Son zamanlarda ülkemizde görülen kızamık vakalarına, deprem bölgesinde başta tüberküloz olmak üzere bazı hastalıklar da baş göstermiş. Özellikle de Suriyelilerin yaşadığı bölgelerde durumun ciddi olduğu ileri sürülüyor. Dileğimiz tabi ki böyle bir durumun yaşanmaması. Deprem bölgesinde yaşanan sorunlar tabi ki daha bitmedi. Yetersiz beslenme, kötü ve zor koşullar bu tür hastalıklara yol açabilir. Buralarda daha birçok insan çadırlarda yaşamlarını sürdürüyor. Dolayısıyla başta tuvalet ve banyo sorunu olmak üzere her türlü riskli ortama davetiye çıkarılmış oluyor. Özellikle de çocuklarımız daha korumasız olduğu için en büyük tehlike onları bekliyor. Devletimiz, 11 ilimizi etkileyen deprem bölgesinde kalıcı konutlar yapımına başladı. Onların hayatlarını kolaylaştıracak her türlü önlemi aldı, almaya devam ediyor. Elbette bu çabalara, belediyeler, sivil toplum kuruluşları ve meslek örgütleri de ellerinden gelen katkı ve desteği veriyor. Biz vatandaşlar da deprem bölgesinde hijyen ve gıda ürünleri başta olmak üzere her türlü katkıyı sunuyoruz. Verem yani tüberküloz hastalığı hala dünyamız için risk taşıyor. İçinde bulunduğumuz şartlarda, deprem bölgesinde bu salgının yaşanma ihtimali de büyük. Umarım ki, bu söylentiler, gerçeği yansıtmaz. Ama başta Sağlık Bakanlığı olmak üzere ilgili tüm kurum ve kuruluşlar da önlem almıştır diye düşünüyorum. Daha sağlıklı ve mutlu bir yaşam dileğiyle.