Merhabalar,yoğun bir hafta sonu ardından yoğun tempoyla tekrar hayatımıza kaldığımız yerden devam ediyoruz, verimli ve huzurlu bir hafta geçirmenizi dilerim.
Bildiğimiz gibi son zamanların en sıkıntılı konularından bir tanesi daha önce kısmen bahsetmiş olduğum Kira ilişkileri için Kiracı-Kiraya veren ilişkilerinde alternatif çözüm yollarından biri Tahliye Taahhütnamesidir.
Bu taahhütname; Konut ve çatılı işyerleri kiralarında, Kiraya veren açısından; mülkünü kiralayarak aldığı bedelle geçimini sağlamaya çalışanlar ile kiracı açısından bütçesine uygun ve zorunlu olan barınma ihtiyacını karşılamaya çalışanların çatışması halinde belirsiz süreli kira akitlerinde, tarafların, kendilerini güvence altına almaları için bir düzenlemedir.
Tahliye Taahhütnamesi, özgür irade ile olmak koşulu ile, gerekirse Noter huzurunda da düzenlenen, kiralananın, kiracı tarafından ne zaman boşaltılacağının, bir tarih ile imza altına aldığı bir bildirimdir. Geçerliği için mevcut bir kira kontratı olmalıdır ve kira kontratının düzenlenmesinden bir süre sonra hazırlanmalıdır. Taahhütname ile Kiracı, bir tarih belirler, belirlediği tarihte kiralananı boşaltacağına dair taahhütte bulunur.
Tahliye taahhütnamesi ile; Konut ve çatılı işyerlerinin ilamsız takip yolu ile tahliye edilmesi; özel olarak düzenleme altına alınarak çatışma halinde taraflara daha kısa süreli bir çözüm yolu getirmiştir. Kiraya verene, herhangi bir dava açmaksızın; kiracısını taşınmazdan tahliye etme imkânı tanınır. İcra ve İflas Kanunu 272.maddesi, Türk Borçlar Kanunu 352 maddesi ve ilgili hükümler ile düzenlenmiştir.
Taahhütnamenin varlığı halinde, kiracının taahhütte belirlenen sürede kiralananı boşaltmaması halinde, kiraya verene dava yoluna başvurmak yerine, doğrudan ilamsız icra yolu ile tahliye talep etme imkanı tanınır. Kiraya veren; taahhütte belirtilen tarih bittikten sonra 1 ay içinde icra dairesine sunarak taşınmazın tahliyesini isteyebilir. (İİK.Madde.272) Talep üzerine icra memuru, kiracıya, taşınmazın 15 gün içinde tahliyesi ve boşaltılmasını emreden içerikte bir tahliye emri gönderir.
Tahliye taahhütnamesinde belirtilen sürenin bitiminden itibaren öngörülen 1 aylık süre Hak düşürücü süre niteliğindedir. Kiraya veren 1 ay içerinde icra kanun yoluna başvurmazsa aynı taahhütname ile bu süre geçtikten sonra talepte bulunamayacaktır.
Uygulama da ilamsız takip yolu ile başlatılan süreç Örnek 14 takip yolu yürütülmektedir. Tahliye taahhütnamesi ile icra yolunun başlatılabilmesi için, ön koşul, taraflar arasında akdedilmiş olan bir kira sözleşmesinin bulunmasıdır. Tahliye taahhütnamesi de kira kontratından ileri bir tarihte düzenlenmiş olmalıdır. Bu taahhütname ile, kiracı, belirli bir tarihte kiralananı boşaltacağını taahhüt etmiş olmalıdır.
Tahliye taahhütnamesi, konu olan taşınmazın adres bilgileri, kiracının bizzat kendisi tarafından özgür iradesi ile belirlediği tahliye tarihi ve taahhütnamenin düzenlendiği tarihi açıkça yer almalıdır. Yargıtay Hukuk Dairesi, Kira kontratı ile aynı tarihte olmaması hakkında, özgür iradenin varlığının güvencesi olarak görüş bildirmiştir.
Tahliye emrinde, kiracının; Tahliye taahhütnamesi ile başlatılan ilamsız takibe, 7 gün içinde itiraz edilmemesi halinde icra dosyası kesinleşeceği yer alır ve kiracı hakkında başlatılan icra takibine itiraz etmesi halinde ise takip kesinleşir. Buna göre kiracı kesinleşen icra dosyasının kendisine tebliğ edildiği tarihten itibaren 15 gün içerinde, kiralananı boşaltmak ve teslim etmek zorundadır. Kiracının buna uymaması halinde kiraya veren talep ederse, kiracı; icra dairesi tarafından zorla çıkartılır.
Kiracının; Tahliye taahhütnamesi ile başlatılan ilamsız takibe, kendisine tebliğ edildiği tarihten itibaren 7 gün içinde icra dairesine itiraz etmesi halinde icra dosyası tahliye takibi durdurulur. Ancak itiraz; (İİK madde.275) taahhütname noter tarafından düzenlenmişse, yada kiracı sürenin uzatıldığına dair aynı mahiyette bir belge sunamazsa itiraz kaldırılır. Kiracı, itirazında, taahhütnamede yer alan imzaya itiraz ederse, manevi baskı ile kira kontratı ile aynı tarihte imzalandığını, tarih kısmını boş olarak imzaladığını veya tarihin sonradan doldurulmuş olduğunu bildirerek itiraz ederse ve bu iddiasını ispatlarsa, artık anlaşmazlığın dava yoluna gidilmesi öngörülür. İtirazın kabul edilmesi halinde de itirazın kaldırılması niteliğinde dava yoluna gidilmesi gerekmektedir.
Yine mağdurun her iki taraf olduğu bir adalet karşımıza çıkmaktadır.
“Sözleriniz yürekten gelmedikçe, hiçbir zaman iki kalbi birleştiremezsiniz.”Johann Wolfgang Von Goethe.
Sevgiyle Kalın…Avukat Birsen Didem Kumsal