Ülkemizde ilk buğday hasadı yer yer Çukurova’da, Adana’da başladı. Kuşkusuz buğday sadece ülkemiz için tüm Dünya için stratejik bir üründür. Ne yazık ki, üretimdeki girdi maliyetlerinin günden güne artması, çiftçiyi buğdaydan da uzaklaştırmakta, her alanda tarımsal üretim azalmakta. TÜİK’in verilerine göre, ülkemizde çiftçi sayısı gittikçe azalıyor. Genç üreticiler, gelecek göremedikleri için tarımdan uzaklaşıp, geleceklerini büyük şehirlerde aramaya başladılar. Ülkemiz ekonomisi geçen yıl yüzde 4,5 büyürken, tarım sektörünün yüzde 0,2 küçüldüğünü unutmayalım. Şimdi hasat zamanı. Dolayısıyla buğday üreticisi de kısa adı TMO olan Toprak Mahsulleri Ofisi’nin açıklayacağı buğday alım fiyatına çevrildi. Başta TZOB, Ziraat Mühendisleri Odaları gibi kuruluşlar olmak üzere, üretici bu yıl buğday fiyatının en az 15 lira olarak açıklanmasını bekliyor. Bu kuruluşlara göre, bir kilogram buğdayın üreticisine maliyeti 11 lira 21 kuruş.  Bu açıdan bakınca çiftçi kuruluşlarının buğday fiyatına kilogram başına 15 lira istemesi fazla bir rakam değil.  Unutmayalım, bir zamanlar ülkemiz tarımda Dünya’da kendi kendine yeten 7 ülkeden biriydi. Oysa bugün ne yazık ki birçok kalemde olduğu gibi buğday ithal ediyoruz. Her zaman savunduk. Tarım sektörü ülkemizin de milletimizin de geleceğidir. Güvenli ve sağlıklı gıda ürünlerine, çiftçilerimiz sayesinde kavuşabiliriz. Dileğimiz o ki, Toprak Mahsulleri Ofisi, bir an önce beklentiler doğrultusunda buğday alım fiyatını kilogram başına en az 15 lira olarak açıklayarak, üreticilerimizin yüzünü bir nebze olsun güldürmesidir.