İnsanoğlu kendi eliyle üzerinde yaşadığımız şu güzelim yeryüzünü ateş topuna çeviriyor. Oysa, kaynakları adil bir biçimde kullanılsa, değil 8 milyar dünya nüfusuna daha fazlasına da yeter de artar. Nedir bu hırs böyle, neden bir avuç enerji kaynakları için masum insanların öldürülmesi. Bakın hemen yanıbaşımızda İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarında çoğu bebek, çocuk olmak üzere 10 bini aşkın sivil hayatını kaybetti, daha kaybedecekleri hiç düşünmek bile istemiyorum. İşte, Atatürk’ün ne kadar büyük bir deha olduğunu bir kez daha anlıyorum. Aramızdan ayrılışının üzerinden 85 yıl geçti. Kurduğu Cumhuriyet bir asrı devirdi. Dünyanın birçok bölgesinde savaşlar, etnik, mezhepsel iç çatışmalar devam ederken, insanlar katledilirken, ülkemiz bir asırdır savaşlardan uzak barış ve huzur içerisinde. Neden?  Büyük Önder Atatürk’ün “Yurtta Sulh Cihanda Sulh” şiarından. Gelmiş geçmiş hangi devlet adamı, hangi lider, 100 yıl öncesinden bugünleri görmüştür. Atatürk, o büyük öngörüsüyle, çizdiği rotasıyla bugün Türk milletinin Misak-i Milli sınırları içerisinde başta komşu ülkeleri olmak üzere dünyayla barış içinde yaşamasının yolunu açmıştır. Ve, hangi lider, hangi devlet adamı vardır ki; ölümünden sonra Atatürk gibi milletince böyle anılsın, böyle sevgi ve saygı görsün. Hangi millet vardır ki, bizim gibi 29 Ekimlerde, 10 Kasımlarda, 23 Nisanlarda 19 Mayıslarda, 30 Ağustoslarda Atasına koşan, gösterebilir misiniz? Büyük Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk, bu ulusun kalbinde sonsuza dek yaşayacaktır.