ÖZLEM ÖZGEÇ
Köşe Yazarı
ÖZLEM ÖZGEÇ
 

Kentsel dönüşüm şart

27 Haziran 1998’de,  Adana’da meydana gelen 6.3 büyüklüğündeki depremde 145 insanımızı kaybettik, binlercesi yaralandı. Ceyhan merkezli depremin üzerinden 26 yıl geçti. Adana-Ceyhan Depremi’nden sonra, Marmara’da hemen ardından Düzce’de daha büyük felaketler yaşadık. Bu felaketlerde de on binlerce insanımızı toprağa verdik. Ya asrın felaketi olan 6 Şubat Kahramanmaraş merkezli depremler. Elbirliğiyle bu büyük felaketin yaralarını sarmak için seferber olduk. 50 binden fazla insanımızı kaybettiğimiz 6 Şubat felaketinin hala izlerini taşıyoruz.  Evet, ne yazık ki ülkemiz önemli bir deprem kuşağının üzerinde bulunuyor. Depremlerin yanı sıra sel, heyelan gibi doğa olayları da yaşanıyor. Hatırlarsanız, 6 Şubat felaketinin hemen ardından Adıyaman’da yaşanan sel felaketiyle de ülke olarak sarsılmıştık. Ülke olarak, millet olarak acılarda, felaketlerde bütünleşiyoruz. Yurdun en ücra köşesinden hemen afet bölgelerine yardım eli uzatıyoruz. Bırakın ülkemizde yaşanan afetleri, başka bir ülkede de meydana gelmiş olsa yardıma koşuyoruz. Yani yapılması gerekeni yapıyoruz.  Ama artık, felaketlerden ders almamız gerektiği de bir gerçek. Deprem uzmanları, yer bilimciler sürekli uyarıyorlar, “depremler değil binalar öldürüyor” diye. Bu uyarılara kulak vermemiz lazım. İlgili tüm kurum ve kuruluşlar el ele vererek, büyük bir kentsel dönüşüm başlatmalıdır. Eski, çürümüş, dayanıksız binalar yıkılmalı, yerine depreme dirençli yapılar üretmeliyiz. İstanbul’da geçen hafta ve dün kendiliğinden yıkılan binalar, tehlikenin ne kadar büyük olduğunu göstermiyor mu? Allah göstermesin, olası bir depremde yaşanabilecek durumu düşünmek bile istemeyiz. Deprem felaketinin zararlarını en aza indirmek için kentsel dönüşüm acilen şart.
Ekleme Tarihi: 27 Haziran 2024 - Perşembe

Kentsel dönüşüm şart


27 Haziran 1998’de,  Adana’da meydana gelen 6.3 büyüklüğündeki depremde 145 insanımızı kaybettik, binlercesi yaralandı. Ceyhan merkezli depremin üzerinden 26 yıl geçti. Adana-Ceyhan Depremi’nden sonra, Marmara’da hemen ardından Düzce’de daha büyük felaketler yaşadık. Bu felaketlerde de on binlerce insanımızı toprağa verdik.
Ya asrın felaketi olan 6 Şubat Kahramanmaraş merkezli depremler. Elbirliğiyle bu büyük felaketin yaralarını sarmak için seferber olduk. 50 binden fazla insanımızı kaybettiğimiz 6 Şubat felaketinin hala izlerini taşıyoruz. 
Evet, ne yazık ki ülkemiz önemli bir deprem kuşağının üzerinde bulunuyor. Depremlerin yanı sıra sel, heyelan gibi doğa olayları da yaşanıyor. Hatırlarsanız, 6 Şubat felaketinin hemen ardından Adıyaman’da yaşanan sel felaketiyle de ülke olarak sarsılmıştık.
Ülke olarak, millet olarak acılarda, felaketlerde bütünleşiyoruz. Yurdun en ücra köşesinden hemen afet bölgelerine yardım eli uzatıyoruz. Bırakın ülkemizde yaşanan afetleri, başka bir ülkede de meydana gelmiş olsa yardıma koşuyoruz. Yani yapılması gerekeni yapıyoruz. 
Ama artık, felaketlerden ders almamız gerektiği de bir gerçek. Deprem uzmanları, yer bilimciler sürekli uyarıyorlar, “depremler değil binalar öldürüyor” diye. Bu uyarılara kulak vermemiz lazım.
İlgili tüm kurum ve kuruluşlar el ele vererek, büyük bir kentsel dönüşüm başlatmalıdır. Eski, çürümüş, dayanıksız binalar yıkılmalı, yerine depreme dirençli yapılar üretmeliyiz. İstanbul’da geçen hafta ve dün kendiliğinden yıkılan binalar, tehlikenin ne kadar büyük olduğunu göstermiyor mu? Allah göstermesin, olası bir depremde yaşanabilecek durumu düşünmek bile istemeyiz. Deprem felaketinin zararlarını en aza indirmek için kentsel dönüşüm acilen şart.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve egemengzt.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.