almalıdır.
Çiftçiler, ürünlerini satarken kaybettiklerini görüyorlar. Ülke genelindeki çiftçi örgütlenmeleri, buğday fiyatları konusunda hükümete karşı seslerini yükseltiyorlar. Artan maliyetler, düşen alım fiyatları ve artan ithalatın tarım sektörüne zarar verdiği aşikar. Çözüm, çiftçinin sesini yükseltmesi ve tarım politikalarında adil bir yaklaşımın benimsenmesiyle mümkün olacaktır.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve egemengzt.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.