Bugün Türk kadını birçok olumsuzluğa karşın, bu topraklar üzerinde, özgür, bağımsız yaşayabiliyorsa bunu hiç tartışmasız Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve O’nun kurduğu Türkiye Cumhuriyeti’ne borçludur. Bugün 100. Yıldönümünü büyük bir coşku, gurur ve onurla kutladığımız Cumhuriyetimizin kuruluş yolunda kuşkusuz ki Türk kadınının büyük emeği ve rolü vardır. Kucağında bebeğiyle birlikte cepheye mühimmat taşıyan kadınlarımız, Cumhuriyetin ilk yıllarından itibaren de, ülkemizin gelişip kalkınmasına yadsınamayacak katkılar sunmuştur.
Cumhuriyet öncesi yok sayılan kadınlarımız, Cumhuriyetle birlikte dünya kadınlarından çok önce birçok hakka kavuşmuştur. Seçme Seçilme Hakkı’ndan tutun, Medeni Kanuna kadar birçok alanda yapılan yasal düzenlemelerle erkeklerle aynı haklara kavuşmuştur. Cumhuriyet, kadınımızı özgürleştirmiş, birey yerine koymuştur. Bugün sanattan bilime, iş dünyasından eğitime kadar her alanda büyük başarılara imza atan, isimlerini dünyaya duyuran kadınlarımız, elbette ki, tüm bunları Cumhuriyetin kendilerine sağladığı kazanımlar sonucu elde ettiklerinin de gayet bilincinde. İşte bunun içindir ki, Cumhuriyet aynı zamanda kadındır.
Türk kadını, kendini var eden Cumhuriyete her zamankinden daha fazla sahip çıkacak, onu, Ata’sının işaret ettiği gibi; muasır medeniyetler seviyesinin üstüne çıkaracaktır.
Cumhuriyetimizin 100. Yıldönümünü gururla, onurla, coşkuyla kutlarken, başta Büyük Önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere tüm şehitlerimizi, kahraman silah arkadaşlarını ve gazilerimizi büyük bir özlemle anıyorum.
Sonsuza dek Türkiye Cumhuriyeti…