Namık Kemal BİÇER
Köşe Yazarı
Namık Kemal BİÇER
 

Trump’ın 50 Günlük Ultimatomu ve Türkiye’nin Çok Katmanlı Risk Profili

Donald Trump, geçtiğimiz günlerde dünya kamuoyuna açık bir mesaj verdi: “Putin’e 50 gün süre. Barış sağlanmazsa, Rusya ile iş yapan herkese %100 vergi uygulayacağım.” Bu sözler, yalnızca Rusya’ya değil, onunla iş yapan herkese açık bir tehditti. Türkiye, bu tehdidin merkezinde yer alıyor. Çünkü enerji, nükleer altyapı, tarım ve finans gibi alanlarda Rusya ile yüksek düzeyde bağımlılık ilişkisi kurmuş durumda. Enerji: Kritik Eşik Aşıldı Türkiye’nin doğalgaz ithalatının yaklaşık %41’i, ham petrol ithalatının ise %35’i hâlen Rusya’dan sağlanıyor. Bu oranlar, Türkiye’yi Avrupa’nın ardından Rus enerji kaynaklarına en bağımlı ikinci büyük ülke hâline getiriyor. Üstelik mesele sadece ithalat değil. Türkiye’nin ilk nükleer santrali olan Akkuyu, %100 Rus sermayesiyle ve Rosatom’un tam kontrolüyle inşa ediliyor. Akkuyu’daki herhangi bir finansal veya lojistik aksama, yalnızca bir inşaat projesi değil, Türkiye’nin enerji geleceği için de doğrudan tehdit anlamına gelir. Finansal Kanallar ve Bankacılık Baskısı ABD’nin uygulayacağı “secondary sanctions” yani ikincil yaptırımlar, sadece ürünleri değil, ödemeleri gerçekleştiren bankaları da hedef alıyor. Türkiye’de Rosatom’a ödeme yapan kamu bankaları, bu yaptırımlar kapsamında SWIFT dışına atılma veya dolar işlem yasağına uğrama riskiyle karşı karşıya kalabilir. Bu, uluslararası finansman akışını doğrudan kesintiye uğratabilir. Ticaret Dengesi: Tarımsal Riskler 2024 yılında Türkiye’nin Rusya’ya ihracatı yaklaşık 9 milyar dolar seviyesindeydi. Bu ihracatın içinde özellikle tarım ürünlerinin payı %31 olarak öne çıkıyor. Ayrıca Türkiye, bazı gıda ürünlerini Rusya’dan alıp işleyerek üçüncü ülkelere (özellikle ABD ve AB’ye) ihraç ediyor. Trump’ın %100 vergi tehdidi bu tür dolaylı işlemleri de kapsarsa, bu sadece Rusya’yla ticareti değil, Türk ihracatçısının küresel pazar erişimini de ciddi biçimde tehdit eder. Jeopolitik Baskı: Denge Politikası Tıkanıyor Türkiye yıllardır Batı ile Rusya arasında hassas bir denge politikası yürütüyordu: NATO üyesi olarak ABD ile savunma iş birliğini sürdürürken, Rusya ile enerji, savunma ve tarım alanlarında stratejik ilişkiler geliştiriyordu. Ancak Trump’ın son açıklaması, bu dengeyi sürdürülemez hâle getirebilir. Çünkü ABD’nin yaklaşımı şu: “Ya bizimlesin, ya onlarla. İkisini birlikte götürmeye çalışırsan, bedelini ödersin.” Bu tavır karşısında Türkiye ya yeni bir yön tayin edecek, ya da ekonomik ve diplomatik baskı sarmalına hapsolacak. SONUÇ: Türkiye’nin Zamanı Daralıyor Trump’ın bu açıklaması Türkiye için bir uyarı zili değil, yüksek sesli bir siren niteliğinde. Enerjiden finansa, tarımdan dış politikaya kadar birçok alanda köklü yeniden yapılandırma yapılmazsa, bu yeni yaptırım dalgası ekonomik istikrarı, finansal sistemi ve dış politikayı eş zamanlı sarsabilir. Denge siyasetinin artık zaman kazandırmadığı bir evredeyiz. Geri sayım sadece Putin için değil, Ankara içinde işliyor.
Ekleme Tarihi: 15 July 2025 - Tuesday

Trump’ın 50 Günlük Ultimatomu ve Türkiye’nin Çok Katmanlı Risk Profili

Donald Trump, geçtiğimiz günlerde dünya kamuoyuna açık bir mesaj verdi: “Putin’e 50 gün süre. Barış sağlanmazsa, Rusya ile iş yapan herkese %100 vergi uygulayacağım.” Bu sözler, yalnızca Rusya’ya değil, onunla iş yapan herkese açık bir tehditti.

