ÖZLEM ÖZGEÇ
Köşe Yazarı
ÖZLEM ÖZGEÇ
 

Artık ders çıkarma zamanı

Ülkemizi yasa boğan depremin üzerinden bugün 13 gün geçti.  6 Şubat’tan bu yana hayat durdu, zaman durdu… Enkaz altından cansız bedenler çıkarılırken kahrolduk, sanki kendi bedenimiz çıkarılıyormuş gibi… Gözlerimizin önünden hiç gitmeyecek, hafızamızın asla silemeyeceği görüntülere tanıklık ettik. Kelimelerle tarif edilemeyecek çaresizliğin en çaresizliğini yaşayan vatandaşlarımızla birlikte bizler de üzüntü denizlerine sürüklendik. Buruk sevinçlerimiz de oldu bu süreçte! Mucizeler yaşadık… Kurtarma ekiplerinin, enkaz altından canlı ya da yaralı çıkardığı minik çocuklarımızı, gençlerimizi, büyükleri görünce, umutlarımız yeşerdi. Daha çok insanın sağ salim kurtarılması için sanki enkaz başındaymışız gibi bizler de nefesimizi tuttuk adeta. Sadece ülkemizin değil, dünyanın da en büyük felaketlerinden birini yaşadık. Yaraları öyle kolay kolay silinmeyecek, unutulmayacak. Şimdi deprem bölgelerinden göç başladı. Doğal olarak insanlar daha güvenli yerleşim birimlerine gidiyor, eşinin, dostunun evine barkına ya da baba ocağına. Ancak. Bu göç dalgasının yaratacağı sorunlar da olacak. Gidenler yeniden dönecek mi yaşadıkları Hatay’a, Maraş’a, Adıyaman’a… Döndüklerinde eski hayatlarını yeniden bulabilecekler mi? Yanıtlanması o kadar zor sorular ki… Artık… Ülke olarak, millet olarak, yaşadığımız bu felaketten gerekli dersleri çıkarmamızın zamanı. ‘Zamanı geçti’ demek istemiyorum. Her afette ‘gerekli dersleri çıkardık’ denilmesine karşın, bir sonraki afette bu derslerin çıkarılmadığına üzülerek tanık olduk. Maraş depreminde bugüne kadar çıkaramadığımız bu dersin en acısını yaşadık. Bu son olsun…
Ekleme Tarihi: 17 Şubat 2023 - Cuma

Artık ders çıkarma zamanı

Ülkemizi yasa boğan depremin üzerinden bugün 13 gün geçti.  6 Şubat’tan bu yana hayat durdu, zaman durdu…

Enkaz altından cansız bedenler çıkarılırken kahrolduk, sanki kendi bedenimiz çıkarılıyormuş gibi…

Gözlerimizin önünden hiç gitmeyecek, hafızamızın asla silemeyeceği görüntülere tanıklık ettik.

Kelimelerle tarif edilemeyecek çaresizliğin en çaresizliğini yaşayan vatandaşlarımızla birlikte bizler de üzüntü denizlerine sürüklendik.

Buruk sevinçlerimiz de oldu bu süreçte!

Mucizeler yaşadık…

Kurtarma ekiplerinin, enkaz altından canlı ya da yaralı çıkardığı minik çocuklarımızı, gençlerimizi, büyükleri görünce, umutlarımız yeşerdi.

Daha çok insanın sağ salim kurtarılması için sanki enkaz başındaymışız gibi bizler de nefesimizi tuttuk adeta.

Sadece ülkemizin değil, dünyanın da en büyük felaketlerinden birini yaşadık.

Yaraları öyle kolay kolay silinmeyecek, unutulmayacak.

Şimdi deprem bölgelerinden göç başladı.

Doğal olarak insanlar daha güvenli yerleşim birimlerine gidiyor, eşinin, dostunun evine barkına ya da baba ocağına.

Ancak.

Bu göç dalgasının yaratacağı sorunlar da olacak.

Gidenler yeniden dönecek mi yaşadıkları Hatay’a, Maraş’a, Adıyaman’a…

Döndüklerinde eski hayatlarını yeniden bulabilecekler mi?

Yanıtlanması o kadar zor sorular ki…

Artık…

Ülke olarak, millet olarak, yaşadığımız bu felaketten gerekli dersleri çıkarmamızın zamanı. ‘Zamanı geçti’ demek istemiyorum.

Her afette ‘gerekli dersleri çıkardık’ denilmesine karşın, bir sonraki afette bu derslerin çıkarılmadığına üzülerek tanık olduk.

Maraş depreminde bugüne kadar çıkaramadığımız bu dersin en acısını yaşadık.

Bu son olsun…

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve egemengzt.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.