Merhabalar bu yazımda son zamanlarda sıkça sorun yaşanılan ve yine enflasyon dolayısıyla ne yapacağını şaşırmış hale gelen bizlerin en önemli ihtiyaçlarından barınma ile ilgili kiracı ve kiraya veren ilişkisinden bahsedeceğim. Yüksek artış oranlarıyla evini veya işyerini kiraya vermiş olan kiraya verenler, kira rakamlarını kanun gereği belirli oranın üzerine yükseltemiyorlar. Bu süreçte yayınlanan 7409 sayılı Avukatlık Kanunu ile Türk Borçlar Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile; kira bedeli bir önceki yıla ait bedelin yüzde 25’ini geçmemek koşulu ile geçerlidir; yani artış oranı, bir önceki yılın kirasının yüzde 25’ini geçemez. Hal böyle olunca kiraya verenler, mevcut kiracıları tahliye etme yollarını araştırmaya başladı. Yeni ve güncel bir bedel ile kiraya verme amacına yöneldiler. Ancak mevcut kiracının oturma süresi 10 yılı geçmediyse kiralayan kiracıyı evden çıkarabilmesi genel olarak zorlu bir süreç, kanunen geçerli sebeplerinin varlığı gerekiyor. Peki bu özel hükümler nelerdir? Ancak istisnaların oluşması halinde dava yoluyla tahliye talebinde bulunabilirler.  Diyelim ki kiraya veren, kendisi, eşi, altsoyu (çocukları), üstsoyu (anne-babası) veya kanun gereği bakmakla yükümlü olduğu kişiler için konutu kullanmak zorundaysa; veya konutun yeniden inşası veya imarı amacıyla esaslı onarımı, genişletilmesi veya değiştirilmesi gerekiyorsa ve bu sırada konutun kullanımı imkansız ise, kiracıyı, dava açmak suretiyle konut veya işyerinden çıkarabilir. Türk Borçlar Kanunu’nda düzenlenmiş bu şartları sağlayıp tahliye talebi ile açılan davanın tahliye yönünde karar vermesi halinde kiraya veren kiracıyı kiralanandan çıkarttı diyelim. Eğer bu şartları gösterip tahliye etme hakkını kazandıktan sonra 3 yılı doldurmadan; yeni bir bedel ve yeni bir kiracı ile anlaşırsa, eski kiracı talep ederse; kiracıya, en son ödediği kira bedelinden az olmamak şartı ile bir yıllık tazminat ödemek zorundadır. Yani özetle haksız olarak konut veya işyerinden çıkarılmışlarsa kiracıların; tazminat talep etmek hakları vardır. Bir de madalyonun öteki yüzünden bakalım. Kiracı açısından; kontrat ile anlaştığı, düzenini kurduğu, alıştığı konut veya işyeri için; gelirinin yeteri kadar artmamış olmasına rağmen, kiraya veren yüzde 500 oranlarında artış talep ediyor. Her ne kadar kiracı makul bir artış talep etse de kiraya veren makul artışı değil etrafından emsallerin verildiği rakamları istiyor, kiracının kiralananı yalnız boşaltmakla da sorunu çözülmüyor, bir de taşıma masrafı, bulacağı yeni konut veya işyerinin fahiş rakamları derken çaresiz bir durumda kiracı ile kiraya veren arasında problem ve sıkıntılar çözülemez bir hale geliyor. Yine çözülemeyen bir adalet, yine kazananı kaybedeni belli olmayan bir düzen. Sevgiyle kalın… “Bir fikir ayrılığına rağmen karşındakine saygı duyabiliyorsan, insan olmuşsun demektir…”  Fyodor Mihayloviç DOSTOYEVSKİ.