Türkiye, bu tehdidin merkezinde yer alıyor. Çünkü enerji, nükleer altyapı, tarım ve finans gibi alanlarda Rusya ile yüksek düzeyde bağımlılık ilişkisi kurmuş durumda.

Enerji: Kritik Eşik Aşıldı

Türkiye’nin doğalgaz ithalatının yaklaşık %41’i, ham petrol ithalatının ise %35’i hâlen Rusya’dan sağlanıyor. Bu oranlar, Türkiye’yi Avrupa’nın ardından Rus enerji kaynaklarına en bağımlı ikinci büyük ülke hâline getiriyor.

Üstelik mesele sadece ithalat değil. Türkiye’nin ilk nükleer santrali olan Akkuyu, %100 Rus sermayesiyle ve Rosatom’un tam kontrolüyle inşa ediliyor. Akkuyu’daki herhangi bir finansal veya lojistik aksama, yalnızca bir inşaat projesi değil, Türkiye’nin enerji geleceği için de doğrudan tehdit anlamına gelir.

Finansal Kanallar ve Bankacılık Baskısı

ABD’nin uygulayacağı “secondary sanctions” yani ikincil yaptırımlar, sadece ürünleri değil, ödemeleri gerçekleştiren bankaları da hedef alıyor.
Türkiye’de Rosatom’a ödeme yapan kamu bankaları, bu yaptırımlar kapsamında SWIFT dışına atılma veya dolar işlem yasağına uğrama riskiyle karşı karşıya kalabilir. Bu, uluslararası finansman akışını doğrudan kesintiye uğratabilir.

Ticaret Dengesi: Tarımsal Riskler

2024 yılında Türkiye’nin Rusya’ya ihracatı yaklaşık 9 milyar dolar seviyesindeydi. Bu ihracatın içinde özellikle tarım ürünlerinin payı %31 olarak öne çıkıyor. Ayrıca Türkiye, bazı gıda ürünlerini Rusya’dan alıp işleyerek üçüncü ülkelere (özellikle ABD ve AB’ye) ihraç ediyor.

Trump’ın %100 vergi tehdidi bu tür dolaylı işlemleri de kapsarsa, bu sadece Rusya’yla ticareti değil, Türk ihracatçısının küresel pazar erişimini de ciddi biçimde tehdit eder.

Jeopolitik Baskı: Denge Politikası Tıkanıyor

Türkiye yıllardır Batı ile Rusya arasında hassas bir denge politikası yürütüyordu: NATO üyesi olarak ABD ile savunma iş birliğini sürdürürken, Rusya ile enerji, savunma ve tarım alanlarında stratejik ilişkiler geliştiriyordu. Ancak Trump’ın son açıklaması, bu dengeyi sürdürülemez hâle getirebilir.

Çünkü ABD’nin yaklaşımı şu:

“Ya bizimlesin, ya onlarla. İkisini birlikte götürmeye çalışırsan, bedelini ödersin.”

Bu tavır karşısında Türkiye ya yeni bir yön tayin edecek, ya da ekonomik ve diplomatik baskı sarmalına hapsolacak.

SONUÇ: Türkiye’nin Zamanı Daralıyor

Trump’ın bu açıklaması Türkiye için bir uyarı zili değil, yüksek sesli bir siren niteliğinde.
Enerjiden finansa, tarımdan dış politikaya kadar birçok alanda köklü yeniden yapılandırma yapılmazsa, bu yeni yaptırım dalgası ekonomik istikrarı, finansal sistemi ve dış politikayı eş zamanlı sarsabilir.

Denge siyasetinin artık zaman kazandırmadığı bir evredeyiz.
Geri sayım sadece Putin için değil, Ankara içinde işliyor.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve egemengzt.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.